Erdoğan’ın Tutuklu Bulunan Askeri Öğrencilerle İlgili Talimatı Hakkında Açıklama

Alparslan Kuytul Hocaefendi bu Cuma tefsir dersi sonrası soru-cevap bölümünde Erdoğan’ın tutuklu bulunan askeri öğrencilerle ilgili talimatı hakkında açıklamada bulundu.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi eline silah almadıkları halde müebbet hapis cezası ile yargılanan askeri okul öğrencilerinin dosyalarının incelenmesi için talimat verdi” iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sorusu üzerine açıklama yapan Alparslan Kuytul Hocaefendi ‘Dosyalar 4,5 yıldır neden bekletildi’ diye sordu.

Kararın, adalet için değil siyaset için verilen bir karar olduğunu söyleyen Hocaefendi, bu öğrencilerin dosyalarının incelenmesi o zaman yapılmalıydı dedi. “Zaten bu kararlar dönecek, hiç olmazsa biz iyilik yapalım belki oy toplarız gibi bir şey hissediyorum. Ben bu işte onlar adına seviniyorum ama bu iş; adalet için değil sanki siyaset için, oy toplamak için yapılıyor gibi”diyen Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin açıklamasının tamamı ;.

Askeri Öğrencilerin Hapse Atılması Vicdansızlıktır, Zulümdür

İnşallah doğrudur. Ben bunu yıllar önce dile getirdiğim için mahkemeye verdiler hatta vermekle kalmayıp direk hapse attılar. O mahkemeye verilen konuşmalardan biri de askeri okul öğrencilerinin kafasını kesenlere, köprüden aşağı atanlara ya da rütbesiz, bir şeyden haberi olmayan erleri öldürenlere cani demiştim.

‘Siz bunları yakalayın, götürün. Yargı karar versin. Kendinizi savcı, hâkim yerine koymayın. Sen cellat mısın, savcı mısın, hâkim misin, cani misin, sen nesin? Sen ne biliyorsun?  Bu askeri okul öğrencisinin yaşı 18-19, daha çocuk.  Sen ne biliyorsun bunun darbe niyeti ile bilerek, isteyerek buraya geldiğini? Sen yakala götür yargı incelesin!  Adalet kalmadıysa da belki adaletli bir hâkime denk gelir, adalet ortaya çıkar’ demiştim. Bu konuşmayı bir yargı mensubu, bir savcı mahkemeye verebilir mi? Emniyetçiler, susturmak için bu konuşmayı savcının önüne getirdiler.  Bu konuşmadan ötürü mahkeme açalım savcı bey deyip, imalı imalı gözlerine baktılar.  O da bunu aldı, baktı. Ben ne demişim? ‘Bu askeri öğrencileri yakalayın götürün, savcı, hâkim karar versin’ demişim. Bir savcı bu ifadeyi gördüğünde ne yapmalıdır? Bu konuşmayı takdir etmeli, alkışlamalı değil mi? Ben ‘bırak dememişim! Yakalayıp götürün, savcı, hâkim karar versin’ demişim.  Bu konuşmayı bir savcı mahkemeye veriyorsa yazıklar olsun! Ben ‘yakalayın götürün, hâkim ya da savcı karar versin’ diyorum, onlar beni mahkemeye veriyor. Ben bunu dedikten birkaç gün sonra 1200 asker tutuklanmış. Daha doğrusu gözaltına alınmış. Ardından hemen birkaç gün içerisinde 1200 asker serbest bırakıldı.

Bunlar rütbesiz asker, haberleri bile yok. Bizde askerlik yaptık. Komutan ‘yürü’ der, yürürsün. Komutana ‘nereye gidiyoruz’ diye hesap mı soracaksın? Askerlikte böyle bir şey var mı? 1200 askeri öğrenci hemen serbest bırakıldı. Bundan evvelde bazı askerler serbest bırakılmıştı. Birçok askerin haberi olmadan, tatbikat denilerek kandırılıp oraya götürüldüğü ispat edildi ve bunlar serbest bırakıldı. Buna rağmen ben bu cümlemden ötürü mahkemelik oldum. Düşünün!

Benim dediğimin ne olduğunu inceleyin. Rütbesiz asker kanuna göre de cezalandırılamaz.  Komutanı cezalandırılır.  Rütbesiz asker komutanına itaat etmektedir ve o ne olduğunu anlamaz. Yürü derler, yürür.  Onun bildiği bu kadardır ve askeri öğrenciler de böyledir. Bunların hapse atılması vicdansızlıktır, zulümdür başka bir şey değildir!  Bunların içinden halkına silah tutmuş, silah sıkmış insan öldürmüş olanlar hariç.  O insan öldürmüş bu ayrı bir olay. 

Benim söylediğim, silah kullanmamış hatta otobüsten bile inmemiş olanlar içindir. Hatta öyleleri var ki komutanı ‘otobüsten aşağı inin’ diyor, buna rağmen inmiyorlar. Halkla karşı karşıya gelmemek için otobüsten inmiyor ve komutanı onun ayağına sıkıyor.  Bu adam hapiste. Pes yani!

Cumhurbaşkanı Bu Talimatı Neden Bugün Veriyor?

