Ahmet Davutoğlu Ve Şamil Tayyar’ın Söylemleri Hakkında: “Korkma! Allah’a Sığın Ve Konuş!”

0

Ahmet Davutoğlu’nun Doğu Perinçek’in ‘AK partiyi yönetiyorum’ sözlerine Cumhurbaşkanının ‘sen kimsin’ diyemediğini söylemesini, Şamil Tayyar’ın Perinçek hakkında: ‘FETÖ karşıtlığı sizi değerli kılmaz, ilave meziyetlere ihtiyaç var, haddinizi bileceksiniz, darbe seçmeyeceksiniz, milli olacaksınız’ şeklindeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben Doğu Perinçek’in bu sözlerini mahkemede söylemiştim hatta bunu hapse girmeden önce de söylemiştim. Bu ilk sözünü yani ‘Cumhurbaşkanının yolsuzluğuna dair 38 tane dosya elimde var, açıklarım canımı sıkmayın’ diyerek hükümete şantaj yaptığını söylemiştim. Hükümetin ‘sen kimsin, ne biçim konuşuyorsun?’ diyemediğini, herkesi mahkemeye veren, süründüren, hapse attıran hükümetin ‘doğrudan doğruya Cumhurbaşkanın yolsuzluğu’ dediği halde Doğu Perinçek’e bir şey diyemediğini, herkesi susturanların onu susturamadığını söylemiştim. Bütün bunlara rağmen halen her gün televizyonlarda ya CNN’de ya NTV’de ya da Habertürk’te… Ben bunları bizim olaylardan önce de söylemiştim.

Türkiye’yi Kim Yönetiyor?

Mahkeme sürecinde de bir röportajında yine şu sözünü duydum: ‘Türkiye’yi 2014’ten beri AKP yönetmiyor’ dedi. Gazeteciler: ‘Kim yönetiyor?’ diye sorduklarında Doğu Perinçek: ‘Ordu, polis ve Vatan partisi’ yani biz yönetiyoruz,diyor. Hükümetten çıt yok…  Ben bunu mahkemede de söyledim. Hatta bu yazıldı, zabıtlara da geçti.

‘Türkiye’yi ordu mu yönetiyor? Darbe oldu da haberimiz mi yok?’ diyen olmadı.

‘Sen ne biçim konuşuyorsun’ diyen olmadı.

‘Polis mi yönetiyor? Ülke polis devleti mi oldu? Bu nasıl cümle…

Polis kolluk kuvvetidir, devleti mi yönetirmiş?’ diyen olmadı. Bu lafından dolayı mahkemeye verilmedi.

Benim suç olmayan cümlelerimden dolayı, sırf uğraştırmak için, mahkemelerle ömrüm geçsin diye mahkemeye veren alçaklar; ona hiçbir şey yapmıyorlar. Her konuşması suç ama mahkemeye vermiyorlar. Sonra ‘ben yönetiyorum’ diyor, ‘Sen kimsin, gel bakayım’ diyen olmadı. Sen mi yönetiyorsun? Senin  oyun yüzde sıfır bilmem ne, ülkeyi sen mi yönetiyorsun? ‘Demek ki sen, derin devletsin. Gel bakayım buraya’ diyen olmadı.

İğrenç Bir Siyaset!

Ben 38 dosya meselesini yaklaşık 4 yıl önce söylemiştim. 3 sene önce ‘ülkeyi biz yönetiyoruz’ sözünü de ‘Ordu, polis ve vatan partisi’ sözünü de ben mahkemede söyledim. Yani yaklaşık 8-10 ay önce ben bunları söylediğimde ‘Ne Ahmet Davutoğlu ne Şamil Tayyar’ konuşmuyorlardı. Bekliyorlardı, aman başımıza bir şey gelir korkusuyla da konuşmuyorlardı.

Eğer biraz hükümet ile Perinçek’in arası açıldıysa, ‘şimdi konuşabiliriz’ diyorlar. Sürekli böyle iğrendiğim bir siyaset yapıyorlar. Ben bu şekil siyasetten iğreniyorum.

Korkma!Allah’a Sığın ve Konuş! 

