Tefsir dersi sonrası kendisine gelen soruları cevaplayan Alparslan Kuytul Hocaefendi bu hafta İsviçre’den bir takipçisinin sorduğu soruyu yanıtladı.
“İsviçre Basel’den yazıyorum. Birkaç defa eşimi namaz kılması için uyardım, beni dinlemedi. Geçen sefer yine uyardım, iki vakit namaz kılıp yine namazı bıraktı. Ben de ‘namazını kılmaz, terk edersen seni boşarım’ dedim. Bu yeminin hükmü nedir? Ne yapmam gerekiyor?” şeklinde gelen soruya Alparslan Kuytul Hocaefendinin verdiği yanıt şu şekilde;
Bu bir kere yemin değildir. Ayrıca bu boşama da değil, karı koca arasındaki bir konuşmadan ibarettir. Hiçbir hükmü de yoktur. ‘Boşarım’ istikbal ifade eden bir cümledir. İstikbal ifade ettiği için bununla talak gerçekleşmez. Boşamış sayılmaz. ‘Boşarım’ demiş ama boşarım dediği için boşamak zorunda değildir.
Bu yemin de değil, vallahi de dememiştir. Vallahi dese o zaman yemin kefareti gereklidir, diyecektik. Ama öyle bir yemin ifadesi de boşama ifadesi de yok. Bu sadece karı koca arasında bir konuşmadan ibarettir. Hiçbir hükmü yoktur.