Alparslan Kuytul Hocaefendi’yi Derin Devlet mi Suikast ile Tehdit Etti?

0
Bana, Aileme ve Arkadaşlarıma Suikast Tehdidi Var!
Bana, Aileme ve Arkadaşlarıma Suikast Tehdidi Var!

Alparslan Kuytul Hocaefendi, 19 Aralık 2020 Cumartesi akşamı, Furkan Tv youtube kanalı üzerinden canlı olarak yayınlananGündeme İslami Bakışadlı programda kendisine ve Furkan Vakfı Gönüllülerine yönelik bir suikast girişimi olabileceğine dair emniyetten bir tehdit ihbarı aldığını açıkladı.

Alparslan Kuytul Hocaefendi, suikast ile alakalı tehdit ihbarlarının arkasında kim olduğuna dair önemli açıklamalarda bulundu. “Aldığım bu tehdit yeni değil” diyen Hocaefendi, geçmiş yıllarda aldığı tehdit sözlerini hatırlatarak perde arkasındaki gizli gücün kim olduğunu, olası bir suikast eyleminin kimler tarafından yapılabileceğini açıkladı.”Bana, Aileme veya Arkadaşlarıma Olası Bir Suikast’ın Sorumlusu Siyah Gözlüklülerdir dedi.

İşte o önemli açıklamalar:

TEM, İşid’den Tehdit Olduğunu Söyledi

Alparslan Kuytul Hocaefendi: “Ayın 16’sı çarşamba günü (16.12.2020) öğlen vaktinde terörle mücadele ekibi benim de baş yazarı olduğum Furkan Nesli dergisine geldiler. İçeri girmediler, kapıdan bana bir kâğıt imzalatıp gittiler. Kâğıtta yazan şey şu: “DAEŞ örgütüne yapılan operasyonlar sonucunda örgüt elemanları zor duruma düşmüşler ve ayakta olduklarını, yıkılmadıklarını dünyaya gösterebilmek için birtakım eylemler planlıyorlarmış. Furkan vakfı gönüllülerine, onların yapacağı etkinliklere de, bana da, arkadaşlarıma da böyle birtakım eylemler yapılabilir, suikast yapılabilirmiş.” Böyle bir istihbarat almışlar. Sizin bundan haberiniz var mı, dediler. Yok, dedim. Ben bir tehdit filan almadım. Onu öyle yazdılar. Biz size tebliğ ettik, bir şey olursa işte bize haber edin, 155’i vs. söyleyip gittiler. Zaten kâğıtta da yazan bu. Ben de yani bunu, bu kâğıdı getirdiklerini, bana bu bilgiyi verdiklerini kabul etmek manasında, yani tebellüğ eden bu bilgiyi alan kişi manasında ben imzaladım.

“Ertesi Sabah Emniyetten Evime Geldiler”

Alparslan Kuytul Hocaefendi, Terörle Mücadele’den gelen memurların bir suikast ihbarını yaptıktan sonra gittiklerini, ancak, ertesi sabah da yine Emniyet koruma şubeden gelip işid’in kendisini suikast ile tehdit ettikleri bilgisini yinelediklerini şu sözleriyle dile getirdi.

“Ertesi sabah da evime geldiler. Perşembe günü sabah ayın 17’sinde, saat 09.30’da sabahleyin koruma şubeden geliyoruz, dediler. İşte böyle böyle bir tehdit var. TEM’den bize haber geldi. Eğer koruma isterseniz valiliğe başvuru yapmanız lazım. Böyle bir kâğıt bana imzalattılar, yine aynı şekilde gittiler.

Ben şunu söylemek istiyorum, bununla ilgili daha evvel de bundan dört sene kadar önceydi sanıyorum vakfa yine polisler gelmişti. Yine o zaman da ya güvenlik şubeydi ya koruma şubeydi, gelip yine aynı şekilde bana DAİŞ’ten ölüm tehdidi olduğunu “Rumiyen” adlı internet dergilerinde benim fotoğrafımı yayınlayarak, üç beş kişinin daha fotoğrafıyla beni de en tepeye koyarak birinci hedef gibi böyle bir fotoğrafla işte benim tehdit altında olduğumu, DAİŞ’in beni ölümle tehdit ettiğini yine söylemişlerdi. Ben o zaman da böyle bir tehdit almadım, demiştim. Yine o zaman da bana bir kâğıt imzalattılar, koruma ister misiniz dediler, ben de istememiştim. Bu şekilde bir kâğıt imzalattılar, gittiler sonra aradan birkaç ay geçti, yine aynı şekilde geldiler, yine tehdit var, dediler.”

“Eğer Suikast Yapılacak Olursa Sorumlusu Derin Devlettir”

Dedim ki ben böyle bir tehdit almıyorum. Herhalde, sizi kast etmiyorum ama, sizi gönderen ya da sizi gönderenlere talimat veren derin birtakım güçler, aslında sizi göndermek suretiyle beni tehdit ediyorlar. Beni tehdit eden yok. Herhalde sizinle beni tehdit etmek isteyenler var. Derin birtakım güçler demiştim, aynen de böyle yazın, dedim. Yazdı, yazmadı bilmiyorum; bana bir nüshasını vermesi gerekiyordu vermeden gittiler. O yüzden de bilemiyorum ne yazdığını. Hatta böyle yazamayız, dedi ama öyle yazacaksınız dedim, ben böyle ifade veriyorum, ben böyle konuşuyorum, böyle yaz ama ne yazdığını tam bilmiyorum çünkü bana bir nüshasını vermedi. Aradan yine bir müddet zaman geçti yani bir sene mi artık ne kadar hatırlamıyorum, yine geldi bir polis, yine aynı şekilde koruma şubeden. İşte böyle böyle bir durum var, koruma isterseniz işte valiliğe başvurun falan filan deyip yine bir kâğıt imzalattı, gitti. Bir ara emniyete gitmiştik, ifade vermek için çağırmışlardı. Emniyette yine bana bir kâğıt imzalattılar bu şekilde, dört etti. Dört defa imzaladım bu kâğıtları. İşte şimdi tekrar geldiler. Bakın üç, dört sene aradan sonra tekrar çarşamba günü dergiye, perşembe günü de evime geldiler. Normalde ben böyle bir suikast tehdidi almadım. Böyle bir istihbarat gerçek mi değil mi onu da bilemiyorum. Ama ben normalde hiçbir örgütten de böyle bir şey beklemiyorum.

Bana, Aileme veya Arkadaşlarıma Olası Bir Suikast’ın Sorumlusu Siyah Gözlüklülerdir!

Alparslan Kuytul Hocaefendi, tehdit ihbarının gerçek sorumlarını ifşa etti. Şayet tehdit doğru ise ve suikast yapılacak olursa perde arkasındaki gizli gücün derin devlet, siyah gözlüklüler olduğunu ifade etti:

“Bana, aileme ya da arkadaşlarıma bir suikast olacak olursa herkes bilsin ki bunu yapan derin devlettir. Siyah gözlüklülerdir.

Tetikçinin kim olduğunun önemi yok, herhangi bir örgütten bir adamı ikna ederler, yaptırırlar, kötü gösterirler. Gerekli propagandayı yaparlar, ikna ederler ya da para ile ikna ederler, yaptırırlar. Kimse tetikçiye bakmasın. Tetikçinin arkasındakilere baksın. Yok trafik kazası oldu. Trafik kazası olmuş, canım olabilir inanmasın. Yok gıda zehirlenmesi olmuş, inanmasın. Yok yolda arabada giderken trafikte ufak bir tartışma olmuş birisiyle, iki tane serseri inmiş, şöyle yapmışlar. Normal bir olaymış gibi bir kavga olayıymış gibi gösterirlerse kimse inanmasın. Filan örgüt, falan bilmem kimler yapmış, kimse inanmasın. Benden kimler rahatsız bellidir. Yapacak olanlar onlardır.

Dört sene evvel de bunu açıklamıştım. Yine açıklıyorum. Bana ya da aileme ya da arkadaşlarıma bir şey olacak olursa ne falan örgüt ne filan örgüt. Bizden rahatsız olan derin devlet, bizim muhalefetimizi kaldıramayan güçler yapmıştır. Başkasını düşünmenize bile gerek yok bu mesele gayet açıktır. Bana o kâğıtları getirip imzalatan emniyet mensupları ya da genel olarak emniyetle ilgili değil bu söylediklerim. Onlar görevlerini yaptı, getirdiler, sağ olsunlar bana haber ettiler, kâğıdı imzalattılar. Onlarla ilgili değil ben perde arkasındaki derin güçlerden bahsediyorum, beni hapse attıranlar da onlardı. Siyasiler ve siyah gözlüklüler. Bana, ailem ve arkadaşlarıma bir şey olacak olursa sorumlusu onlardır. Şu anda hayattayım, şimdiden bunu söylüyorum. Herkes bunu böyle bilsin. Başka laflara da kimse inanmasın.”

İzlemek İçin;

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin güncel, siyasi, fıkhi, ilmi sorular hakkında vermiş olduğu cevaplara alparslankuytul.com resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here