Cuma Tefsir dersi sonrası takipçilerinden gelen soruları cevaplayan Alparslan Kuytul Hocaefendi, laiklikle ilgili gelen bir soru üzerine açıklamada bulundu “Laikliği savunan bazı kimseler “Dinde zorlama yoktur.” Ayetini delil olarak gösteriyorlar. Bu ayeti nasıl anlamalıyız?” şeklinde gelen soruya cevap olarak “Öncelikle laikliğin ne olduğunu ortaya koymak lazım. Laiklik hiç zorlama yapmıyor mu?” diyen Hocaefendi, laikliğin bir ideoloji değil liderlerin geliştirdiği bir strateji olduğunu ifade etti. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin bu soruya verdiği cevabın tamamı şu şekilde;
Laikliğin Kendisi Zorluyor!
Öncelikle laikliğin ne olduğunu ortaya koymak lazım. Laiklik hiç zorlama yapmıyor mu? Laikliğin zaten kendisi zorluyor, insanlara diyor ki “Tek kanun var.” Laik sistem bu değil mi? Tek kanun var, Hristiyan’a da Müslüman’a da Yahudi’ye de komüniste de öyle diyor. Aslında laiklikteki bu durum, yani herkese aynı kanunun uygulanması bir bakıma diktatörlüktür.
İslam’da ise Yahudi kendi kanunlarına göre mahkeme edilir, Müslüman İslam kanunlarına göre mahkeme edilir. Laik devlet, zorlamıyor mu?
“Dinde zorlama yoktur.” ayetine gelince bu ayet Müslümanların zorlanmayacağını göstermez. Bu ayet kafirlerin Müslüman olmaya zorlanmayacağını ifade eder. Dinde zorlama yok yani bir kâfirin Müslüman olması için onu zorlayamazsın ama Müslüman ise o dine uymak zorundadır. Mesela bir yabancı insan T.C. vatandaşı olmak zorunda değil ama olduğunda artık buradaki kanunlara tabi oluyor, aynı şekilde bir insan Müslüman olmak zorunda değil ama Müslüman ise İslam kanunlarına tabi oluyor. “Dolayısıyla dinde zorlama yoktur.” Ayetinin manası budur. İslam toplumunda insanlar dinin emrini yerini getirme konusunda zorlanmaz demek değil. Namaz kılmayana cezası vardır, zekât vermeyenden zekât zorla alınır, oruç tutmayana ceza verilir çünkü Müslümandır. Müslüman ise Allah’ın kanunlarına uymalıdır.
Neden laik devlet zorluyor? Laik devlet, sizin keyfinize mi bırakıyor? Kanunu koyuyor, “Bunu yapacaksın!” diyor. Laik devlet neden vergiyi mecbur ediyor? Neden İslam zekâtı mecbur etmesin, vermeyene ceza vermesin? Laik devlet, vergi vermeyene ceza vermiyor mu? Neden insanlara verilen bu yetki Allah’tan alınıyor, alınmak isteniyor? Devlete verilen yetki nasıl olur da Allah’a verilmez? Devlet ceza verir de Allah ceza vermez mi? Devlet Allah’tan büyük mü?
Dinde zorlama yokmuş, o halde laiklik doğruymuş; İslam Devleti’nde laiklik olmaz ama zorlama da olmaz. İslam Devleti’nde dinde zorlama yoktur ama laikte değildir. Yani insanların dinde zorlanmaması için laiklik gerekmez, İslam medeniyetinde laiklik yok ama dinde özgürlük vardır. Dinde özgürlüğün olması için laik sistem gerekmiyor.
Tarihimize bakalım, İslam medeniyetlerinde dinde zorlama yapılmış mı? Hayır. Dinde zorlamanın olmaması için laik sistem gerekirmiş gibi insanları aldatıyorlar. Bu, gerçek değil, dinde zorlamanın olmaması için laik sistem gerekmez. İslam medeniyetinde de dinde zorlama yoktur, laikliğe hacet yoktur. Bundan dolayı laikliği ilan ettiklerini söylüyorlar ise yalan söylüyorlar, laiklik bundan dolayı ilan edilmedi.
