Diyanet İşleri Başkanlığı, “Her hafta ülkemizin farklı bir camisinde asgari düzeyde katılımla, gerekli tüm sağlık tedbirleri alınarak, temsilen cuma namazı kılınacak” açıklamasını yaptı. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Alparslan Kuytul: Bugün nerede kılındı?
Sunucu: Bugünü bilmiyorum hocam.
Alparslan Kuytul: Benim gördüğüm kadarıyla devlet şu anda bakanlıklarda dahil, acemi insanların elindedir. Millî Eğitim Bakanlığının Eba projesi mi?
Sunucu: Evet hocam. Eba.
Alparslan Kuytul: Eba’yı bizim çocuklarımız da izliyorlar. Yani bu kadar mı kötü olur? Bu kadar mı acemice yapılır? Koskoca devlet, koskoca Millî Eğitim Bakanlığının yapacağı bu muydu? 6 saatlik dersin yerine koyduğu 10 dakikalık bir ders ve her gün aynı şeylerin tekrarını koyuyor. Bugün ders yapılmıyor, dünkü dersin tekrarı yapılıyor. Bir kamera koyarak, bir hocanın tahta da ders anlatması bu kadar zor mu? Millî Eğitim Bakanlığı bu kadarını bile başaramadı. Oysa bunu youtube kanallarıyla dahi yapmak mümkündü. Her okul kendi youtube kanalını açabilirdi ya da Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde her sınıf için bir youtube kanalı açılabilirdi. Bunu dahi beceremediler. Devlet, ekonomi de dahil her alanda acemilerin elinde kalmıştır. Diyanet’in yaptığı da aynı şeydir.
Her hafta bir Cami de 20-30 kişiden oluşan belli insanların çağırıldığı vip cuma namazları kılınacak galiba. Bunun nasıl bir manası var, lütfen bana açıklasınlar.
Neden her hafta, her şehirde, bir camide kılınmıyor da her hafta farklı şehirlerde, bir camide kılınıyor? Bunu bana açıklasınlar. Bunun bir mantığı var mı? Neden Türkiye’nin bütün camilerinde belirli önlemler alınarak; maske takılarak, yaşlıların, çocukların gelmesini yasaklayarak, mesela 13 yaşından küçük olanlar gelemez, 65 üzerinde olanlar gelemez gibi… ondan sonra cami girişinde ellerini temizleyerek ve camide dururken de mesafeyi şart koşarak, sığmayanlar da yolda dışarda açık alanda kılabilirdi. Hava güzel zaten. Bu şekilde neden yapmıyorlar da neden Türkiye’de bir cami? Bunun mantığı nedir? Yani Türkiye’de cuma namazı kılınmaya devam edilmiş olsun. Bu topraklarda cuma namazı kılınmamış olmasın diye. Halbuki cuma namazı bir ülkenin namazı değildir. Cuma namazı şehrin namazıdır, ilçenin namazıdır. Yani o şehirde, o ilçede mutlaka kılınmak zorundadır. Cuma namazı; sanki bir ülkenin namazıymış gibi, bir ülkede, bir camide kılınsa yeterli gibi mi görülüyor. Böyle bir hüküm nereden çıktı? O camide önlem alarak kılınmasına izin veriyor musunuz? Evet. Sayı az olacak işte önlemlerini alarak mesafeli durarak izin veriyorsunuz. Peki neden her şehirde, her camide bunu aynı şekilde yapmıyorsunuz? Beş vakit namaz kılmayıp, yalnız cuma kılanlar büyük ihtimalle böyle günlerde gelmezler. Çocukları da almazsak, 65 üstünü de almazsak, hastalar da gelmesin deriz, hastaları da almazsak zaten sayı azaldıkça azalır. Maskesiyle, diğer önlemleriyle, seyrek durması şartıyla, yolda kılmak şartıyla gerekirse kılınabilir.
İnsanlar zaten yollarda, marketlerde, fabrikalarda çalışmaya devam ediyorlar. Neden yalnız Türkiye’de bir camide…? Bunun bir mantığı yok. Ülkemizde bir camide mutlaka kılınmış olsun, cuma namazı İslam’ın şiarıdır. İşte o toplumun, İslam toplumu olduğunu gösterir. Bir şehrin, bir camisinde kılarak mı o toplumun İslam toplumu olduğu anlaşılıyor? Cuma namazının bir şehirde, bir camide kılınması o şehri biraz İslam toplumu gibi göstermiş oluyor. Peki diğer şehirler ne olacak? Aralarında kilometrelerce mesafe var.
Sunucu: Ankara da Ahmet Hamdi Akseki caminde kılınmış hocam.
Alparslan Kuytul: Evet, bu şekilde olmaz. Ben baştan beri vebali, günahı onların boynuna diyorum. Şimdi ben devlet değilim. Devletin elindeki bilgilere sahip değilim. Devletin elindeki bilgilere sahip olan, gizli bilgileri bilenler başka türlü konuşabilir. Ben o bilgilere sahip olmadığım için diyorum ki “Eğer elinizde gerçekten de cumayı iptal etmeyi gerektirecek bilgiler varsa, hakikaten çok büyük bir tehlike varsa tamam, o zaman sorun yok. Yok eğer öyle bir bilgiye sahip değilseniz cumayı iptal etmekle günaha giriyorsunuz. Bir camide, bir şehirde değil, Türkiye’nin 81 vilayetinin 1000 tane ilçesinin bütün mahallelerinde, her camide cuma namazı kılınmalıdır. Ama dediğim şartları yerine getirerek. Polisten çok ne var. Gerekirse her camiye bir polis koyarsınız, kapısına gelen yaşlıysa, şüphe ederse kimliğine bakar onu gönderir. Nasıl ki herkesin cihazlarla ateşini ölçüyorlar, sağlıklı olanları içeriye alırsınız.
Sunucu: Bugün bir bankada, güvenlik görevlisi kapıda cihazla ateş ölçüyor ve ona göre içeriye alıyordu hocam.
Alparslan Kuytul: Evet. Bankada oluyor, markette oluyor, fabrikada oluyor, çalışma hayatı devam ediyor. Camiye gelince mi iptal oluyor? Diğer namazları kast etmiyorum. Kastım Cuma namazıdır. Diğer namazları herkes kendi evinde kılsın, sorun yok ama cuma namazı evde kılınamaz. Bunun bu hale getirilmemesi lâzımdı.
Bana göre; Diyanet mahalle baskısıyla bu kararı erken verdi. Şu anda alınan tedbirlerin hiçbiri o zaman alınmamıştı. Diyanet Cuma’yı iptal ettiğinde ne bu kadar ölen ne de bu kadar vaka vardı. Bu kadar önlem de alınmamıştı. İlk başta Cuma’yı ve Okulları iptal etmekle işe başladılar. Nasıl ki şehir içerisinde devlet daireleri çalışıyor, otobüsler, dolmuşlar çalışıyorsa yine gerekli önlemler alınabilirdi. Neden hemen cumanın iptali konusunda aceleci olundu? Bence bu mahalle baskısından başka bir şey değildi. Benim kanaatim tüm camilerde tedbirler alınarak Cuma namazı kılınmalıdır.
Tamamını izlemek için tıklayınız;
