Alparslan Kuytul Hocaefendi, Bakan Soylu’nun HDP’li Gergerlioglu’na ‘fetöcü terörist’ demesi hakkında açıklama yaptı.
“Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU pek çok hak ihlali ile beraber çıplak aramayı gündeme taşıyan HDP milletvekili Ömer Faruk GERGERLİOĞLU hakkında Gergerlioğlu bir FETÖ’cü teröristtir, demişti. Bu konuda ne söylemek istersiniz?” şeklinde sorulan soruya cevap veren Alparslan Kuytul Hocaefendi bakanın açıkça yargıya talimat verdiğini söyledi.
Hiç terörle ilgisi olamayanlara da terörist diyerek İslami çalışmaların engellendiğini söyleyen Hocaefendi, sadece hükümeti eleştirenlerin terörle damgalandığına dikkat çekti.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin soruya verdiği cevabın tamamı şu şekilde;
Bakan Açıkça Yargıya Talimat Veriyor!
Yargıya açıkça talimat veriliyor, ondan sonra yargı reformundan bahsediliyor. Bir insana terörist demek için onun şartları var, değil mi? Bu insanın teröre yardım ettiğini, terör eylemleri yaptığını ispat etmeniz lazım. Bu, ne ile olur? Mahkeme kararıyla olur.
Mahkemeleri tamamen saf dışı etmişler. Bize de aynı şekilde damga vurmadılar mı, beraat etmedik mi? İşte bunlar, istediğine terörist damgası vuruyorlar. Ben Ömer Faruk Gergerliğioğlu Bey’i yakından tanımıyorum, böyle bir terörü desteklediğini hiç duymadım da görmedim de. Neye dayanarak terörist ithamında bulunuyor Bakan? Sadece söylüyor ve savcılara talimat veriyor. Bu adamın hakkında gerekeni yapın, diyor.
Bir de demokrasi diyorlar, madem demokrasi diyorsunuz o zaman demokrasiye uygun davranın. Demokratik bir ülkede böyle bir konuşma olabilir mi? Bakan yargıya talimat veriyor. Şimdi yarın bir savcı bu milletvekili ile ilgili bir işlem yapsa bundan ne anlamamız lazım ? Bugüne kadar işlem yapmayan, terörist olarak görmeyen yargı, bugün onu terörist sınıfına sokmaya kalkar, bir iddianame hazırlanırsa bundan ne anlayacağız? Bakanın talimatıyla oldu mu olmadı mı, açık. Şimdi Sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili çıkan yeni yasa da aynı şekilde. Terörle ilgisi olmayana karışmayacağız, İslamî çalışmalara engel olmayacağız…
Siz terörle ilgisi olmayanlara da terör damgasını vuruyorsunuz sonra İslami çalışmayı da engelliyorsunuz. Bütün İslami faaliyetleri engelliyorsunuz, siz busunuz ya!
Bu ülkede bir kişinin terörist olmasına gerek yok, sizi eleştirdiği zaman terör damgası yiyor zaten. Siz ülkeyi bu hale getirmişsiniz. FETÖ’cü terörist diyor, ben hiç böyle bir şey duymadım şimdiye kadar. Böyle bir faaliyetini de görmedim. Kendisinin varsa bir delili ortaya koysun, biz de bilelim. Bakalım neymiş, ne yapmış da terörist olmuş. Şimdiye kadar terörist değildi, bugün mü terörist oldu?
Gergerlioğlu, İçişleri Bakanlığına bağlı olan emniyette kızlar çırılçıplak soyulmuş dediği için mi terörist diyorsunuz? Öyle bir şey olmadıysa ispatlarsınız. O kızlar böyle bir şey oldu, diyor. O kız bunu nasıl ispatlayacak ki, orada kamera olmaz ki. Zaten kamera varsa bile o kamerayı siliyorlar, yok kamera bozuldu, yok elektrik kesildi… Yalan çok. Varsa bile o görüntüler zaten siliniyor. Bir tek bunların şahitliği kalıyor, yani oradaki bir polis şahitlik yaparsa vicdana gelirse “Evet, böyle böyle bir şey yapıldı burada.” derse belki. Hangi polis bunu göze alabilir bu ortamda. Vazgeçtik polisliğinin kalmasından, adam kendi canından korkar. Zaten görevden atılır o bellidir de hapse atılacağı o da belli, bir de canına ne olacağı o da çok şüpheli. Kim bu şahitlikte bulunabilir ki? Birisi görse bile vicdanı sızlasa bile kendi karısını, kızını, bacısını düşünüp de yerin dibine girse bile kim orada gidip şahitlik yapabilir ki? Ancak bu kızların kendisi korkmazlar, şahitlik yaparlarsa o.
