SUNUCU: Meral Akşener Meclis toplantısında Çin politikalarını eleştirdi. Akşener Doğu Türkistanlı Nursiman’ı, zulmü anlatması için kürsüye çağırdı. Meclis TV hemen yayını kesti. Bu durumu ve Çin politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sürekli, Herkesin Sesini Kesen Bir Türkiye!
Alparslan KUYTUL: Benim bu olaydan anladığım; sanki İYİ Parti’nin Doğu Türkistan olayını kullanarak oylarını arttırmasını istemiyorlar. MHP, Doğu Türkistan ile ilgili kendine düşen görevi yapmıyor ama başkasının yapmasını da istemiyor. “Ben bunu kullanamıyorum, bunu kullanarak oy alamıyorum. Kullansam belki oyumu arttıracağım ama şu anki devlet politikası gereğince ben bunu kullanamıyorum, başkası da kullanmasın, benim oylarımı çalmasın.”
Meral Akşener Doğu Türkistan meselesini kullanacak diye de korkarlar!
Meclis TV’nin o onda kesilmesi, Nursiman’ın konuşmalarının duyulmasının istenilmemesi bunu açıkça gösteriyor. Nursiman’ın konuşmalarını ben izleyemedim ama nasıl bir konuşma olduğunu tahmin ediyorum. Anlatacağı şeyleri az çok biliyorum ve büyük ihtimalle de duygusal konuşmuştur, diye tahmin ediyorum. Çoğu insanı etkileyecek bir konuşma olacağından korkmuşlardır. Bu kadar korkmalarına gerek yok. “Çin ile olan münasebetlerimizi yeniden düzenleyeceğiz” deseler en doğru yola girmiş olacaklar. Yoksa Meral Akşener Doğu Türkistan meselesini kullanacak diye de korkarlar, yarın başkasından da korkarlar, herkesten korkarlar. Hâlbuki bu bizim için dini bir sorumluluktur. Bir Müslüman olarak biz bundan mesulüz, onu kullanmak diye bir derdimiz yok. Meral Akşener’in de öyle bir derdi olduğunu zannetmiyorum. Ortada bir zulüm var. Belki “Bu zulmü dile getirseniz” diye kendisine tavsiye etmişlerdir. Çünkü Doğu Türkistanlı kardeşlerimize kimse sahip çıkmıyor. Gördünüz, aslında eylemde sadece on kişi vardı.
Türkiye’de kaç bin tane Uygur Türkü var ama eylemde on kişi var. Millet oraya gelmeye bile korkuyor. Çünkü Türkiye devleti onlardan bazılarına oturma izni vermiş. İzni tekrar iptal edecekler, diye ödleri kopuyor; oraya bile gelemiyorlar. Orada namusu tehlike altında olanlar sadece on kişi mi? Çin’in zalimliği biliniyor, ‘Kızıl Çin’ oldubitti diktatördür. Sadece bu on kişinin mi namusu tehlikede, diğerleri nerede? Gelmeye korkuyorlar, başlarından geçenleri anlatmaya korkuyorlar. “Türkiye devleti bizim oturma iznimizi iptal eder” diye korkuyorlar. “Siz bizi zor durumda bırakıyorsunuz. Biz Çin’le güzel geçinmek zorundayız, sizin yüzünüzden aramız bozulacak.” deyip kendilerini sınır dışı etmelerinden korkuyorlar.
Böyle bir ortam olunca, Meral Akşener Doğu Türkistan meselesinde “Ben de bu konuyu gündeme getireyim.” demiş olabilir. Onun sesini kesmeye çalışıyorlar. Sürekli, herkesin sesini kesen bir Türkiye! Bunun sonu iyi olmuş olsaydı “Her ne kadar diktatörlük ise de hiç olmazsa güzel sonuçlar verdi. Ülkemiz kalkındı, şöyle güzel gelişmeler oldu, kötülükler azaldı.” derdik ama öyle bir şey de görmüyoruz.
Diktatörlük arttıkça kötülükler de haramlar da çoğalıyor. Gerileme artıyor, ekonomi kötüye gidiyor. Bu diktatörlüğün, herkesi susturmanın iyi bir sonucu yok. Buradakinin âlâsını Saddam, Kaddafi, Beşar Esad, Hafız Esad yaptı. Sonları iyi mi oldu? Bu devletlerin hepsi geri kalmış devletler. Nerede diktatörlük varsa orada geri kalmışlık var. Herkesi susturuyorlar. Bunun sonu iyi değil.
