Adalet Bakanı’nın konuşması üzerine yaptığınız açıklamanın sosyal medyada gündem olması, 2 milyondan fazla izlenmesi ve 30 binden fazla beğeni almasına rağmen haber sitelerinde ve medyada yer bulmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sen Bir Tweet Atmaya Korkuyorsun. Sen Adalete Layık Olamazsın!
Bence yine aynı şeyler, yani aynı güçler tarafından engelleniyor. Zaten medya bana yıllardan beri yasak. Biz bunu biliyoruz. Televizyon sahipleri bizzat bunu bize söylediler. “Kusura bakmayın, tehdit edildik, programı iptal ediyoruz” dediler. Zaten bunun gizlisi yok. Kaç televizyon bize bunu söyledi. Tam program yapılacakken ya da konferansı canlı yayınlayacaklarken siyah gözlüklülerden telefon geliyor, “Yayınlamayacaksın!” diyorlar. “Emredersiniz abi” diyor ve yayınlamıyorlar. Bize de “Kusura bakmayın” diyorlar. Biz bunu yıllardır biliyoruz. Medya zaten bize yasak. Neyse ki sosyal medya var da sesimizi orada birazda olsa duyurabiliyoruz. Biz ve bizim gibi olanlar -yandaş olmayanlar- ancak sosyal medyada sesini duyurabilir. Ama maalesef onların da birçoğu bunu yapmayı göze alamıyor. Bir tweet atmayı göze alamıyorlar, ondan sonrada Türkiye’de adaletin gelmesini bekliyorlar. Yahu sen bir tweet atmaya korkuyorsun, sen atılan bir tweete, retweet yapmaya korkuyorsun, beğeni yapmaya korkuyorsun. Sen takip etmen gereken bir insanı takip tuşuna basıp da takip etmeye korkuyorsun! Sen adalete layık olamazsın!
Bu Kadar Ödlek Bir Toplum Adalete Lâyık Değildir
Takip etmen gerekeni niye takip etmiyorsun? Korkaksın! O tweeti beğendiğin halde neden beğeni tuşuna basmıyorsun? Neden retweet yapmıyorsun? Senin takipçilerine de gitmesini sağlamıyorsun? Korkaksın! Ondan sonra da “adalet gelsin” diyorsun. Böyle korkakların memleketine adalet gelir mi? Millet ne zaman cesur olur, o zaman adalet gelir. Yoksa her yapanın yaptığı yanına kâr kaldığı müddetçe adalet beklemeyin.
Herkesin Sustuğu Bir Memlekette Adalet Beklemeyin
O memleketin insanları adalete lâyık değildirler, demektir. Haber siteleri alamıyor. Talimat var. Bugüne kadar haber siteleri neyi yayınladılar? Eğer bir durumu bizim aleyhimize gibi düşünüyorlarsa o zaman aleyhimize olacak şekilde yayınlıyorlar. Ne zaman bizle ilgili haber çıkmışsa onlara göre aleyhimize ise ya da onu öyle çarpıtabiliyorsa aleyhe çevirebilecekse (yayınlıyor). Mesela Ramazan ayındaki teravih namazı olayı. 5-10 arkadaşın bir parkta teravih namazı kılmak istemesi. Bu olayı aleyhimize çevirebileceklerini düşündükleri için hepsi bunu paylaştılar. Güya biz bunları yanlış yapmışız, pandemi varmış, pandemiye dikkat etmemişler, tedbirlere dikkat etmemişler, yani bu hareket yanlışmış, bu bir provokasyonmuş vs.
Provokasyon kimsenin görmediği karanlık bir parkta mı yapılır? Provokasyon yapacaksam giderim, meydanda yaparım! Böyle saçma sapan laflar eğer bu şekilde bir iftira atmalarına müsaitse çarpıtabilmelerine müsaitse, kendilerince aleyhimize gibi görüyorlarsa o zaman tüm haber siteleri aynı anda yayınlıyor.