O kızların şahitliği bir kişi olsa iftira diyebilirsiniz yani yalan söylüyor, polise iftira atıyor, diyebilirsiniz ama diyelim ki beş on kişi ise hepsi mi yalan söylüyor? Polisi bu kadar korumanın bir alemi yok. Polis teşkilatı kocaman bir teşkilat, içinde kötüler de olur, iyiler de olur; bazıları böyle bir şey yapmışsa cezası verilmelidir. Ona ceza vereceğine, onu gündeme getiren milletvekiline terörist demek! Şimdiye kadar terörist değildi de şimdi mi terörist oldu, bunu gündeme getirdiği için mi, insan haklarıyla ilgilendiği için mi?
Ömer Faruk Bey’i Susturmak İstiyorlar!
Ömer Faruk Bey’in sürekli olarak zamanını verdiği, gücünü harcadığı konu; insan hakları konusudur. İster PKK diyerek bir insana haksızlık yapılmış olsun ister FETÖ diyerek ister başka bir şey diyerek. Bize zulüm yapıldığında Ömer Faruk Gergerliğioğlu Bey bizi de savunmuştu. Bizim FETÖ, PKK, vb. hiçbir şeyle alakamız olmadığı halde insan hakları açısından meseleye yaklaşan bir milletvekili. Belli ki onu susturmak istiyorlar. Yani kimse Türkiye’de insan hakları çiğneniyor, zulüm yapılıyor diyemesin, çünkü bir milletvekili bunu söylediği zaman bu icabında dünyada da yankı buluyor. Parlamentonun mensuplarından birisi böyle bir şey söylüyor, yani bu önemli; o yüzden susturmak istiyorlar. Bugüne kadar terörist değildi Uşak emniyetindeki çıplak aramayı söyleyince terörist oldu. Aslında terörün tanımı ne kadar yapılmış bilemiyorum.
Kanunlarda terörist kimdir? Bunun bir tanımı yoksa tanımı yapılsın. Benim bildiğim kadarıyla cebir, tehdit ve şiddet. Devlet tarafından terör örgütü olarak kabul edilmiş olan bir örgütün cebir, tehdit ve şiddet içeren eylemlerini savunursanız, propagandasını yapmış oluyorsunuz. Bakın terörist olmuyorsunuz.
Terörist kimdir? O terör eylemini, bomba gibi silahlı eylemleri yapan kişi terörist; onu savunsa birisi o terörist değil, terörün propagandasını yapmaktadır. İkisinin cezası aynı değil. Şimdi Ömer Faruk Gergerliğioğlu Bey’e terörist dediğine göre herhalde böyle bir eylem yaparken görmüşler anlaşılan. Göstersinler biz de görelim. Ne yapmış, birisine silah mı sıkmış ne yapmış, bir yere bomba mı atmış, böyle bir kimseye terörist denir.
Bir terör eylemini desteklese terör propagandası yapmış denilir, terörist denmez. Böyle bir şeyi de ben duymadım, böyle bir iddia da yok, benim bildiğim şimdiye kadar öyle bir mahkeme de açmadılar. Ne terörist olduğuna dair bir mahkeme açıldı ne terör propagandası yaptığına dair bir mahkeme açıldı.
Nasıl oluyor da Bakan, Gergerlioğlu ‘na terörist diyor, buna Bakan mı karar verecek? Ülkenin geldiği nokta.
Bu hükümet bu yasayı (STK’lara kayyum atama) çıkartıyor, terörle bağlantısı olduğunu tespit edersek, diyor. Ya siz zaten terörle bağlantısı olmayana da terörist diyebiliyorsunuz, bu şekilde siz istediğiniz bütün STK’lara, bütün vakıflara, derneklere kayyum atayacaksınız belli bir şey. Bunun sonucunda ne olacak, merdiven altı çalışmalar çoğalacak. Demek ki bunu istiyorlar.
