Alparslan Kuytul Hocaefendi Erzin’de Yapılan Zulüm Hakkında Açıklama Yapıyor!

0
Alparslan Kuytul Hocaefendi Erzin'de Yapılan Zulüm Hakkında Açıklama Yapıyor!
Alparslan Kuytul Hocaefendi Erzin'de Yapılan Zulüm Hakkında Açıklama Yapıyor!

Alparslan Kuytul Hoca, basın açıklaması yapmak isterken acımasızca darp edilen Furkan gönüllülerine destek olmak için gittiği Erzin’de açıklama yapıyor!

İnsanlar İstedikleri Yerde Basın Açıklaması Yapma Hakkına Sahiptir

Sabah ‘Basın açıklamanızı istediğiniz şekilde yapabilirsiniz’ diyen Emniyet, basın açıklaması yapılacağı zaman bir yerlerden veya derinlerden telefonla talimat alarak; ‘küçük, kimsenin görmeyeceği karanlık, kuytu, arabanın bile geçmediği bir yerde yapsınlar’ diyor.

İnsanların geçmediği yerde basın açıklamasının maksadı nedir? Yetkililer zulmettikleri zaman vatandaşlar, bir kamuoyu meydana getirerek haklarını ararlar. Bu bütün dünyada yasal olan bir şeydir. Bu dünyada basın açıklaması serbesttir. Basın açıklamaları, kamuoyu oluşturmak ve insanları haberdar ederek bilinçlendirmek için halkın yoğunlukta olduğu parklarda ve basın açıklamasına uygun yerlerde yapılır. Erzin’in de her zaman basın açıklaması yapılan uygun bir yeri var ve herkes orada yapıyor. Bizim arkadaşlarda orada basın açıklaması yapmak istiyorlar. Emniyet burada basın açıklaması yapamazsınız, diyor. Nerede yapacağız? Kimsenin görmediği, duymadığı bir yerde. Basın açıklamasının maksadı bu mudur?

Basın açıklaması, yapılan haksızlıkları insanlara duyurmak için bir kamuoyu meydana getirmek ve bu şekilde idarecileri doğru davranmaya sevk etmek için bir baskı kurmaktır. Basın açıklamasının manası budur. Bu da halkın olduğu yerde yapıldığı zaman olur.

Dağ Başında Basın Açıklaması Mı Olur?

Erzin Emniyeti yine Hatay valisi adına yalan söyleyerek dört buçuk sene evvelde aynısını yaptı. Şimdi de bunu yapıyor. O zaman da basın açıklaması yasak dediler. Güya Hatay valisi yasaklamış. Allah yalanlarını ortaya çıkardı. Gelen albay vali ile konuştu, Vali: ‘yapabilirler sorun yok’ dedi. Hatırlarsınız 5-6 bin insan toplanmıştı. 5-6 bin insan hep beraber İskenderun’a gidildi. İskenderun’un miting alanında basın açıklaması yapıldı. Basın açıklaması olmaktan çıktı mitinge dönüştü. Vali buna bile müsaade etti ama emniyet buna ‘vali müsaade etmiyor’ diye yalan söyledi. Emniyet ne vali ne savcı ne de hâkim dinliyor.

Emniyet Nereden Talimat Alıyor?

Emniyet başka yerden talimat alıyor ve siz hangi hakla arkadaşlarımızı darp edersiniz, size kötü bir şey mi yaptılar? Arkadaşlar ikindi ezanı okunurken camiye gitmek istediler, camide o cami, zaten burada fazla cami de yok. Basın açıklaması alanın karşısındaymış, ne yapayım karşısındaysa, oradan belki o alana geçerler orada basın açıklaması yaparlar diye emniyet oraya bırakmıyor. Kardeşim! Bu mümkün mü? Senin bu kadar çevik kuvvetin, tomalarınla orada mümkün olabilir mi? Camiden çıkan insanların önünü de kesebilirsin, oraya gitmelerine engel de olabilirsin, cami düşmanı mısın?

Erzin Emniyeti, Cami Düşmanı Mısın? Müslüman Düşmanı Mısın?

Bu insanlar camiye namaz kılmaya gideceklerdi, ondan sonra caminin orada uygun bir yerde ya da bir yolda basın açıklaması yapmak için polisle konuşulacaktı. Yani camiye gerçekten gidilecekti, numaradan, rol icabı değil. İkindi ezanı okunuyordu, o sırada camiye gidilecekti, namazdan sonra polisle konuşulup uygun başka bir yer var mı sorulacaktı, buna bile müsaade etmediler. Emniyet camiye gitmeye müsaade etmedi, camiye giderken arkadaşları da camiye giderken darp ettiler. O sırada ezan okunuyordu, sanki onları kandırıyor muşuz gibi… Seni kandırsam  ne olur, kandırmasam ne olur? Zaten sonuçta camiye gideceğiz. Sen istersen caminin kapısını da kapatırsın, bunu yapmana gerek yoktu.

