Alparslan Kuytul Hocaefendinin 8 Şubat 2019 itibariyle başlayan haksız tutukluluk zulmü bugün 500. gününü tamamlamıştır. Hukukî ve vicdani hiçbir suçu olmadığı halde, Türkiye’nin onuru ve umudu bir İslam âlimi, 500 gündür demir parmaklıklar arkasında tutulmaktadır.
Alparslan Kuytul Hocaefendinin hakkında hiçbir suç bulunamamasına rağmen Bolu F tipi cezaevine gönderilmesi ve üstelik 10 ay boyunca tecrit altında tutularak yalnızlaştırılmaya çalışılması, yaşanılan 500 günlük sürecin hukuki değil, siyasi olarak işlendiğinin apaçık bir göstergesidir.
Ayrıca 25 Ocak 2019 tarihinde milyonların gözü önünde tahliye edildikten saatler sonra siyaseten tekrar tutuklanması, yargıya olan güveni bir kez daha zedelemiştir. Tahliye edilir edilmez acele ile tekrar tutuklanmasından bir kez daha anlaşılmıştır ki Alparslan Kuytul Hocaefendi, suçsuzdur ve tutukluluğu, tamamen siyasi gerekçelere dayanmaktadır.
500 gündür devam eden tutukluluk zulmü, yöneticiler açısından bir utanç vesikası olup bu utanç onu zindana atanlarla birlikte Türkiye’nin tarihinden silinmeyecektir.
İslâm tarihine bakıldığında tüm Peygamberlere ve bilhassa Peygamberimize de türlü iftiralar atılmış, karalama kampanyaları başlatılmıştır. Yine yakın tarihimizde; Alimlerimiz İslam’ın hakikatlerini korkmadan anlatarak haksızlıklara karşı çıkmış ve bunun sonucu olarak türlü sıkıntılara uğramışlardır. Tarih boyunca alimlerden, salihlerden niceleri, doğruları anlattıkları için zulümlere maruz kalmışlardır. Zulümler, iftiralar İslam davası erlerinin bitmeyen çilesi olmuştur.
Dün Bediüzzamanlara, Atıf Hocalara yapılan haksızlık, bugün de Alparslan Kuytul Hocaefendiye yapılmaya devam edilmektedir. Dün olduğu gibi bugün de Hakkın sesi kısılmak istenmektedir. Herkesin susturulup korkutulduğu bir dönemde Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi, toplumumuzun menfaati için korkmadan hakkı konuşmanın, tevhidi ortaya koymanın ve yanlışlara yanlış demenin bedelini ödemektedir.
Alpaslan Kuytul Hocaefendiye yapılan zulmün 500. gününde, talebeleri ve sevenleri olarak bu zulmü ŞİDDETLE kınıyor ve haksızlığı bir kez daha tüm duyarlı halkımızın vicdanlarına havale ediyoruz.