Alparslan Kuytul Hocaefendi hakkında hazırlanan son iddianame, 28 Şubat mantığıyla hazırlanmış olup bu iddianame gerekçe gösterilerek birçok insan, cemaat, stk yargılanma tehlikesi içerisine girdirilmiştir.
19 aydır cezaevinde tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi hakkında, hukukî dilden ve somut delillerden uzak 30 sayfalık yeni bir iddianame daha hazırlanmıştır. Hazırlanan iddianameme susturma ve sindirme operasyonu olup iddianame metninde suç kapsamına girdirilebilecek somut bir delile rastlanmamıştır.
Gerçeklikten uzak iddianame, tamamen ihtimaller üzerine kurgulanarak gelecekte olması söz konusu bile edilemeyecek bir takım varsayımlara dayandırılmıştır.
Öngörülerde(!) bulunularak hazırlanan iddianamede geçen bazı ibareler şu şekilde olmuştur:
“Her ne kadar bugün silah olmasa da şiddete başvurduğuna dair hiçbir delil olmasa da FETÖ de geçmişte böyleydi. Bundan 20 yıl sonra güce ulaştığı zaman tekrardan FETÖ’ nün yaptığı gibi silahlı mücadele ile ülke yönetimini değiştirip şeriata dayalı bir devlet kurmaya çalışacak.”
Hukuk dilindebir şeyin suç kapsamına girdirilebilmesi için ‘somut bir delilin’ ortaya konması gerekmektedir. “Bir insan yarın şu suçu işleyebilir” denilerek niyet okuma ve varsayımlar üzerine suçlamalarda bulunulamaz. Niyet okumaya dayandırılarak hazırlanan iddianamede, iddia makamının gelecekle ilgili öngörülerde bulunması hukuk dilinden oldukça uzaktır.
İddianamenin büyük bir kısmında Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan vakfı, FETÖ’de bulunan bazı benzerliklerle ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Ancak sayılan benzerliklerin birçoğu siyasi partiler veya STK teşkilatlarında da var olan temel benzerliklerdir. Mecelle’de geçen “kişi suçu ispat edilinceye kadar suçsuzdur” kaidesi, son zamanlarda “kişi suçsuz olduğunu ispat edinceye kadar suçludur” kaidesine dönüştürülerek büyük bir hak ihlalinde bulunulmaktadır.
Bu İddianame, Türkiye’deki Bütün Cemaatlere Ve Stk’lara Mesaj Vermektedir!
Öngörülerle dolu bu iddianameler, 28 Şubat sürecine hizmet etmektedir. İddianameden de anlaşıldığı üzere bu hukuksuzluklara bir an önce son verilmediği takdirde ilerleyen günlerde Türkiye’deki bütün STK’lar, İslami gruplar ve Allah’ın istediği gibi yaşamak isteyen Müslümanlar tehdit altındadır.
Çünkü bu iddianame ile bütün Müslümanlara, gerçek İslam’ı yani Allah’ın yeryüzündeki hâkimiyetini anlatırsanız, eninde sonunda önünüze bu iddianame çıkacak ve yarınlarda “şu suçu işleyebilirler” denilerek “hakkınızda yargılama süreci başlatılacaktır” mesajı verilmektedir.
Şüpheler ve zanlar üzerine hazırlanan iddianameye en güzel cevap; Alparslan Kuytul Hocaefendinin ve kurucusu olduğu Furkan vakfının açık, şeffaf ve tertemiz geçmişidir. Bugüne kadar yapılan faaliyetlere bakıldığında kendilerinin ifade ettiği gibi ‘devlete sızma’, ‘köşeleri kapma’ gibi bir girişimde asla bulunulmamıştır. Bundan sonrada halkımızın içinde faaliyetlerini yürütmeye ve toplumun ıslahı için çalışmaya devam edecektir.
