Süleyman Soylu’nun İstifası Hakkında: “Topluma Bir Mesaj Verilmek İstendi!”

0

‘Alparslan Kuytul Hocaefendi ile Cuma Hasbihal’ programında soruları yanıtlayan Hocaefendi, Kur’an’ın perspektifinde değerlendirmelerde bulundu. İnternetten canlı olarak takip edilen programın son kısmında gündeme dair soruları yanıtlayan Hocaefendi, içişleri bakanı Süleyman Soylu’nun istifasıyla alakalı yorumunu paylaştı.
Bu istifanın karşılıklı anlaşmayla gerçekleştiğini düşünen Hocaefendi, cumhurbaşkanının istifayı kabul etmemesine yönelik tahmininin gerçekleştiğini belirtti.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Süleyman Soylu’nun istifasıyla alakalı soruya verdiği cevabın tamamı şu şekilde;

İçişleri Bakanı Süleyman Soylunun istifa etmesi ve istifasının reddedilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İlk Aklıma Gelen!

Televizyonda siyasi bir programı izlerken o sırada İçişleri Bakanının istifa ettiğini söylediler. Benim ilk aklıma gelen; “Bunu büyük ihtimalle Cumhurbaşkanı reddedecektir. Eğer cumhurbaşkanı bunu reddederse işin içerisinde başka işler vardır. Bazı güçler bunu planlamış olabilir. Yani İçişleri Bakanının adını duyurmak ve onu daha da büyütmek maksadıyla yapmış olabilirler. Eğer Cumhurbaşkanı istifasını kabul ederse demek ki aralarında bir tartışma olmuş veya bir konuda anlaşamamış olabilirler” diye düşündüm.

Bir İhtimal!

Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanının saat 22.00’de sokağa çıkma yasağını ilan etmesinden dolayı biraz azarlamış olabilir. Bu da çok düşük bir ihtimaldir. Çünkü ben, İçişleri Bakanının sokağa çıkma yasağını Cumhurbaşkanından habersiz ilan ettiğini düşünmüyorum. Hatta Bununla ilgili bir beyanı var. Yani Türkiye’de böyle bir şeyin mümkün olacağını zannetmiyorum. Cumhurbaşkanının haberi olmadan İçişleri Bakanının saat 22.00’de ‘sokağa çıkma yasağını’ ilan etmesi mümkün değildir. Dünyanın hiçbir yerinde, en demokratik ülkelerde bile böyle bir şey mümkün değil, kaldı ki Türkiye’de olacak? Zaten Türkiye’de öyle bir demokrasi yok.  Eğer Cumhurbaşkanı bu istifayı kabul etmiş olsaydı; “Bir ihtimal kendinin haberi olmadığı için değil de başka bir olaydan dolayı tartışıp, kızmış olduğundan kabul etmiş olacaktı.”Seni görevden alacağım. Sen istifade et, ben almış olmayayım’ demiş olabilir. İçişleri Bakanına da ‘ben böyle bir hata yaptım, hatamı da kabul ediyorum ve istifa ediyorum diyerek onurlu bir davranış göster’ demiş olabilir, diye düşündüm. Bir ihtimal doğru çıktı ve Cumhurbaşkanı istifasını reddetti. Sanki bir anlaşma var. Bazı güçler İçişleri Bakanı’nın güçlenmesini istediler. Bakan istifa etmiş gibi görünsün, Cumhurbaşkanı da reddetmiş olsun. Böylece çok önemli, çok büyük hizmetler yapmış birisi gibi görülsün. Türkiye’de ‘istifası kabul edilmeyen çok değerli bir insan’ olarak kabul etmek zorunda kalsın.

İstifa Haberinden Sonra Neler Yaşandı?

