Alparslan Kuytul Hocaefendi İrancı mı? Alparslan Kuytul Hocaefendi İran’ı mı destekliyor? Alparslan Kuytul Şia mezhebinden mi? İşte Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Şia mezhebi hakkındaki görüşleri:
Ehl-i Sünnetin Şia Mezhebine genel olarak bakışı nedir? Ehl-i sünnete göre Şia bid’at ehli midir?
Ehl-i sünnetin ekseriyetine göre Şia, ehli sünnetin dışındadır. Bazı görüşlerinden dolayı ehli bidat kabul edilmiştir. Bu, bütün görüşleri yanlış demek değildir. Caferiye mezhebinin görüşlerinin çoğu Hanefilere benzer ama on iki imam, imamların masumiyeti meselesi, ric’at inancı, mut’a nikâhı gibi gerek itikatta gerek amelde ehl-i sünnetin hiçbirinin kabul etmediği bir takım meseleler var ki, o yüzden bu mezhep ehl-i sünnetin dışında kabul edilmiştir.
Neden? Hem bu görüşlerinden hem de sünnete bakışlarındaki problemden dolayı. Ehli sünnete göre sağlam ravilerden gelen hadisler kabul edilir. Hadisler hangi sahabeye dayanırsa dayansın fark etmez çünkü sahabe yalan söylemez, bu hadislerin hepsi kabul edilir. Ama Şia’ya göre hadis, ancak on iki imamdan birisi tarafından kabul edildiyse yani rivayet silsilesinde on iki imamdan biri o hadis varsa kabul ediliyor. Tabi böyle olunca birçok hadisten mahrum oluyorlar. Hadis sahih olduğu halde on iki imama rastlamamış, onlar tarafından rivayet edilmemiş olabilir. Hadis, Hz. Ali dışında başka sahabiden ve Hz. Ali taraftarı olmayan bir sahabeden rivayet olabilir. Hz. Ebubekir’den, Hz.Ömer’den Hz.Osman’dan ve diğer sahabilerden bir rivayet olabilir.
Şia, bu gereksiz ve yanlış şartlar yüzünden binlerce hadisten mahrum kalıyor ve o zaman sünnetin dışına çıkabiliyor. İcabında sünnette var olan bir uygulamayı reddediyorlar çünkü ellerinde onunla ilgili hadis yok. Aslında hadis var ama onu kabul etmiyorlar. Bunun gibi bir takım meseleler yüzünden Şia, Ehl-i sünnetin dışında kabul edilmişlerdir. Ama bu durum, bütün meselelerde sünnete aykırı görüşe sahip oldukları anlamına gelmez. Şia’nın bütün görüşleri bid’attir demek doğru olmaz. Çünkü bütün görüşleri yanlış demek değildir, Ehl-i sünnet ile aynı olan bir sürü görüşleri vardır.
Biz Ehl-i sünnetiz ve herkes kendi mezhebine uymaya devam etmeli. Şia ile olan ilmi meseleleri de ilim adamlarına bırakmalı, onlar ilmi tartışmalar yapmalıdır. Ve şu anda bunun bir aciliyeti yoktur. Şii-Sünni çatışması başlatmak Amerika’nın projesidir. Bu oyuna gelmemek icap eder. Şu anda Şia’nın aleyhinde konuşan bir Sünni ya da Sünnilerin aleyhinde konuşan bir Şii, Amerika’nın ekmeğine yağ sürmüş olmaktadır. Bu oyuna gelmeyelim. Şu an bunun zamanı değil. Önce İslam Medeniyeti kurulsun daha sonra Şii âlimleri ile Sünni âlimleri otursunlar müzakere etsinler.1
SORU: Vakfınızın El-Kaideci, Hizbullahçı Ve İrancı Olduğunu Söylüyorlar. Cevabınız Nedir?
Allah’tan korkmayan adama söyleyecek bir şey yoktur. Benim çocukluğumdan beri ailem meydandadır. Çocukluğumda kimlerle oturdum kalktım, hangi kitapları okudum, hangi kitaplardan ders verdim, hayatım ortada. İftiracı insanın iftirasında sınır olmuyor, iftiracı da ar-namus olmuyor. Bunlar fikir namussuzları… İnsan birini ya tanımalı ondan sonra konuşmalı ya da tanımıyorsa konuşmamalı, ‘ben tanımıyorum’ demeli.