Konuşmayanlara söylüyorum: Doğruya doğru, konuşun. Konuşun, memleket sizin yüzünüzden batacak. Korkaklığınız yüzünden memleketi batıracaksınız. ‘Hükümet ile Perinçek’in arası bozulsun ki söyleyelim. Şu anda güçlü, şimdi söylersek belki bize bir şey yapar’ diye susmayın, konuşun. Bu kimse Allah’tan da mı güçlü? Korkma! Allah’a sığın ve konuş. Bu şahıslar için söylemiyorum, genel olarak söylüyorum. Şimdi bakarsın başkaları da konuşur.

Ahmet Davutoğlu Başbakanlık yaptı, Perinçek’in devletteki etkisini bilmiyor mu? Başbakanlık yapmış bir insan hiçbir televizyona çıkartılmıyor.

%50 oy almış bir insan ama Perinçek yüzünden bütün televizyonlar yasak!

%0, küsür oyu olan Perinçek’te her gün televizyonlarda hem de en meşhur televizyonlarda… Yeni mi anladın bunu? Hayır. Perinçek, ben hapishanedeyken her gün televizyondaydı hatta 3-4 defa bizden bahsetti. O zamandan beri 1 yıldır hemen hemen her gün televizyonda.

Niye yeni konuşuyorsunuz? Çünkü herhalde araları yeni bozuldu. Yeni haberler aldılar… Şimdi konuşabiliriz, dediler ya da Şamil Tayyar’a AK Parti’den bir talimat geldi herhalde ‘artık konuş, dediler.’ Gayri resmi AK parti sözcüsü gibi davranıyor. Yani ‘AK parti olarak biz konuşamıyoruz, şimdilik sen konuş’ diyorlar, ondan sonra konuşmaya başlıyorlar.

Demek istediğim şu: Bu ekibin ne olduğu yıllardır biliniyor. 2014’ten beri bunların neler yaptığı da biliniyor. ‘Bütün cemaatlerin, tarikatların kökünü kazıyacağız’ dediği de biliniyor. Bizim bilmediğimiz kadar yaptıklarını tepedekiler biliyor.

Davutoğlu o zaman başbakan değil miydi? Perinçek’in ne yaptığını, neler yaptırdığını, nerelere hükmettiğini bilmiyor muydu? Neden sessiz kalıyordu?

Hep böyle siyasetlerle bir yere varacaklarını sanıyorlar. Ama bunların sonucunda bir yere varamıyorlar. Kimsenin konuşmaması sayesinde böyle adamlar daha da güçlenmiş ve fırsat bulmuş oluyor. Memlekette daha kötüye gidiyor.

Ben bunlardan kaç defa bahsettim, hatırlarsanız. 22 Nisan 2017 olayında yaptığım konuşmayı hatırlayın. Ben orada da ‘din düşmanı derin komiteden bahsetmiştim.’

Davutoğlu, onların gücünü de yaptıklarını da benden daha iyi bilir.

Neden o zaman konuşmuyordu? İşte zamanında konuşmazsan, bugün de insanlardan ne kadar oy alabilirsin ki? Konuşman gerektiği zaman konuşmadın. Şimdi oy istiyorsun, ne kadar oy alabileceksin?

Neden herkes ‘dobura dobur: Dolambaçlı yollara sapmadan gerçeği söylemek’ tavrını ortaya koymuyor.

Neden herkes kendini böyle bir siyaset uzmanı zannediyor.

En Güzel Siyaset Dürüstlüktür! Yani siz doğruları konuşamayacaksanız, neden siyaset atıldınız? Mevki makam peşinde misin? Derdin oysa bilmem, para pulsa onu da bilmem. İyi niyetli hizmet etmekse her zaman doğruyu konuşun ki insanlar size güvensin. Makamı kaybettikten sonra mı konuşuyorsunuz?

Şamil Tayyar’ın dediği de doğru. Ahmet Davutoğlu’nun dediği de doğru. Ama doğruyu vaktinde söylemek gerekir. Bunlar çok geç söylenmiş doğrulardır.

Dinlemek için:

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here