Haramlara Karşı Hassasiyetin Oluşması Nasıl Mümkündür?

0
Haramlara Karşı Hassasiyetin Oluşması Nasıl Mümkündür?
Haramlara Karşı Hassasiyetin Oluşması Nasıl Mümkündür?

Alparslan Kuytul Hocaefendi, tefsir dersi sonrası “Geçmişte, hassetten İslam medeniyeti hâkim olduğu dönemlerde alimlerin ve evliyaullahın farzlar ve haramlar hususunda çok hassas olduklarını biliyoruz, bugün kendimizde bu ciddiyetin ve hassasiyetin oluşması nasıl mümkündür?” sorusunu cevapladı.

Allah korkusu ve Allah sevgisinin oluşması ile mümkündür

Farzlar ve haramlar konusunda hassasiyetin oluşması öncelikle; Allah korkusu ve Allah sevgisinin oluşması ile mümkündür. İnsan Allah’tan korkarsa, farzlara ve haramlara dikkat eder. Allah’ı severse aynı şekilde farzlara ve haramlara dikkat eder. Allah sevgisi ve Allah korkusu oluşmadan bu hassasiyet oluşmaz.  Dikkat dediğimiz, sakınma dediğimiz şey Arapça da takvadır.

Kimdir takva sahipleri?

Allah Azze ve Celle muttakileri yani takva sahiplerini kitabında övmektedir.  Kimdir takva sahipleri? Dikkatli olan insanlardır. Hazreti Ömer bir gün Ebu zer Gıffari’ye soruyor: (EbuzerGıffari takvası ile meşhurdur)“Ya Ebazer! Takva nedir?  O da demiş ki: yalınayak, ayakkabısız bir şekilde hiç deve dikenlerinin olduğu bir yolda yürüdün mü? –Hz. Ömer“evet” diyor.  Ebuzer: “Takva işte odur.”diyor. Nasıl yürüdün? Çok dikkatli yürüdüm. Böyle kocaman kocaman dikenler var yolda ve yalın ayaksın, ayakkabın yok. Nasıl yürürsün, çok dikkatli yürürsün değil mi? İşte,“takva odur” diyor. Takva; çok dikkatli olmak, din de hassas olmaktır.

Takva sahibi olmak için, farzları yapmak, haramlardan kaçınmak yetmez. Bir de şüpheli şeylerden de kaçınmak lazımdır. Hadisi şerifte Peygamber Efendimiz buyurmuş ki: “Seni şüpheye düşüreni bırak şüpheyi düşürmeyene bak.” Şüpheli bir durum varsa ondan uzak dur. Sahabeden gelen rivayetlerde diyorlar ki “biz bir harama düşmek korkusuyla 70 mubahı terk ederdik.’

Bir harama düşeceğiz korkusuyla 70 mubahı terk ederdik; takva budur! Aşırı gitmemek, tadını kaçırmamak şartıyla takva budur. Her şeye haram gözüyle bakıp da helalleri haramlaştırmamak, dini zorlaştırmamaktır. Dini zorlaştırmak; o, cahilliktir; takva değildir. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem “kolaylaştırın, zorlaştırmayın” buyuruyor. Efendimizin dediğini yapmak takvadır. Her şeyi zorlaştırmak marifet değildir. Her şeyi zorlaştırmak insanları dinden soğutur. Hristiyanlar bunu yaptılar. Dinlerini zorlaştırdıkça zorlaştırdılar ve insanları dinsiz yaptılar. Ruhbanlık insanları dinsizliğe götürdü. Bu hassasiyetin oluşması lazımdır.

Haramlara Karşı Hassasiyetin Oluşması İçin Şüpheli Şeylerden Kaçınmak Gerekir

Şüpheli şeylerden kaçınmak takvaya dahildir. Helal mi haram mı tam emin olamıyorsun.  Peygamberimiz buyuruyor ki “Helal de belli haram da belli, açık. Bir de bu ikisi arasında şüpheli şeyler vardır.”Demek ki her şey açık değildir. Bir kısmı açık bir kısmı kapalıdır. Kim bu şüpheli şeylerden kendisini korursa dinini ve ırzını korumuş olur. Kim şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur. Şüpheli şeylere düşen kimsenin hali bir çobana benzer. Çoban hayvanlarını yasak bölgenin kenarına kadar getirip orada otlatıyor, hayvan her an yasak bölgeye geçti geçecek o kadar yakınına kadar geliyor. İşte şüpheli şeyler de böyledir. Hadisi şerifte, şüpheli şeylere düşen, o kadar yaklaşan kimse eninde sonunda bir gün harama düşer.Dolayısıyla“şüpheli şeylerden uzak durun, tam oraya kadar yaklaşmayın” buyuruyor. Yani bunu yaparsan eninde sonunda harama düşmeye başlarsın ve alışmaya başlarsın. İşte Peygamberimiz bu hassasiyeti kazanın, diyor.

Alimlerin ihtilaf ettiği konularda şüphe vardır. Yani ulema bir meselede ihtilaf ediyorsa, biri helal biri haram diyorsa o mesele de şüphe var, demektir Demek ki o meselelerin delili açık değil. Zaten açık olduğu zaman ittifak oluyor. İhtilaf varsa demek ki meselenin delili açık değildir. Deliller incelendiğinde helal de diyebiliyorsun haramda diyebiliyorsun ama delilin net olmadığı durumlarda dikkatli olmak yani hassas olmak lazımdır. Mademki ulema ihtilaf etmiş, ‘o zaman ben bundan uzak durmalıyım’ demek icap eder. Bu da takvaya dahildir. İhtilaflı konulardan uzak durmak gerekir, sonuçta bunlar şüpheli meselelerdir. Şüpheli meselelerden uzak durmak takvaya dahildir. Bu hassasiyeti kazanmak Allah’ı sevmek ile mümkündür. İnsan, Allah’ı sevince Allah’ın hoşnut olmayacağı şeyi yapmak istemez. Farzlara, haramlara, şüpheli şeylere dikkat eder.

İzlemek için;

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin güncel, siyasi, fıkhi, ilmi sorular hakkında vermiş olduğu cevaplara alparslankuytul.com resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here