Bizim metodumuz meydanda, şimdiye kadar kimseye bir tokat vurmadık, bir insana kurşun sıkmadık. İnsan bu kadar alçalır mı? El-Kaide, Hizbullah bunlar nerden çıkıyor. Sen bana kolayca iftira atıyorsun o zaman ben de sana bir iftira atayım, olur mu böyle şey? Bu dünyanın bir de ahireti var. Şimdi böyle rahat rahat, hiçbir araştırma yapmadan iftira atıyorsun. Bize bir şey olmaz da sana olur, ahiretini kaybedersin. Biz senin iftiralarınla sevap kazanırız ama sen günah kazanırsın.
Bu iftirayı atanların bir kısmı bilmeden konuşuyor, bir kısmı kıskançlık yaparak konuşuyor. Bizim metodumuz ortada. Peygamber Efendimiz Mekke’de kılıçlı cihad yapmadı, tebliğ yaptı, eğitim yaptı ve bir cemaat meydana getirdi. Kimseyi öldürmedi. Biz Peygamber Efendimizin izinden gidiyoruz, kendi kafamızdan ortaya metod koymuyoruz, zaman bunun zamanıdır diyoruz, yaptıklarımız da meydandadır. Böyle bir şey söyleyen bir tane delil göstersin, el-Kaide’nin yaptıklarına benzer ne yapmışız? Hizbullah’ın yaptığına benzer ne yapmışız? Bir tane delil göstersin, ondan sonra konuşalım. Böyle bir şeyin olmadığını bile bile bu yalanları söyleyenler Allah’tan korksunlar, bu dünyanın bir de kıyameti var, o gün yüzün kapkara kesilir. Bunu unutma!
29 Ağustos 2010-Soru: İran’daki devrimin âlimlere itaatle olduğunu söylemiştiniz. Fakat Şia âlimleri sahabe hakkında kötü şeyler söylüyorlar. Sizin Şia hakkındaki görüşünüz nedir?
“Biz Ehl-i Sünnetiz, Şii değiliz. Ben Hanefi mezhebindenim, Şia’yı da doğru bulmuyorum. Benim söylediğim şey devrimin nasıl gerçekleştiği ile ilgili bir tespittir. Devrim İran’da da olur, Çin’de de olur, Rusya’da da olur. Ben, nasıl olduğunun tespitini yaptım sadece. Şia’nın on iki imam meselesi, ilk üç halifeyi reddetmesi, muta nikâhını helal görmesi gibi -ki daha birçok mesele var- bunlar elbette ki bizim kabul edeceğimiz şeyler değildir. Biz sahabenin tamamını adil olarak kabul ediyoruz. Ehl-i Sünnetin görüşü budur. Sahabeye küfretmek asla caiz olamaz, sahabeye buğz etmek asla caiz olamaz. Bu bir günahtır. Bunu yapan Şiiler de yanlış yapmaktadırlar.”
26 Mayıs 2010- Soru: Ehl-i Sünnetin on iki imama bakışı nasıldır?
“… 12 İmamın ilk ikisi olan Hz. Ali ve Hz. Hasan halife olarak seçildi ama ondan sonraki on imam halife değildirler. İlimde ve takvada imamdırlar. Şiilere göre Hz. Ali fitne çıkmasın diye ilk üç halifeye biat etmiştir. O halde ben de diyorum ki; Hz. Ali böyle yaptıysa bugün bütün Şiiler de böyle davranmalı ve bu fitneyi (yani ilk üç halifeyi kabul etmeme görüşünü) bırakmalıdırlar.”
27 Ocak 2012- Soru: İran gibi Şii ülkelerin on iki imam görüşü hakkındaki düşünceniz nedir?
“Elbette ki bizim görüşümüz Ehl-i Sünnetin görüşüdür.1. Halife Hz. Ebu Bekir, 2. Halife Hz. Ömer, 3. Halife Hz. Osman, 4. Halife ise Hz. Ali’dir. Hepsinin başımızın üstünde yeri vardır. Onlar ilk üç halifeyi kabul etmiyorlarsa bile biz Ehl-i Sünnetiz, kabul ediyoruz. Onların görüşünü yanlış buluyoruz.”
