Bolu Cezaevinde haksız yere tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendi Cezaevi telefon konuşmalarında bu hafta önemli mesajlar verdi. Bedenen hapis olsa da ruhen özgür olduğunu dile getiren Hocaefendi duvarlara ve kelepçelere rağmen özgür olduğunu haykırdı.
Yaşadığı hukuksuz süreçte vicdanen rahat olduğunu belirten Alparslan Kuytul Hocaefendi tevhidi anlatmanın huzurunu yaşadığını ifade etti.
Konuşmanın İlgili kısmı;
“… Mutluyum çünkü ben özgürüm. Yüksek duvarların, ağır demir kapıların, demir parmaklıkların jiletli tellerin arkasında. Ben özgürüm, kelepçelerle… Ben özgürüm, askerlerin, gardiyanların arasında bir tutsak olsam da… Çünkü fikrim hür, imanım hür. Ruhum hür, vicdanım hür. Bütün hücrelerim hür ve vicdanım rahat…
Mutluyum çünkü her şeye rağmen “Tevhid, Adalet, Hürriyet, Medeniyet” demeye devam ettiğim için. İşte bütün bunlar için mutluyum. Ben mutlu olmayacağım da kim mutlu olacak… Bu kadar mutlu olana zindan ne yapsın? Zalimler ne yapsın? Benim mutluluğum onları mutsuz etmeye devam edecek! Çıksam da mutluyum çıkmasam da… Çünkü Rabbimle beraberim ve O’nun yolu üzereyim. Hamdolsun başıma her ne geldiyse Rabbimin yolunda geldi nefsimin yolunda gelmedi hamdolsun.
Onlar “Sus konuşma” diyorlar. Onlar o zaman mutlu olacaklar. Halbuki konuşmak bir sorumluluktur. Onlar bana “Kitap yüklü merkep ol” diyorlar. Ben de bunu kabul etmiyorum. İnsan öğrendiyse öğrendiklerini konuşmak zorundadır. Yoksa niye öğreniyor ki öğrendiklerini? Onlar bana diyorlar ki; “İşimize karışma. Biz yaş kuru beraber yakacağız!” Ben de diyorum ki; “Gücüm yettiği kadar size engel olacağım. Engel olamasam da en azından yaptığınızı duyuracağım!”
Diyorlar ki; “Biz tüm cemaatlerin kökünü kazıyacağız. Bütün İslami faaliyetleri bitireceğiz.” Ben de diyorum ki; “İnşallah başaramayacaksınız!” “Sizden evvelkiler de başaramadılar siz de başaramayacaksınız!” Allah yardım ederse onlara kimse galip gelemez. Allah’ın yardım ettiğine galip gelecek hiçbir güç dünyada yoktur. Allah’a şükürler olsun. Biz buna iman ettik. Tek ecele iman ettik. Her şey Allah’ın kontrolü altında, buna iman ettiğimiz için mesele yok. Madem ki o bizi görüyor. O, bunlara müsaade ediyor. Bu yapılan zulümlere… O halde demek ki öyle icap ediyor. Demek ki bu bizim için hayırlı olacak. Demek ki insanların uyanabilmesi için bu böyle gerekiyor. Yoksa demek ki insanlar aslında anlamayacaklar. Ondan dolayı da Allah Azze ve Celle buna müsaade ediyor.