Sunucu: Hocam şöyle yorumlar duyuyoruz; mesela 2020 yılında; Van’da çığ, Elâzığ’da deprem, Umman’da karınca istilası ve buna benzer çekirge istilası gibi hadiseler… İnsanların, bu hadiselerin hepsini 2020 yılının uğursuzluğu gibi yorumlaması, bu da imtihanı kaybetmenin bir diğer çeşidi midir?
Alparslan Kuytul Hocaefendi: Bir kere İslam’da uğursuzluk diye bir şey yoktur. Allah’ın kaderi vardır. Bu takdirdir, buna uğursuzluk denilemez. 2020 yılının bir suçu yok. İnsanlar eğer bir suçlu arıyorsa, kurdukları şu medeniyete bir baksınlar. Şu medeniyet suçludur. Şu medeniyeti kuranlar, bunca günahları çoğaltanlar suçludur. Elbette ki bir imtihandır ve imtihanında sebepleri vardır. Bunları düşünmeyip, zamanı suçlamak doğru olmaz.
Allah Azze ve Celle Kur’an-ı Kerim’de “Asra (zamana) yemin olsun ki’ diye buyuruyor. Dolayısıyla zamana bir şey söylenemez. Bir hadiste; “Sakın sizden biriniz: Vay dehrin musibetine, demesin (böyle sövmesin). Çünkü dehr ancak Allah’tır.” ve “Dehre sövmeyin. Çünkü dehr ancak Allah’tır.” buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 101; Müslim, Elfâz, 4; Muvatta’. Kelâm, 3)
Yani zamanı yaratan Allah’tır. Zamanın sahibi Allah’tır manasında anlamak icap eder. Elbette ki zaman yaratıcı değildir, zaman Allah tarafından yaratılmıştır. Ama zamana sövmek ya da zamana kızmak, zamanı suçlamak Allah’ı suçlanmaktır. Çünkü zamanı yaratan Allah’tır. Zaten akıl da bunu kabul etmiyor. Zamanın bir kabahati yok ve 2020 yılının da bir kabahati yok. Tarih boyunca da buna benzer olaylar oldu. O zaman tarih boyunca her bir olay olduğunda, o yılı suçlamak icap eder. Böyle bir şey doğru olamaz.