Alparslan Kuytul Hocaefendinin tutukluluğunun ilk günlerinden itibaren çeşitli etkinliklerle zulmü gündeme getiren sevenleri 550. günde de haksız tutukluluğa sessiz kalmadılar.
Türkiye’nin dört bir tarafında gerçekleştirilen basın açıklamalarında zulmün 550. güne ulaştığı ve bir an evvel adaletin gerçekleşmesi gerektiği mesajını verdiler.
Adana, Konya, Bolu, Dörtyol, Mardin, Gaziantep, Erzurum ‘da haksız tutukluluğunun 550.günü için basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Basın açıklamasından geriye kalanlar;
ADANA
HATAY/ DÖRTYOL
KONYA
MARDİN
GAZİANTEP
ERZURUM
Dortmund
BURSA
Yapılan basın açıklamasının tam metni;
KIYMETLİ KARDEŞLERİM!
Kurban Bayramı vesilesiyle bizleri bir araya getiren Allah Azze ve Celle’ye hamd, Rehberimiz ve biricik önderimiz Resulullah’a, O’nun tertemiz ailesine ve ashabına salat ve selam olsun. Yine selam, yeryüzünde ezilmiş ve dava yolunda nice kurbanlar vermiş olsalar da bu yolda sebat eden, ümitvar olan ve sancağı gelecek nesillere taşımaya gayret eden tüm Müslümanların üzerine olsun.
Kurban Bayramı, tıpkı Ramazan Bayramı gibi Rabbimizin bize bahşettiği iki önemli bayramdan biridir. Her ikisi de kulların Allah yolunda gösterdikleri gayret, samimiyet ve fedakârlıklarının akabinde bir müjde olarak verilmiştir. Her ikisinin de ortak mesajı şudur: Müslüman Rabbini razı edecek ameller işlediğinde, O’nun yolunda her şeyini feda etmeye hazır olduğunda ve Rabbi de ondan razı olduğunda gerçek manada bayrama ulaşmış demektir.
Kıymetli Kardeşlerim!
Kurban, Allah’ın her bir emrine anlasak da anlamasak da göstermemiz gereken bir teslimiyettir. Hz. İbrahim, dede olacak yaşta baba olmuş, yıllarca özlemini duyduğu evladına kavuşmuştu. Ancak Allah Azze ve Celle onu imtihan etmek ve gelecek nesillere üsvetun hasene (en güzel örnek) yapmak istiyordu. O yüzden İbrahim (A.S.)’e rüyasında evladını kesmesini emretti. Hz. İbrahim, kendisi bu emre teslim olduğu gibi, evladının da teslim olmasını sağladı, onu da imtihana dahil etti. Sonuçta İbrahim ailesi teslimiyet sembolü olarak tarihe geçtiler.
İnsanların bahanelerini, işlerini, sevdiklerini ve makam/mevkilerini Allah’ın emirlerinin önüne geçirdikleri günümüzde kurbanın mesajını anlamaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Gerçek manada teslimiyet göstermek ve yükselmek ancak bununla mümkündür.
Kıymetli Kardeşlerim!
Bayramlar sevinçli olduğumuz anlardır. Ancak nicedir ümmeti Muhammed olarak gülmeyi ve gerçek bayramların tadını unuttuk. Çünkü ümmet coğrafyası kan ağlarken gülebilmek, toplumda haramlar yaygınken umarsızca yaşayabilmek, zulüm ve haksızlıklar ayyuka çıkmışken görmezden gelmek mümkün değildir! Biz sevdiklerimizle bayram yaparken birçok coğrafyadaki Müslümanlar güne bombalarla uyanıyor. Filistin, Arakan, Doğu Türkistan, Mısır, Suriye ve diğer coğrafyada yaşayan kardeşlerimiz rahat yüzü görmezken, bayramların tadını almak çok ama çok zordur.
Kıymetli Kardeşlerim!
Zulümler sadece dış ülkelerde değil, bizim ülkemizde de sergileniyor. Dışarda olan zulümlerden bahsedenler, dikkatleri o yöne çekenler, bu noktada edebiyat yapanlar çoktur. Ancak kendi ülkelerindeki zulümlere değinmedikleri, haksızlıkları ve hukuksuzlukları görmezden geldikleri sürece bu söylemlerinin samimiyetine inanmak çok zordur. Muhterem Hocamız Alparslan Kuytul ve zindan arkadaşı Ali Alagöz kardeşimiz dört bayramdır aramızda değiller. Yakınları, sevenleri ve Furkan Gönüllüleri olarak bayramlarımız bu anlamda da buruk geçiyor. Alparslan Kuytul Hocefendi’ nin haksız ve hukuksuz bir şekilde tutukluluğu dile kolay tam 550 gün oldu. 550 gündür Türkiye’nin gözü önünde bir alime zulmediliyor. Bu davanın suç değil sus dosyası olduğunu, iddianamenin içinin boş olduğunu, çıktığı iki mahkemeden de tahliye almasına rağmen siyasi kararla ve talimatla içerde tutulduğunu artık tüm Türkiye biliyor. Bu zulmü yapanları defaatle kınıyor, onları Allah’a ve toplumun vicdanına havale ediyoruz. Türkiye’de binlerce masum insanın, bine yakın çocuğun annesiyle beraber hapislerde tutulduğunu, insanların basit sebeplerle yaftalanıp çok kolay bir şekilde aylarca hapsedildiğini Türkiye kamuoyu görmeli ve bu duruma bir dur demelidir. Yoksa her geçen gün büyüyen zulüm alevinin kıvılcımları tüm toplumu saracak, memleket yangın yerine dönecektir.
Biz Furkan Gönüllüleri olarak zalim kim olursa olsun karşısında, mazlum kim olursa olsun yanında olmaya devam edeceğiz. Hocamıza ve Ali Alagöz kardeşimize yapılan haksızlık karşısında hiçbir zaman susmayacağız, haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Daima Tevhid üzerinde durmaya devam edeceğiz.
Alparslan Hocanın 22 Ağustos’ta gerçekleşecek olan mahkemesine bugün itibariyle son 9 gün kalmıştır. Suçsuz olduğu ispatlı olan Alparslan Hocanın bu mahkemede tahliyesini beklediğimizi ısrarla tekrarlıyor ve bu zulmün bir an önce son bulmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Son olarak başta Hocamız ve Vakıf Başkanı Ali Alagöz kardeşimiz olmak üzere tüm mahkumların, mazlumların, dünya Müslümanlarının ve siz değerli kardeşlerimin bayramını tebrik ediyorum. Bu bayramın ülkemizde ve tüm İslam coğrafyasında kan, zulüm ve gözyaşlarının bitmesine vesile olmasını temenni ediyorum.
Katılımlarınızdan Dolayı Teşekkür Ederiz. Allaha emanet olun.