Ne olurdu Nursiman konuşsaydı, Doğu Türkistan’da olan zulümleri tüm Türkiye duysaydı ne olurdu? Sizin suçunuzu anlatmayacaktı, korkmayın! Aynı benim konferansımı engellemeleri gibi. Ben 2016’da İskenderun’da İstanbul’un fethini anlatacaktım, 2014’te İstanbul-Bağcılar’da İstanbul’un fethini anlatacaktım. Bu ne korkudur? Bu kızcağız sizin marifetlerinizi anlatmayacaktı, Çin devletinin zulmünü anlatacaktı. Bu ne ya? Bunu da mı susturuyorsunuz? Hadi Türkiye siyasetine karıştırmadınız, kimseyi konuşturmuyorsunuz. Bırakın bari Çin zaliminin aleyhinde konuşabilelim.
Türkiye diyor ki: “O günlerde İsrail ile aram iyi ise size İsrail’in aleyhinde miting yaptırmam. Asıl olan benim.” diyor yani. “Benim aram iyi ise kimseyi İsrail’in aleyhinde konuşturtmam. Benim aram Çin Devletiyle iyi ise Çin’in aleyhinde konuşturmam. Aram bozulursa konuşabilirsiniz.” diyor. Sen ölçü müsün? Ben senin gibi düşünmek zorunda mıyım? Senin aran iyiyken de Saddam’ın aleyhinde konuşurum, aran bozulduğu zaman da. Senin aran iyiyken de Amerika’nın aleyhinde konuşurum, aran iyiyken Çin’in aleyhinde konuşurum. Ben sana uymak zorunda mıyım? Gelinen nokta bu. Devlet “konuş” dediği zaman konuşacaksın, “konuşma” dediği zaman konuşmayacaksın. Devletin böyle bir yetkisi olamaz, bu diktatörlük olur.
Furkan TV olarak; Nursiman’ın sesi olalım!
Sunucu: Hocam, o Nursiman’ın biz de sesi olalım Furkan TV olarak. Bir kesit var. O konuşmayı verelim ekrana, diğer sorumuza geçeceğiz.
Sunucu: Ankara Çin konsolosluğu önünde konuşanların da Nursiman’ın da durumları içler acısı. Allah yardımcıları olsun, diyoruz.
Doğu Türkistan Bütün Müslümanların Meselesidir!
Alparslan KUYTUL: Âmin. Bakın, mesela bir aile toptan hapse atılıyor. Ne yapmış olabilirler bunlar? Az da değil, 10-15 yıl ağır bir ceza. Ne yapmışlar? Bütün mesele “Ben dinimi yaşamak istiyorum” demeleridir, başka bir şey değil. Eğer Doğu Türkistanlı Türklere, Türk oldukları için zulmedilseydi MHP böyle susar mıydı?
Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz İslam’ı yaşamak istedikleri için zulme uğruyorlar. Ve MHP susuyor. Ne demek istiyor? “İslam’a uygun yaşamalarını devletleri istemiyorsa onlar da İslam’a uygun yaşamasınlar, devletlerine itaat etsinler.” demek mi istiyor? Mesela Çin Devleti onlara Türkçeyi unuttursaydı, Türk törelerini yok etmeye çalışsaydı MHP böyle susar mıydı?
Orada zulme uğrayanlar, şu anda Türk oldukları için değil Müslüman oldukları için, İslam’ı yaşamak istedikleri için, kadınları başlarını örtmek istedikleri için, erkekler namaz kıldıkları için, Kur’an öğrettikleri için zulme uğruyorlar. İslam’ı konuşanlar hapse atılıyor. Dolayısıyla bu konu bütün Müslümanların konusudur. Terör yaptığı için değil, bu insanların terörle filan alakası yok. 3-5 kişi olsa “Belki de bir suça karışmışlardır” dersin. Hayır, böyle yüzbinlerce insan var. Onun için bu iş terör işi değil, tamamen dini asimile, dini bozma, dinî hayatı tahrip etme. Bunlar komünist zaten, komünistten beklenen budur.
Daha evvel Sovyetler Birliği’nde camilerin ve kiliselerin hepsini imha etmediler mi? 1917 devriminden sonra Sovyetler Birliği’nde dinî yaşantı diye bir şey bıraktılar mı? Çin’in yaptığı şu anda budur, hâlâ kalmış olanları bitirmeye çalışıyor. Bunlar hâlâ dinlerini muhafaza etmişler. Belki İslam’ı çok bilmiyorlar ama en azından bildikleri kadarıyla “Biz Müslümanız.” diyorlar. “İslam’ı yaşamak istiyoruz.” diyorlar. Çin Komünist Devleti bu zulmü yapıyor. Dolayısıyla nasıl ki Filistin’i savunuyorsak aynı şekilde Doğu Türkistan’ı da savunmak zorundayız. Yapılan zulüm Müslüman olduklarından dolayıdır.
Akşener Doğu Türkistanlı Nursiman’ı Kürsüye Çıkarınca TBMM TV’nin Yayını Kapatması Hakkında:
Gündeme İslami Bakış Programını İzlemek İçin Buraya Tıklayınız.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin güncel, siyasi, fıkhi, ilmi sorular hakkında vermiş olduğu cevaplara alparslankuytul.com resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz…