KHK mağduruyum. İhraç olduktan sonra 2 yıl kadar ibadetlerimi yerine getirdim ancak çevredeki riyakarları gördükçe ibadetlerimi yapmamaya başladım. Kısacası “Bunlar Müslümansa ben neyim? diye sormaya başladım. Bir çıkmazdayım. İşsizim Allah’a yönelemiyorum ne yapmalıyım?
İbadeti “Çok iyi Müslümanım.” diye yapıyorsan artık yapma. Çünkü çok iyi Müslüman az. Riyakâr çokmuş. Tamam, o zaman ibadet yapma, ibadeti onlar için mi yapıyorsun?
Onlardan kötülük gördün. Allah’tan da kötülük gördün mü?
Onların iyi olmadığını gördün. Allah’ın iyi olmadığına şahit oldun mu? Sen ibadeti Allah’a yapıyorsun. Falanlar kötü, filanlar kötü. Sana ne filanlardan, falanlardan. Zaten her dönemde iyi Müslüman azdır.
Onlar Müslüman ise ben neyim? Müslüman demek ne demek? Her Müslüman melek demek değildir. Her Müslüman da muttaki değildir. Müslüman fasık da olabilir. Namaz kılmayan da Müslüman. İçki içen de Müslüman.
Kime Müslüman Denir?
“İman esaslarını kabul ediyorsa tevhidi kabul ediyorsa Allah’tan başka ilah, otorite yoktur; tek Allah’ı otorite kabul ediyor, O’ndan başka otorite tanımıyorum” diyorsa iman esaslarının tamamını, farzları- yapması değil kabul etmesi- haramları kabul ediyorsa bu insan Müslümandır. Yani zarûrât-ı dîniyye (dinden oldukları sübût ve delâlet açısından kesin bir delille belirlenmiş hususlar) denilen şeyleri- gerek iman esasları gerek farzlar gerek haramlar- kabul ediyorsa bu insan Müslümandır. Ama farzları yapmıyor olabilir, haramları yapıyor olabilir. Yine de Müslümandır. Çünkü tasdik devam ediyor, iman var. İman tasdiktir, amel değildir. Amelleri kötü olabilir. Ama tasdik doğruysa doğru şekilde inanmışsa o insan Müslümandır. Onun için ‘işte onların amellerine baktım riyakâr olduklarını gördüm.’ Amellerini yanlış gördün olabilir ama yine de Müslümandır.
Kişi Müslüman ise amelleri kötü diye kafir olmaz. Kalpte tasdik varsa iman devam ediyor demektir.
İnsan ne zaman kafir olur? Tasdik olmadığında. Tasdikten vazgeçtiği zaman, şüpheye düştüğü zaman kafir olur.
İnsanlar hakkı konuşmuyorlar, “Ben KHK mağduruyum, haksız yere işten çıkartıldım.” Evet, olabilir. Dolayısıyla Müslümanların hepsi beni savunmalıydı, bize yapılan haksızlığı dile getirmeliydiler. Muhterem kardeşim! Peki, siz her haksızlığa tepki göstermiş miydiniz? Amerika zalimi Irak’ı işgal etmişti, iki milyon Müslümanı öldürdü, Irak’ı yerle bir etti, tepki gösterdiniz mi? Hatta desteklediniz, peki o ne olacak? Tövbe ettiniz mi? Siz o zaman ‘siyaseten böyle gerekiyor’ diyordunuz, şimdi de birçok Müslüman siyaseten sizi desteklememeyi uygun görüyorsa ne diyebilirsiniz? Ben böyle siyaseti çiğner geçerim. Ben hiçbir zaman böyle siyaseti kabul etmedim. Ben Amerika’yı Irak işgalinde de lanetledim. Tepkimi gösterdim. Suçu günahı olmayan bu insanlara böyle zulmedildiği zaman da ben tepkimi gösterdim. Kime zulmedilirse ben tepkimi gösterdim, bu yüzden hapse atıldım ve halen mahkemem devam ediyor. “FETÖ’ye yardım” diye halen mahkememi kasten uzatıyorlar.
Evvela Tövbe Edin!
Bu KHK mağduru kardeşimiz, sen insanların hepsinin sizin hakkınızı savunmasını istiyorsun öyle değil mi? Peki siz savundunuz mu?
Siz Irak’ta yapılan zulümleri tenkit etmediniz. Sizi yalnız işten çıkardılar, bi kısmınızı da hapse attılar ama Irak’takileri öldürdüler, öldürdüler. Irak’ın başına bombalar yağdırdılar. Namuslarını kirlettiler, ellerini ayaklarını kopardılar, evlerini başlarına yıktılar, analarını babalarını öldürdüler. Hep sessiz kaldınız, şimdi hangi hakla herkesin sizi desteklemesini istiyorsunuz? Ben böyle şeylere bakmadım. Destekledim, zulme karşı gelmek için. Sizin geçmiş hatalarınıza bakmadım. Ama siz bakmalısınız, tövbe etmelisiniz. Siz, “Geçmişte biz Irak’ı destelemedik, Amerika zalimine tepki göstermedik hatta destekledik; tövbe ediyoruz ya Rabbi!” demek zorundasınız. Ondan sonra insanlardan destek bekleme hakkınız olabilir.
Suriye bu hale geldi tepki göstermediniz. Bir milyon insan öldü. Her şeye sessiz kalıyorsunuz. Türkiye’de suçlu, suçsuz, terörist denilerek bir sürü insan öldürüldü onlara da sessiz kaldınız. Mahalleye tankla girildi, atış yapıldı, mahalle içinde suçsuz insanlar da öldü, her ölen terörist miydi? Ona da sessiz kaldınız. Bunun pek çok şahitleri var. Bunca haksızlıklara sessiz kaldıysanız bugün size de haksızlıklar yapıldığı zaman sessiz kalmalarına şaşırmayın. Çünkü siz hiçbir zaman haksızlıklara, zulümlere tepki göstermediniz.
İsrail Filistin’de o kadar zulmetti, ne zaman İsrail’in aleyhinde konuştunuz? Bence biraz özeleştiri yapın. Günahlarınıza tevbe edin. Eğer tevbe ederseniz umulur ki Allah bağışlar ve milletin de konuşmasını sağlar. Siz toptan, hep beraber, tepeden aşağıya tevbeye muhtaçsınız. Ben size yapılan zulümleri kınadım, hapsi göze aldım, size yapılan haksızlıkları dile getirdim. Ben vazifemi yaptım ama herkesten bunu beklemeyin. Evvela tevbe edin. “Biz Müslümanlara zulmedildiğinde sessiz kaldık. O yüzden bugün de bize zulüm yapıldığında herkes sessiz kalıyor.” Deyin, tevbe edin. O zaman Allah kalpleri yumuşatır, destekleyenleriniz artar. Size iş verenler çoğalır. İşsiz kalmazsınız. Herkesten yiğitlik bekliyorsunuz, ortamı bilmiyor musunuz?
Herkesten Bu Cesareti Beklemeyin!
Siz kendinize yapılanı bile konuşamıyorsunuz, ‘siz zulme uğradık’ diyorsunuz ama kendinize yapılanı bile internette paylaşmıyorsunuz. Kim hapse atılsa susuyor, ailesi susuyor, kim işsiz kalsa ödü kopuyor, konuşmuyor. Onlar şükrediyor daha beterinden korkuyor. Siz kendi namınıza konuşmuyorsunuz, başkalarının sizin için kendini tehlikeye atmasını nasıl beklersiniz?
Herkesten benim tavrımı bekliyorlar. Allah beni böyle yaratmış, ben böyle yaratılmışım. Herkesten benim tavrımı beklemeyin. Evvela siz kendinize düşen görevi yerine getirin. Birçok yerde böyle karşılaşıyorum “Hocam bizi bir tek sen savundun, Allah razı olsun.” diyorlar. Havaalanında birisi yanıma yaklaştı Ankara’da mı İstanbul’da mıydı? “Hocam, ben askeri hakimim, beni attılar, bizi bir tek siz savundunuz; Allah razı olsun sizden.” dedi. Bunun gibi niceleri var. Tamam, ben haksızlığa karşı geldim. Darbeyle şunla bunla alakası olmayan insanlara zulmedilmesine karşı geldim ama herkesten bunu beklemeyin, sen nasıl kendini bile savunmaktan korkuyorsan millet de korkuyor. Çıt çıkarana FETÖ damgası vuruyor, içeri atıyorlar. Alakası olsun olmasın herkesten bu cesareti beklemeyin.
Evvela siz başınızdan geçenleri bir anlatın. Haksızlığa uğradıysanız, hakikaten darbeyle şunla bunla alakanız yoksa başınızdan geçeni anlatın “Bana böyle böyle zulüm yapıldı.” deyin. Sen demiyorsan kimseden de demesini beklemeye hakkın yok. O Müslümanlara kızıyorsunuz ama onlar da kendilerini mazeretli görüyor “Ne yapalım?” diyor. Bir de onlar işin içinde olmadığı için tam da inanamıyor,” Belki de yapmışlardır.” diye düşünüyordur. Siz “Yapmamışız.” Diyorsunuz, halk sizi sizin kadar bilmez, yaptıysanız da yapmadıysanız da “Belki yapmışlardır.” diye düşünüp insanlar size yaklaşmaz.
Selam vereni hapse atılıyor. Selam veren hakkında dosya açılıyor. Bu mazeret midir? Ben bunu mazeret olarak görmediğim için konuştum. Ama dediğim gibi dün başkalarına zulmedildiği zaman sesini çıkarmayanlar, bugün kendilerine zulüm yapıldığı zaman herkesin tepki göstermesini isteme hakkına sahip olamazlar. Hoş göreceksin, sen nasıl başkalarına zulüm yapıldığı zaman sessiz kaldıysan şimdi de sana yapılan zulme sessiz kalanları hoş göreceksin. Nasıl zor geliyor değil mi? Tabi zulme uğramışsın. Başkalarına zulüm yapılırken sessiz kalmak kolaydı. O mazlum da dün senden destek bekliyordu, başına bomba atılan Iraklı da Suriyeli de dün senden destek bekliyordu. Başına gelen anlar.
Ben bu olaylardan; bizim hadiselerden önce birine bir iftira atıldığı zaman onları da savundum ama onlar beni savunmadılar. Bir tweet atmaya ödleri koptu. Hoca, hoca! Allah’tan korkmuyor, insanlardan korkuyor; hocalık bu mudur? Ben onu savunmuşum, o benim için bir tweet atmaya korkuyor, bir geçmiş olsun tweeti atamıyor. Hapisten çıktığımda bir geçmiş olsun tweeti atamayan hocalar!
Kıymetli kardeşim, diyorsun ki “Beni işten çıkardılar.” insanlardan destek bekliyorsun. Benim öyle darbeyle falan itham edildiğim de yok zaten, buna rağmen haksızlığa karşı geldiğim için bana geçmiş olsun bile diyemedi bazıları; sen neden bahsediyorsun? Toplum bu, mal bu.
Toplum Nasıl Bu Hale Geldi?
Nasıl bu hale geldi bu toplum? Bu cemaatlerin yüzünden, cemaatler insanlara cesaret aşılamadı ki. Hocalar herkesten korkak. Bir toplumun hocaları bu kadar korkak olursa tabi ki toplum da böyle olur. Cesaretli konuşmalara bazen kızıyorlar. Şöyledir, şöyle olmaz, böyle olmaz azizim. “Şöyle konuşmayalım, böyle konuşmayalım.” Diyorlar. Öyle konuşmadınız mı? Siz, dün cesaretli konuşmaları yanlış görüyordunuz değil mi? O zaman buna razı olacaksınız. Siz, dün cesaretli konuşmalara razı değildiniz “Bugün öyle olmaz, böyle olur, kendimizi gizlemeliyiz falan filan.” Diyordunuz; işte şimdi sizin öğrettikleriniz sayesinde toplum da kendini gizliyor, size de destek vermiyor, o zaman neden kızıyorsunuz? Şimdi bu kardeşimiz diyordur ki “Hocama bir soru sordum, hocam içini boşalttı.” Ne yapayım? Haksız mıyım yani? Sen dertlisin tamam, Allah kurtarsın ama ben de dertliyim. Sen kendi namına dertlisin ben bu Müslümanların hepsi namına dertliyim. Ama millet, bunlar ne biçim Müslüman deyip de Allah’a yönelemiyorum demek ne demek? Allah’ı mı suçluyorsun?
Allah’ın İstediği Müslüman Modeli
Allah kitabıyla sağlam Müslümanlar yetiştirmek istiyor ama Müslümanlar Kur’an okumuyor. Sen Allah’a mı kızıyorsun? Müslümanlara bakıp da Allah’a mı kızıyorsun? Allah mı böyle Müslüman modeli istedi? Kur’an’daki Müslüman modeli vallahi billahi bugünkü Müslüman modeli değildir. Bir defa Allah’ın kitabını açıp okuyun ya! Allah rızası için bir mealden bakın bakalım, Allah’ın istediği Müslüman modeli mıymıntı Müslüman modeli mi, korkak, ödlek Müslüman modeli mi yoksa cesur Müslüman modeli mi? Allah kitabında cesur Müslüman modeli istiyor ve bizi o hale getirmeye çalışıyor ama kimsenin o hale girdiği yok. Hocalar böyle olursa cemaat de böyle olur.