Alparslan Kuytul: Cezaevindekilerin Hayatı, Devletin Namusudur!

0

Alparslan Kuytul Hocaefendi, küresel bir salgın haline gelen Covid-19 virüsü sebebiyle toplu yapılan derslere ara vererek, her cuma günü tefsir dersi yerine hasbihal programı gerçekleştirmektedir.
“İstikamet üzere olmak” konulu sohbeti sonrası
takipçilerinden gelen soruları cevaplandıran ve gündemi değerlendiren Alparslan Kuytul Hocaefendi, program esnasında “Virüs sebebiyle af meselesi gündemde hatta meclise de taşındı. Diğer taraftan da ceza evlerinde corona sebebiyle ölümler gerçekleşti deniliyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?” sorusuna
“Ceza evlerinin kapasitesi en fazla 210 bin kişi yani ek binalarla, ilave edilen yataklarla artırılmış kapasite bu kadar, 90 bin kişi fazladan. O 90 bin kişi fazladan nasıl kalacak orada? İşte böyle rezillikle, yerlerde yatarak. Devlet elbette ki bunlardan sorumludur. Ve oralara bir yayılırsa hepsine bulaşır. Bu konuda acele etmeleri gerekir. Çok uzattılar. İstedikleri zaman 5 dakikada hallediyorlar. Bu mesele aslına bakarsanız bu infaz kanunundaki değişiklik 1-2 yıldan beri konuşuluyor. Yani kimler çıkacak? Kimler infazının son bir yılını, iki yılını dışarıda geçirecek? Bu iki yılı, üç yıl yapabilir miyiz, hatta 5 yıla kadar çıkarılabilir mi?

AKP ile MHP anlaşamadıkları için bu mesele şimdiye kadar uzadı. Bir an evvel bunun halledilmesi gerekir. İnsanlar hiç olmazsa dışarda olursa bir doktora gidebilir, kendi ailesinin yanında olabilir. Biraz daha emniyet altında olurlar. Özellikle masum insanlar, iftira ile oralara atılmış insanlar ve tüm aileler de bunu bekliyor. Bunların bir an evvel bu zulümden kurtarılması gerekir.

Cevabın tamamını okumak için;

Şu an gündemdeki af meselesi, meclise taşındı. Diğer taraftan da “cezaevlerinde corona sebebiyle ölümler gerçekleşti” deniliyor. Bu konuda siz neler söylemek istersiniz?

Cezaevindekilerin Hayatı, Devletin Namusudur!

Ben o haberleri tam izleyemedim. Ne kadar doğru onu da bilemiyorum. Kaç kişi öldü, gerçekten ceza evlerinde virüs var mı? Salgın var mı? Onu bilemiyorum. Bununla ilgili haberler çıkıyor ama ne kadar doğrudur, emin değilim. Eğer varsa devlet bundan mesuldür. Oralara kimse girmiyor. Sadece gardiyanlar var. Gardiyanlardan bulaşmış olabilir. Zaten devlet o günden beri açık görüşü yasakladı. Dolayısıyla dışardan kimse giremez. Gardiyanlar da 10-15 gündür evine gitmiyor. Dolayısıyla nereden girecek virüs, ben bilmiyorum. Hava yoluyla mı acaba? Rüzgâr esince mi virüs dağılıyor mu? bilemiyorum. Yani gerçekten virüs eğer hava yoluyla geliyorsa, rüzgâr estiği zaman cezaevinin içine girmesini sağlıyorsa, o zaman devlet bundan sorumlu olmaz. Ne yapsın, bunu nasıl engellesin? Ama yok onun dışında başka yollarla virüs giriyorsa, kesinlikle devlet bundan sorumludur. Oradakilerin hayatı devletin namusudur. Devlet oradakilerin hayatını korumak zorundadır. Benim gördüğüm kadarıyla her türlü önlemi almaya çalışıyorlar. Bunlar yeterli midir? Bilemiyorum. Yani gerçekten ölenler var mı? Ölenler bundan dolayı mı öldü? Onu bilemiyorum.