Bize sabahın 5’inde 6’sında operasyon yapıldığı zaman; sabahın 8’inde 9’unda bütün medya bunu vermeye başladı. Hâlbuki dosyada gizlilik kararı vardı. Kimse yayınlayamaz. Şuanda bulunmuş olduğunuz bina Furkan Nesli dergisi binası. Dergi bu olayı; bize yapılan operasyondan yaklaşık bir ay sonra yayınlandığı için ceza kestiler. İmtiyaz sahibi arkadaşımıza 10 ay hapis cezası verdiler. Yatmadı ama ceza verildi. Kendileri aynı saatte bütün medyaya verdiler ve o medya kuruluşlarına ‘dosyada gizlilik kararı var, siz bu görüntüleri, bilgileri nasıl, nereden aldınız? Nasıl bunu yayınlarsınız’ demediler. Aleyhimize olarak yayınlayacakları için kendileri yazmış vermiş medya kuruşlarına. İHA gibi özellikle haber ajanslarına, tamamen derin güçlerin emrinde çalışan haber ajanslarına veriyorlar, ondan da bütün sitelere yayılıyor. Daha iki saat olmuş operasyon yapılalı ve biz terörist olmuşuz, suç örgütü olmuşuz, olmadık şey kalmamış, her şey olmuşuz. Onlar kararı vermişler ve o şekilde bizi afişe etmişler. Böyle bir şey olduğu zaman hemen hepsi yayınlıyorlar. Dosyada gizlilik kararı olduğu halde. O görüntüleri, o haberi kim verdi? Operasyon esnasında polisin kamerasından başka kamera yoktu. O görüntüleri kim verdi medyaya? Polisten başka kim verebilir? Tek kamera var o da polisin kamerası. Bu ülkede bunu yapana niye hesap sorulmuyor? Gel bakayım sen. Bu dosyada gizlilik kararı vardı, sen bunları nasıl yayınlattın? Niye denilmiyor? Bir ay sonra yayınlayan Furkan Nesli dergisine ceza kesiliyor, imtiyaz sahibine hapis cezası veriliyor, bir saat sonra yayınlayan medya kuruluşlarına hiçbir ceza verilmiyor. Ve o görüntüleri medyaya servis eden polislere de hiçbir ceza verilmiyor. Bu medya, böyle derin güçlerin talimatı altında. “Yayınla” derse yayınlar,” Yayınlama” derse yayınlayamaz; işte o kadar. Sosyal medya biraz daha özgür. Onlar da çok özgür değil ama kısmen medyaya göre sosyal medyada biraz daha özgür olan siteler var. Ama onların bile ödleri kopuyor. Yayınlamak istemiyor. Bir haber altı üstü. Bize operasyon yapıldığını hepsi yayınlıyor. 10 gün sonra tutuklanıyoruz, hepsi yayınlıyor. Tahliye oluyoruz, hiçbirisi yayınlamıyor. Beraat alıyoruz, hiçbiri yayınlamıyor.
Şimdi Bunlar Kendisine Haber Sitesi Mi Diyor? Yazıklar Olsun Senin Gibi Haber Sitesine!
Tüm Türkiye’nin konuştuğu bir olay ve hiçbiri yayınlamıyor. Yaptığım konuşma iki, üç gün içinde 2 milyondan fazla izlenmiş, kimse yayınlamıyor. Şimdi sen medya mısın? Sen sosyal medya mısın? Yazıklar olsun senin gibi haber sitesine! Siz özgür olmaya layık değilsiniz! Sen bu kadar ödleksen baskıya uğramaya layıksın!
Bu medya ve sosyal medyanın da birçoğu maalesef özgür olmaya lâyık değil. Özgürlüğün bir bedeli var, bu bedeli ödemek zorundasın. Hiçbiri bedel ödemek istemiyor. Hiçbiri karşı karşıya gelmek istemiyor. Kendince aleyhimizde gibi bir durum hissederse hemen çarpıtarak, kendinden başlıklar atarak yayınlıyor. Lehimize ise hemen konuyu kapatıyor. Medya “Özgür değiliz” diye konuşup duruyor ya hakikaten birçoğu da özgürlüğe layık değil. Yani müstahaklarını bulmuşlar. Sen böyle bir haberi yayınlamayacak kadar korkaksan zaten sen özgürlüğe lâyık değilsin! Hepsini kastetmiyorum bazıları biraz daha yazdı, çizdi belki. Onlara değil sözüm. Mesela bugün; ‘İndependent Türkçe’ benimle röportaj yaptı. Pazar günü mü pazartesi günü mü ne yayınlayacaklarmış. Var öyle birkaç tane site. Röportaj yapmak isteyen ama diğerlerinde hiç tık yok. Zaten hepsiyle röportaj yapamayız da ama hiç olmazsa haber olarak ver. Haber olarak da vermiyor. Yazıklar olsun böyle medyaya, sosyal medyaya!
İzlemek için;