22 Nisan 2013- Soru: Sizin Ehl-i Sünnet dışı görüşler benimsediğinizi söyleyenler var. Bunlara nasıl cevap vermek istersiniz?
“…Çocukluğumdan beri Ehl-i Sünneti savunmuşumdur. Hiçbir zaman Ehl-i Sünnetin dışına çıkmadım. Bunu iddia edenler benim Ehl-i Sünnete aykırı bir görüşümü söylesinler. Ben Hanefi mezhebindenim, Ehl-i Sünnetim…”
26 Ekim 2014- Soru: Ehl-i Sünnetin Şia mezhebine bakışı nasıldır? Ehl-i Sünnete göre Şia, bid’at ehli midir?
“Ehl-i Sünnetin ekseriyetine göre Şia, Ehl-i Sünnetin dışındadır. Bazı görüşlerinden dolayı Ehl-i bid’at kabul edilmiştir. Bu, bütün görüşleri yanlış demek değildir. Caferiyye Mezhebinin görüşlerinin çoğu Hanefilere benzer. Ama Ehl-i Sünnetin hiçbirinin kabul etmediği; on iki imam meselesi, imamların masumiyeti meselesi, ric’at inancı, mut’a nikâhı gibi gerek itikatta gerek amelde bir takım görüşleri yüzünden bu mezhep Ehl-i Sünnetin dışında kabul edilmiştir.”
http://www.tvfurkan.com/sia-mezhebine-ehl-i-sunnetin-bakisi-nedir_d35f18839.html
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin aynı konuyla ilgili başka bir soruya verdiği cevap ise şöyledir:
30 Mayıs 2015- “Ben talebelerime yıllardır (içinizde şu anda şahitler de var) Şia’nın görüşlerinin yanlışlığını anlatmışımdır. Ehl-i Sünnet’in görüşlerinin doğru olduğunu, Şia’nın görüşlerinin yanlışlığını saatlerce anlatmışımdır. On iki imam meselesinde de, mut’a nikâhı meselesinde de ve diğer birçok meselede Şia’nın görüşlerinin yanlışlığını ilmî delillerle, Kur’an ve sünnetle anlattım. 20-25 sene evvel de biz bunun dersini yapardık. Hala da yapmaya devam ediyoruz. Biz Ehl-i Sünnetiz ve ben Hanefi Mezhebindenim. Bu iftiraları atanlar bunları bilmiyorlar mı gerçekten? Ben bunu şimdiye kadar kaç defa açıkladım. Asıl mesele şu ki bu iftiraları atanlar Allah’tan korkmuyorlar!”
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin Suriye Konusunda İran’ı Eleştirmesi;
20 Eylül 2013- Soru: İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin “Suriye’de halkın seçeceği lideri kabul edip destekleyeceği” şeklindeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“…İran, Suriye konusunda yanlış yaptı. …İran bu siyasetini bırakmalı… İran Suriye konusunda başka bir siyaset geliştirmek zorundadır, o siyaset yanlıştır. Bu yaptığı ile zalimi destekliyor gibi oluyor ve bu İran’ı tekfir eden tekfircilerin işini kolaylaştırıyor. Zalimle beraber görünüyor, bu Müslümanlara yakışmaz…”
Örneğini verdiğimiz bu konuşmaların yanı sıra, Hocamızın yıllar içerisinde gerçekleştirdiği yüzlerce konuşması vardır ve bu konuşmaları dinleyen binlerce kişi şahittir ki Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi hiçbir zaman Ehl-i Sünnet çizgisinin dışına çıkmamıştır. Böyle bir iftirayı ortaya atanlar, eğer dedikleri doğru ise neden bir delil getirememektedirler!
Bu konuda ileri sürdüğümüz delillere tüm Furkan talebeleri ve gerek haftalık derslerimize gerekse konferanslarımıza katılan tüm halkımız şahittir. Ayrıca merak ettiğiniz diğer konular için https://furkanvakfi.org/ adresindeki soru-cevap arşivine başvurabilirsiniz.
Allah’a Emanet Olunuz.