Telefon Konuşmasından Notlar-6

0

Semra Kuytul Hocahanım, Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Talebelerinin Hocasından haber alma arzusu üzerine gerçekleştirdiği telefon görüşmesinden de notlar hazırlayarak Hocaefendi’nin sağlığı ve durumu hakkında bilgi veriyor ve Hocaefendi’nin konuşmasındaki nasihatlerinden derlediği yazısını bizlerle paylaşıyor.

İşte 17 Ağustos’ta gerçekleşen telefon konuşmasından derlenen notlar:

17 Ağustos Cuma günü çok kıymetli eşim Alparsalan Kuytul ile gerçekleştirdiğimiz telefon konuşmasından sizler için hazırladım. İslam düşmanları bu bayramı İslam ümmetine zehir etmez inşallah ama zulüm ateşine maruz kalanların serinlemesi mümkün değil! Ama neyseki zalimler de ahirette serinlik göremeyecek!

Bize bu bayramı da zehir ettiler..

“Selamünaleyküm

Öncelikle annemin, abilerimin, ablalarımın, yengelerin, yeğenlerin, hala oğulları-kızları, teyze oğulları-kızları, senin, çocuklarının ve tüm arkadaşların bayramını tebrik ediyorum.

Bayramla ilgili şunu söylemek istiyorum; tüm arkadaşların hepsinin bayramının bereketli geçmesinin temenni ediyorum. Herkes bayramda yapması gerekeni yapmalı, akraba ziyaretlerini, akrabalara tebliğ etmeyi ihmal etmemeli.

Arkadaşlarımız akrabalarına yapılan haksızlıklardan da bahsetmeli. Bayram tebliğ için vesile olarak görülmelidir. Bu vesileyle de herkes bu haksızlıktan haberdar olmalıdır.

Ben her gün; İslam düşmanlarının bayramı zehir etmemeleri için dua ediyorum.  Allah duamızı kabul etsin inşallah. 

Mevlana mesnevi de diyor ki; “nerede azgınları yola getirmeye uğraşan biri varsa o çok tekmeler yiyecektir.” Bizim başımıza gelen de buna benzer bir şeydir.

Toprağın karanlığına ve sıkıştırmasına dayanmayan veya bunları göze alamayan tohum, ağaç olamayacağı gibi zindanlara ve zulümlere dayanmayan veya bunları göze alamayan kimseler de bir harekete dönüşemez.

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki; zulme din elbisesi giydirmişler.

Kabil’e, Habil maskesi takmışlar.

Yezid’in zulmünü icra edip Hüseyin için ağlıyorlar.

Yine Mevlana’nın bir sözü var Mevlana demiş ki; “sıkıntılar sevgilinin gönderdiği misafirdir. Gelir ve gider önemli olan gönderenin hatırına o misafire sabredebilmektir.” Yani Allah sabredenlerden olmayı nasip etsin. Bu sıkıntılara insanlar sebep oluyor, görünüşte onlar yapıyor gibi görünüyorsa da -tabi onların günahı kendine- sonuçta dertler Allah’tan geliyor. Fakat Allah da müsaade ettiğine göre demek ki Allah Azze ve Celle sabretmemizi istiyor.

Bazıları hakkı söylemeden hak yolcusu olacağını zannediyorlar. Bilsinler ki hakkı söylemeyenlerden hak yolcusu olmaz. Hakkı söyleyenin yanında durmayandan da hiç bir şey olmaz. Birçok Müslüman bugün hakkı söylemekten çekiniyor ama buna rağmen de hak yolcusu olduğunu zannediyor. Hakkı söylemeyenlerin hak yolcusu olmayacağı açıktır.

Şunu da tüm arkadaşlarımız bilsin; hakikat bütün engelleri parçalayıp hedefine ulaşan bir roket gibidir. Eninde sonunda bütün engelleri parçalayıp Allah’ın izniyle hedefine de ulaşacaktır.

Elhamdülillah burada Allah gereken sabrı veriyor. Eskisi kadar zorlanmıyorum.

Tüm arkadaşlara selam söyle..

 

İnsan daima her yaptığı işte hem tedbirli olmalı hem de cesur olmalı. Tedbir anlayışı korkaklığa götürmemeli, cesaret anlayışı da tedbirsizliğe, yanlış iş yapmaya götürmemelidir. Allah’a güvenip herkes Allah rızası için yapması gerekeni bayramda yapmalıdır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here