Basın açıklaması yapılan alanda tomalar varken, çevik kuvvet varken o basın açıklamasını yapmak mümkün olabilir mi? Polisle, kavgayla, gürültüyle basın açıklaması mı olur? Tomalar sıkarken basın açıklaması olur mu? Böyle bir şey mümkün değil. Bırak insanlar camiye gidip namazını kılsın, ondan sonra git pazarlık mı yapacaksın, birşey mi konuşacaksın yine konuş. Yani cami ile basın açıklaması yapılan alan yakındır diye bizim camiden çıkıp hemen basın açıklaması yapacağımızı mı zannettiniz? Sizi aldattık mı zannettiniz? Erzin emniyeti, yalan söylediğimizi mi zannettiniz? Biz yalan söylemedik. Gerçekten camiye namaza gidilecekti, gerçekten namazdan sonra da şu kaldırım da yapabilir miyiz? diye polisle konuşulacaktı. Bu kadar mı zalimsiniz. Hadise özetle bu şekilde.

Erzin Emniyeti Adli Tıp Doktorunu Spor Salonuna Getirerek Suç İşledi

Gelen habere göre; 71 erkek, 9 kadın toplamda 80 kişiyi gözaltına aldılar. Bu arkadaşlarımızı spor salonuna, oradan kısım kısım emniyete ifade almaya götürüyorlar. Adli tıp doktoru spor salonuna çağırıldı. Adli tıp doktoru Emniyet polislerinin gözü önünde rapor hazırlıyor, yok böyle bir şey. Bu bir suçtur. Adli tıp doktoru, emniyetin dediği yere gelemez. Adli tıp doktoru hastane dışında başka bir yerde rapor veremez. Bu da ayrı bir suçtur. Polisin yanında rapor hazırlıyor, polis adli tıp doktoruna baskı yapıyor. Yüz tane polisin içinde adli tıp doktoru gerçek raporu verebilir mi? Arkadaşlarımız şimdi ifade veriyorlar. Biz emniyetin önüne gidebilirsek gideceğiz, gidemezsek de bu mücadele bu gece de devam edecek, yarın da devam edecek, öbür gün de devam edecek.

İnsanların Seyahat Hakkı Kısıtlanıyor

Erzin Emniyetine bakın yolları kesiyorlar. Hangi hakla yolları kesiyorsunuz? İnsanların seyahat haklarını kısıtlıyorlar. Bu insanlar istediği yere gidebilecek özgür insanlardır. Bu insanlar Türkiye’nin istediği yerine gidebilir ama polis engel oluyor. Polis hangi hakla engel oluyor? Biz sizin köleniz miyiz? Biz özgür insanlarız. Mücadelemiz devam edecek, yerimizden kımıldamıyoruz.

Ben hapisteyken bir şey söylemiştim: “Mazlumlar sustukça zalimler azgınlaşır.” Bu ülkede Müslümanlar ya da mazlumlar, Müslüman olan olmayan, mazlumlar sustukça zalimler daha da azgınlaşıyor. Mazlumlar baştan itibaren susmamalıydılar. Kim bir haksızlığa uğradıysa susmayacaktı, mücadele edilecekti. Bazı insanlar gerekirse hapse girecek ama memleketin polis devleti olmasına müsaade edilmeyecekti. Zalimin daha fazla azgınlaşmasına müsaade edilmemelidir. İnsanlar sustukça zalimler daha da azgınlaşıyor.

Emniyet Ne Anayasa Ne Kanun Dinliyor!

Bizi gerginleştiriyorsunuz. Komiser, arkadaşlarımızın gerginleşmesinin sebebi sensin. Bırak bu insanlar herkesin basın açıklaması yaptığı yerde gidip şu basın açıklamasını 5 dakika okusun ve dağılıp gitsinler. Oysa sen bunları 4-5 saat güneşin altında bekletiyorsun, ondan sonra da gerginleştiriyorsun, diyorsun. Gerginleşen sensin, gerginleştiren de sensin. Bunu yapmana gerek yoktu ki. Bu insanlar saldıran insanlar mı? Neden engel oluyorsun? Polisin taktiği bu. Kimsenin görmediği bir yerde basın açıklaması yapmanı istiyor. Yani utanmasa git ormanda yap, diyecek. Böyle basın açıklaması mı olur? Basın açıklaması halkın yoğun olduğu parklarda olur. ‘Orada yaptırmam’ diyor. Ne anayasa dinliyor ne kanun dinliyor.

Polis: mesafeli olun, diyor. Bize mesafeli olun diyenlerin hepsi yan yana. Çekin arkadaşlar çekin. Kendileri böyle yan yana bitişik duruyorlar, bize de mesafeli olun, gidin buradan, diyorlar. Ama gitmiyoruz. Sabahtan beri darp ediyorsunuz. Ben bu kadar darp edilmiş insanı bırakıp gidecek kadar kansız değilim. Arkadaşlarımızı alana kadar dağılmıyoruz, buradayız.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here