İstifa habere çıkar çıkmaz, aynı anda Twitter’da dört beş tane Süleyman Soylu’nun istifasının reddedilmesi manasında etiketler açıldı. Bu neyi gösteriyor? Aynı anda nereden bu hazırlık yapıldı? Binlerce insanın hemen aynı anda girmesi lazım ki, etiket en üste çıksın. Bunun görselleri dahil, her şey hazırlanmış. Troller aynı anda bu kadar hazırlığı nereden yaptı? Bu 5 dakikalık bir hazırlık mı? Şüpheli. Bu sanki her şey önceden hazırlanmış, planlanmış, bakanın başının büyütülmesi isteniliyor. “İşte terörle çok büyük mücadeleler verdi, şöyle mücadele verdi, böyle mücadele verdi vs. Çok hizmetler yaptı. Böyle bir insan, böyle ufak bir hatadan dolayı istifa ettirilmemeli, istifası kabul edilmemelidir” diye söylemler çıktı. Benim, uzaktan tanıyabildiğim ve konuşmalarına, yaptıklarına baktığım kadarıyla Süleyman Soylu böyle bir hatadan dolayı istifa edecek bir insan değil, ben böyle bir ihtimal vermiyorum. Bundan daha büyük hataları olmuştur ama istifa etmemiştir. Cumhurbaşkanı da böyle küçük bir meseleden dolayı onun istifasını kabul etmez, o da belli bir şeydi.

Bu işin aslında, istifanın kabul edilmeyeceği bellidir. O zaman bu neden yapıldı? Benim aklıma gelen şöyle bir mesaj verilmek istenildi; sanki topluma İçişleri Bakanımız bu kadar onurlu bir insan, küçücük bir hata da bile dünyada ki mevki makam gözünde değil, sadece vatan, millet için çalışan bir insandır. En ufak bir hatada bile hemen istifa edebiliyor, ‘ben hata ettiysem bedelini öderim’ diyor. Yani böyle bir insan, çok değerli bir insandır, havası verilmek istenildi. Ama tabi bu dediğim bir ihtimaldir. Ama gerçekten de samimi bir şekilde bu olaylar gerçekleşmiş olması düşük de olsa, o da bir ihtimaldir. Belki de o şekilde bir hata oldu ve o da istifa etmeyi uygun görmüş veya başka olaylar da olmuş olabilir. Onlar birikti ve artık yorulduysa istifa etmek istemiş olabilir. Öyle olmuş olsaydı herhalde; Cumhurbaşkanın istifasını reddetmesini ister ve ısrar eder ‘Efendim ben yoruldum, artık yapamıyorum, daha yorgun olmayan birisi gelsin, biraz da başkası bu görevi yerine getirsin’ isterdi. Ama Cumhurbaşkanı reddedince o da çok memnun oldu, hemen kabul etti ve göreve devam etti. Bizim için gayb durumunda olduğu için işin aslını bilmiyoruz.

Gerçek Sebep Nedir?

Biz sadece tahminde bulunabiliriz ama gerçek sebep nedir? Kimler ne planlıyor? Zamanla ortaya çıkacaktır. Onun için biraz beklemek lazım ama bir şey olduğu kesin. Yani bir şeyler var, planlı bir istifa gibi duruyor. Peki nedir? İlk akla gelen taraftarlarını, sevenlerini çoğaltmak, en ufak bir hata da bile istifa edebilen, makam mevki düşünmeyen bir insan, ayrıca adını büyüterek ilerisi için başka şeylere hazırlıyorlardır, bilemeyiz. Hatta bununla ilgili bazı laflar da duyuyoruz; ‘Devlet Bahçeli hasta, onun yerine onun getirilmesi düşünülüyor’ gibi ama doğrusunu bilemiyorum. Başka planlar da olabilir. Belki de AK Parti içerisinde onu daha da güçlendirmek için Erdoğan’dan sonra Cumhurbaşkanı olabileceği düşünülüyor olabilir. Ben bunun normal olduğunu pek düşünmüyorum, böyle küçük bir hatadan dolayı istifa edilmesi bana mantıklı gelmiyor.

İzlemek için;

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here