Geçtiğimiz haftalarda açıklanan yargı reformu strateji belgesinde, tutuklu yargılamaların süresinin kısaltılacağından fikir özgürlüğüne kadar bir çok mesele ile gündeme geldi.
Paket açıklandıktan sonra, Bolu Cezaevinde tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi konu hakkındaki görüşlerinibir telefon konuşmasında dile getirmişti. Bunun bir itiraf olduğunu dile getiren hocaefendi, hakların kısıtlandığını ve haksız gerekçelerle insanlara zulmedildiğinin altını çizdi.
Aynı zamanda insanlara tanınacak bu tür hakların Avrupa istediği için değil adaletin gereği olarak verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
ADALET vurgusunun yapıldığı yargı paketine göre özellikle ifade özgürlüğüne karşı adımlar atılacak ve tutuklu ve mahkumlara bazı haklar tanınacaktı.
Bu yaklaşımla, tanınan hakların yanı sıra başka bir takım hakların verilmesi gerekirken mevcut haklara kısıtlama getirildiği görülüyor.
Bugün yaşanan hadise adaletin sadece konuşulduğunu ancak icra edilmediğini bir kez daha gözler önüne serdi. Alparslan Kuytul Hocaefendinin her hafta ailesiyle yaptığı telefon görüşmesine süresiz kısıtlama getirildi. Bu kısıtlamaya sebep olarak da dışarıya talimat verdiği gerekçe gösterildi. Söz konusu konuşmada yer alan ifadeler dışarıya talimat vermek değil bir konuda şahsi isteğini ve temennisini ortaya koymaktır.
Bunu bir disiplin suçu olarak görmek ve buna dayanarak mevcut haklarına kısıtlama getirmek büyük bir haksızlık ve zulümdür. Hakları genişleteceğini söyleyip de daha da kısıtlayanlar, haksız gerekçelerle zulmeden Allah’a hesap vereceklerdir.