İki yıl boyunca haksız yere ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde kalan Alparslan Kuytul Hocaefendi ailesi ile yapmış olduğu 10 dakikalık telefon görüşmelerinde talebelerine ve sevenlerine telefonda birçok mesajlar vermiştir. Bir telefon görüşmesinde de kardeşliğe değinen hocaefendi; ilgili görüşmesinde; “Bir ülkede kardeşlik ve huzur yoksa o ülkede adalet yok demektir.” diyerek kardeşliğin önemine değindi
Alparslan Kuytul Hocaefendi 64. ses kaydında İslam dinin, adalete önem verdiğini ve dinin adalet olduğunu dile getirerek adaletsiz dindarların kuru bir iddia dile getirdiklerini söyledi.
Ses kaydının ilgili kısmı;
ADALET; KARDEŞLİK ve HUZURUN TEMELİDİR!
Adalet mülkün temelidir buyrulmuştur. Adalet; kardeşlik ve huzurunda temelidir. Adaletin olmadığı toplumlarda kardeşlik ve huzur olmaz. Ya da şöyle söyleyebiliriz: Bir ülkede kardeşlik ve huzur yoksa o ülkede adalet yok demektir. Mesela; Ülkede kardeşlik ve huzur var mı? Ben göremiyorum. Demek ki; adalette yok. Adalet olsaydı kardeşlik olurdu. Huzur olurdu. Eğer bir hâkim adaletle hükmediyorsa o hakimdir. Talimatla hükmediyorsa o da zalimdir. Tarih boyunca da böyle olmuş, şu anda da öyle gibi görünüyor. İdareciler, bazı insanların hakkını vermeyi kendi hakkı zannediyor, hakkını istersem veririm, istersem vermem gibi. Halbuki Adalet, herkesin hakkını vermektir. Düşünceyi ifade etme hürriyeti ise herkesin hakkıdır. İnsanların hakkını vermek zorundayız. O halde ifade hürriyeti adaletin gereğidir.
Aslında adalet ahlâktır, adaleti olmayanın ahlâkı yoktur. Adalet medeniyettir, adaleti olmayan medeni değildir. Adalet ahlâkın kalbidir, adalet olmadan ahlâk ölüdür. Din adalettir, adaletsiz dindarlık sadece kuru bir iddiadır. Adaletsiz dindarlık kalbi sökülmüş beden gibidir. Kendini dindar zannedenler, eğer adaleti gerçekleştirmiyorlarsa; dindarlıktan fersah fersah uzaktadırlar. Kalbi sökülmüş beden nasıl ki ayakta duramaz, ceset ise, adaletsiz dindarlık ta ölü bir dindarlıktan ibarettir.