Laiklik Aslında, Dinden Kurtulma Stratejisidir.
Laik nizamda siz devlete şunu diyemezsiniz: “Şu yaptığınız İslam’a göre haramdır.” Çünkü o diyor ki “Ben laikim. Ne İslam’ı ne kanunu ne haramı benimserim.” Böylece laik devlet, İslam kanunlarından kendini kurtarıyor, idareciler artık dini dikkate almaktan kurtuluyor ve siz dini referans göstererek itiraz edemiyorsunuz. Böylece idareci özgürleşiyor, onu frenleyen sadece Anayasa ve kanunlar kalıyor; onu da istediği gibi değiştiriyor. Bazen kanunları değiştiremediğinde ya da dünyadan utandığı için değiştirmediğinde açıkça diktatörlük kuracak ama dünyadan utandığında bu sefer değiştirmiyor. Ne yapıyor? Kanun öyle ama pratikte o kanunu uygulamıyor, diktatörlük uyguluyor. Mesela kanunda, Anayasa’da herkes özgürdür; fikir hürriyeti, ifade hürriyeti vardır ama mümkün mü? Bir şey söylediğin zaman ertesi gün teker teker dosyalar açılıyor, çıkıyorum mahkemelere arkasından hapishaneler başlıyor. Yani dinden laiklikle kurtuluyorlar, sıkı yönetimle ya da olağanüstü halle kanunlardan kurtuluyorlar; kurtulmadıkları zaman da sözlü talimatlarla kanun dışına çıkıyorlar, yine kanundan kurtulmuş oluyorlar. Sözlü talimatlarla ve keyfi idarede bulunabiliyorlar. Bu işin başlangıcı laiklik, Allah’ın kanununu değiştiremez, kendi kanununu değiştirebilir. O yüzden önce Allah’ın kanunlarından kurtulması lazım, hepsinden birden kurtulması lazım. Bunu nasıl yapacak? Laiklikle. Allah’ın kanunlarından kurtuluyor “Gerisi kolay.” diyor.
Laiklik bir ihtiyaca binaen doğmadı, keyfi idarede bulunabilmek için icat edildi. Laiklik bir ideoloji değil aslında bir strateji, idarecilerin memleketi kendi istedikleri gibi dinden bağımsız, dinden kurtularak idare edebilmek için geliştirdiği bir stratejidir. Bunu anlamayanlar, strateji bilmeyenler, siyaset bilmeyenler sanıyor ki bütün dinlerin özgür olabilmesi için laik sistem lazım. Hayır. İslam Devleti’nde tüm dinler özgürdür. Benim saf Müslümanım, anlamayan Müslümanım, sen bu lafa aldanıyorsun. Peygamberimizin kurduğu devlette ki özgürlük bugünkünden çok daha fazlaydı. Yahudi kendi kanunlarına göre mahkeme oluyordu, bugünkü laik sistemlerinde var mı böyle bir hassasiyet? Yahudi’ye ayrı Müslümana ayrı var mı öyle bir kanun? Herkese tek kanun dayatılıyor. “Ben Müslümanım, bu kanun benim kitabıma uygun değil, dinime uymuyor, ben dinime göre bir mahkeme istiyorum.” Dediği zaman bir kişi “Olmaz.” Diyor. Yahudi “Ben Yahudi’yim, dinime göre mahkeme istiyorum.” dediğinde “Olmaz.” Diyor. İslam’da olur, Yahudilere ayrı mahkeme, Müslümanlara ayrı mahkeme.
Hangisi daha özgürlükçü? Müslümanları aldatıyorlar sanki laiklik bir ihtiyaçmış gibi gösteriyorlar. Laiklik ihtiyaç değil idarecilerin memleketi istediği gibi idare edebilmesi için geliştirdikleri bir stratejidir.