Dört buçuk yıldır bu insanlar hapiste yatıyorlar.  Dört buçuk yıl sonra gelecek olan adalet yerin dibine batsın!  Aileleri hapisten çıkarlarsa elbette sevinirler. Onlar adına ben de sevinirim.  Suçu-günahı olmayan masum insanlar için sevinirim de.

Bu Adalet Değil Rezalettir!

Fakat adalet? Bu adalet midir?  Bu rezalettir!  4,5 senedir ben ve benim gibi niceleri bunu söylüyor.  Belki çok kuvvetli söylemiyorlar, korkuyorlar.  Milyonlarca insanın vicdanı yaralandı.  Herkes korkuyor, konuşmuyor.  Muhaberat devletine döndük! Konuşan hapse atılıyor.Herkes konuşmuyor ama herkesin vicdanı reddediyor.  Özel görüşmelerde herkes’ bu haksızlıktır’ diyor. 80 milyon insan içinden, askeri okul öğrencilerine müebbet hapis verilmesini vicdanı kabul eden 80 bin kişi var mıdır acaba?  

Bu Kadar Beddua Alanlar İflah Olmazlar

Bu öğrencilerin dosyalarının yeniden incelenmesi gerektiği aslında o zaman yapılması ve söylenmesi gereken bir işti. Bu insanlar dört buçuk yıldır bu hükümete her gün beddua ediyorlar.  Onların sülalesi de beddua ediyor.  Bu kadar beddua alanlar iflah olmazlar.

Dört buçuk yıl sonra şu dosyaları bir daha inceleyelim. Zaten ağır cezadan mahkeme görülmüş, bir iki sene sürmüş. Sonra istinafa gitmiş, bir iki sene de orada kalmış. Oradan da Yargıtay’a gitmiş, temyize. Dört buçuk sene olmuş. Yargıtay da artık karar verilme aşaması. Son nokta konulacak ve büyük ihtimalle Yargıtay’dan dönecek. Büyük ihtimalle bu saçma sapan kararlar döner.

Adalet İçin Değil Siyaset İçin

Zaten bu kararlar dönecek, hiç olmazsa biz iyilik yapalım belki oy toplarız gibi bir şey hissediyorum. Ben bu işte onlar adına seviniyorum ama bu iş; adalet için değil sanki siyaset için, oy toplamak için yapılıyor gibi.

Bu Çocukların (askeri öğrenciler) Dosyaları Dört Buçuk Yıldır Neden Bekletildi?

Bir korku imparatorluğu meydana getiriyorlar. Hiç suçun olmasa bile yıllarca yatabilirsin. Bu ne demek?  Hiçbir şeye karışma, hiç kimseye selam verme, hiçbir yere gidip gelme, namazını bile gizli kıl ne olur ne olmaz. Kafadan 4-5 sene yatabilirsin. Böyle bir korku imparatorluğu meydana getirmek istiyorlar. 

Türkiye’de bir güç var! Bunlar Türkiye’de özgürlük istemiyor.  Kendi diktatörlüklerini kurmak istiyorlar. O yüzden suçsuz, günahsız insanlara da acımıyorlar.

Dosyaların yeniden incelenmesi lafı doğruysa, bu ne demek?  Aslında talimat gibi bir şey var. ‘Dosyalar tekrardan incelesin yani beraat verilsin.’ Ben böyle anlıyorum. Siz ne anlıyorsunuz?  Başka bir şey anlayabilen var mı?  Ülkede yargıya dair bir nevi talimat var. Bu yapılanlardan herkes nefret etti.

Bu Adalet Midir?

Suçsuz ve günahsız olan yüzbinlerce insan emniyete götürülüp getiriliyor. Bu operasyonlar hiç bitmiyor. Yeter, yeter. Yeter, dört buçuk yıl oldu, yeter ya!  Bu korkuyu, bu ortamı devam ettirmek için, istediklerini FETÖ-PKK damgasıyla damgalayabilmek için bu süreci uzun sürdürüyorlar. 

Nasıl ki bizim mahkemeleri bir türlü bitirmiyorlarsa bu operasyonları da bir türlü bitirmiyorlar. Dört buçuk yıl olmuş bu insanlar hapiste yatıyor ve şimdi bu dosyalar bir daha incelesin, deniliyor.

Ne oldu ne değişti?Bu çocukların suçsuzluğuna dair yeni bir şey mi bulundu mesela? Hayır, yeni bir şey bulunmadı. Eski bilgiler ve delilleri neyse aynısı o. 

Neden daha evvel incelenmedi? Neden bugün? İnsanlarıkafanıza göre hapishanelerde yatırıyorsunuz. Canınızın istediği gün ‘hadi neyse yavaş yavaş çıkartalım’ diyorsunuz.  Bu adalet midir?

Ben o insanlar hapisten çıksa bile zerre kadar nefretlerinin azalacağına inanmıyorum! Onları hapse atanlar bunu da hesaba katmalıydılar. 

Haksız yere hapse atılan bir insan bu haksızlığı unutmaz, Unutamaz!

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin güncel, siyasi, fıkhi, ilmi sorular hakkında vermiş olduğu cevaplara alparslankuytul.com resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz…

Tamamını izlemek için;