Devlet eğer bu insanlara ilgili testi yapmıyorsa, teste kıymıyorsa, mahkûmları adam yerine koymuyorsa, gereken müdahaleyi hemen yapmıyorsa elbette yine bunlar devletin namusudur. Yani bundan mesul olan devlet olur. Bunların testleri yapılmalı, gereken her türlü tedbir alınmalıdır. Çünkü o insanlar dört duvarın arasında yapabilecekleri hiçbir şey yok. Yani devlet yaptı yaptı, onlar oradan çıkamaz ki! Ve küçük bir odanın içerisinde, 5 kişilik odada 25 kişi kalıyor. 8 kişilik yerde 30 kişi, 40 kişi kalıyorlar. Bir yatakta 3 kişi yattığı oluyor. Daha doğrusu 4 kişi (iki iki) yatıyorlar. Bir kısmı gece, bir kısmı gündüz. Tabiki bundan devlet sorumludur. Yatak mı yok? Sünger mi yok? Ve bu kadar insan neden hapishanelerde? Her şeyi hemen, çabucak talimatlarla hallediyorlar, ‘Cumhurbaşkanının talimatı’ diyorlar ama bu tahliye meselesi, infaz kanununda yapılacak olan değişiklik bir türlü gerçekleşmiyor. Mecliste daha konuşuluyor. Yani bir an evvel çıksa da oradaki insanların bir kısmı tahliye olmuş olsa…

Af Kimleri Kapsamıyor?

Bir de fikir insanlarının birçoğuna terör damgası vuruluyor. Terörle alakası olmayan, hayatında kimseye tokat vurmamış insanlar ve terör örgütlerini de savunmamış olan insanlar, terör damgasıyla hapislerde sürünüyor. Ve bunlar için af çıkmıyor! Yani yeni çıkacak olan düzenleme bunlarla ilgili değil. Kimlerle ilgili? Belki katillerle, hırsızlarla ilgili. Ne bileyim ben namussuzlarla ilgili. Tabi bir sürü suç çeşidi var. Hepsiyle ilgili düzenleme yapılıyor. İnfazlarını dışarıda geçirmeleri için düzenlemeler yapılıyor ama terör damgası yediyse; adamın terörle alakası olmasa bile terör damgasıyla hapiste yatıyorlar. Bunlara böyle bir kolaylaştırma yapılmıyor. Ve o insanların (hepsini kastetmiyorum) bir kısmı var ki; toplumdaki birçok insandan daha kaliteli insanlardır. Fikir adamları. Düşüncesinden dolayı içeri girenler. Ama ‘filan terör örgütünün propagandasını yaptı’ diye damgayı yemişler. Onlardanmış gibi muamele görüyor ve onlara af yok. Onlara kolaylaştırma yok. Bu kabul edilemez. Bundan 1-2 ay kadar önce 300 bin insan vardı. Şimdi kaç kişi var bilmiyorum. Halbuki ceza evlerinin kapasitesi normalde en fazla 210 bin kişi yani ek binalarla, ilave edilen yataklarla artırılmış kapasite bu kadar, 90 bin kişi fazladan. O, 90 bin kişi fazladan nasıl kalacak orada? İşte böyle rezillikle, yerlerde yatarak. Devlet elbette ki bunlardan sorumludur. Ve oralara bir yayılırsa hepsine bulaşır. Bu konuda acele etmeleri gerekir. Çok uzattılar. İstedikleri zaman 5 dakikada hallediyorlar. Bu mesele aslına bakarsanız bu infaz kanunundaki değişiklik 1-2 yıldan beri konuşuluyor. Yani kimler çıkacak? Kimler infazının son bir yılını, iki yılını dışarıda geçirecek? Bu iki yılı, üç yıl yapabilir miyiz, hatta 5 yıla kadar çıkarılabilir mi?

Af Meselesi Neden Bu Kadar Uzadı?

AKP ile MHP anlaşamadıkları için bu mesele şimdiye kadar uzadı. Bir an evvel bunun halledilmesi gerekir. İnsanların hiç olmazsa dışarda olursa bir doktora gidebilir, kendi ailesinin yanında olabilir. Biraz daha emniyet altında olurlar. Özellikle masum insanlar, iftira ile oralara atılmış insanlar ve tüm aileler de bunu bekliyor. Bunların bir an evvel bu zulümden kurtarılması gerekir.

Dinlemek için tıklayınız;

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here