Alparslan Kuytul Hocaefendi, siyasi olduğu apaçık belli olan, asılsız iddialarla gerçek(!) bir davaya dönüştürülmeye çalışılan, hukuki açıdan çelişkilerle dolu iddianamenin, türlü kılıflar ve benzetmelerle, niyet okuma, varsayımlar ve ihtimaller üzerinden yeni suçlar üretilmeye çalışılmakta olduğu; “terör örgütü propagandası yapma” iddiasıyla yargılandığı 11. ağır ceza mahkemesinden 3 Kasım 2020 tarihinde beraat etmiştir.
Beraat haberinin ardından Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan gönüllüleri Adana Atatürk Parkında bir araya gelerek 3 yıl boyuna çeşitli bahanelerle uzatılan mahkemeyi kınamak için basın açıklamasında bulundular.
Alparslan Kuytul Hocaefendi, açıklamasında evine bir terör örgütünün evine girer gibi girilmesini bir kez daha kınayarak ‘insanları bizden uzaklaştırmak için aleyhimizde algı operasyonu yapıldı çağırdınız da gelmedim mi? bunu neden yaptınız?’ dedi.
Açıklamanın ilgili kısmı şu şekildedir:
Çağırdınız Da Gelmedim Mi? Bunu Neden Yaptınız?
Değerli kardeşlerim, bildiğiniz gibi 30 Ocak 2018 sabahı evimize şafak operasyonu yapıldı. Emniyete çağırmalarını, mahkemeye vermelerini vs. beklerdim ama evimize bir sabah şafak operasyonu yapılmasını ve iki metre mesafeden bana silah çekilmesini beklemezdim. Sanki benim silahım var, bombam var da onlara bir şey yapacağım. Bugüne kadar kime bir tokat vurmuşum da bana iki metre mesafeden silah tuttunuz? Çağırdınız da gelmedim mi? Bunu neden yaptınız? Bildiğiniz gibi evin etrafını sayamadığım kadar polislerle, TOMAlarla, akreplerle çevirmişlerdi.
Hakimlerin Düşünmesine, Araştırmasına Fırsat Verilmeden Kasten Son Dakikaya Bırakıldı
10 gün emniyette hiçbir şey konuşmadan yani ifade almadan gözaltında beklettiler. Son gece yatsı namazı vaktinden sonra ifade almaya başladılar hatta ifade almayı sabaha kadar sürdürdüler. Halbuki 10 gün oradaydık, rahat bir şekilde ifade alınabilirdi, sabaha doğru ifadeler bitti. 20.000 sayfa dosya, 800-900 sayfa ifadelerin hepsi öğlene doğru mahkemeye götürüldü. Saat 14.00’de mahkeme oldu. Hâkim bu kadar sayfayı ne zaman okuyacak, nasıl anlayacak, nasıl karar verecek? Kasten böyle yapılıyor, hakimlerin düşünmesine, araştırmasına fırsat verilmiyor; son dakikada götürülüyor ve şunlar tutuklanacak, şunlar bırakılacak deniliyor. O şekilde yapılıyor. Allah şahittir hâkim kâğıda baktı, “1,2,3 terör örgütüne 3 defa üye olmak, dedi sonra yok dedi, bir daha baktı 4’müş” dedi. 4 defa üye olmak, bir örgüte 4 defa üye olmak diye bir şey olabilir mi? Üyesin veya değilsin. Aslında kendisine 4 örgüt demişler, hiçbir şey bilmediği için onu bir örgüte 4 defa üyelik zannetmiş, o 4 tane örgütün adlarını vallahi söyleyemedi; şu şu örgütlere üyeymişsin, diyemedi.
Biraz evvel basın açıklamasında arkadaşlarımız bir hata yaptılar, sanki 4 terör örgütüne üyelikten tutuklanmışım gibi. Hayır, iki örgütten birisi olan FETÖ’ye yardım, üyelik değil; diğeri PKK propagandasından dolayı tutukladılar, 4 üyelikten tutuklanmadım çünkü bu kadar saçmalığı yapamazlardı. Başlangıcı 4 örgüte üyelikti, iddia buydu, tutuklama kararı bu şekilde olduğu halde hapishaneye götürüldüğümde orada beni tek başıma bir odaya koydular, hiç kimseyi yanıma vermediler. “Terör örgütü üyesisin” diyorlar, halbuki benim tutuklanmam terör örgütü üyeliğinden dolayı değildi. Kaldı ki terör örgütü üyesi olanların hepsi beraber kalıyorlar. Ağır müebbet olanlar, tek kalması gerekenler bile 3 kişi kalıyorlardı.
Tamamını okumak için tıklayınız;
Hocam suçsuz olduğunuzu dünya alem biliyordu zaten. Ama sırf sizi kötü göstermek için bu operasyonu yaptılar.
Zalimler Allaha hesap verecek.