Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye sıkça yöneltilen “Alparslan Kuytul neden siyaset yapıyor? Eğer siyaset yapacaksa parti kursun” söylemlerine cevap! Alparslan Kuytul neden siyaset yapıyor? İslam’da siyaset var mıdır?

SORU: Hocanız neden bu kadar siyasetle ilgileniyor diyenlere ne demeliyiz?

Bütün Müslümanlar Siyasi Konularda Bilgi Sahibi Olmalı

Ben camii hocası değilim. Bunu soranlar benden hutbede verem savaş haftasını,  orman haftasını anlatmamı mı bekliyorlar? Benim bir davam var. Dinin zaten her tarafı siyaset.  Din dünyaya hükmetmek için geldi. Hükmetmek, idare etmektir. Zaten siyaset de bu demek değil midir?  Din idare etmek için geldiğine göre ben nasıl olur da siyasete girmem? Ama bu, günlük siyaset değildir, yani A partisi B partisi için ne demiş, bu beni ilgilendiren bir mesele değildir. Zaten hiçbirini desteklemiyorum. Ama Türkiye ve Dünya siyaseti ile ilgilenmeliyiz. Dinin bunlar hakkında söyleyecek bir sözü yok mu ki bunlar hakkında konuşmayacak mışım? Ne istiyorlar benden, gündemden uzak mıymıntı bir hoca olmamı mı istiyorlar? Beni örümcekli bir medresenin hocası mı zannettiler, bir cami imamı mı zannettiler… Benim bir davam var!

SORU: Sizin hakkınızda hocanız fıkıhçı olduğu halde neden Türkiye siyasetine dair yorumlar yapıyor diyenlere ne cevap vermeliyiz?

Bu, fıkıhçı dünyadan anlamaz demek mi?  Zaten fıkıhçı demek, bulunduğu toplumu tanıyan insan demektir. Çünkü bir fıkıhçı, toplumu tanımazsa doğru bir görüşte ortaya koyamaz, fıkhi meselelerde de yine doğruya isabet edemez.

Ayrıca İslam fıkhının siyasi meseleleri yok mu? İslam fıkhı sadece namaz, oruç, zekattan mı ibaret? İslam fıkhının savaşla ilgili, devletle ilgili hükümleri var, kâfirlerle olan meselelerde bazı kuralları var. Bunlar, bugün ki ifade ile siyaset sayılıyor, ama aslında onlar İslam fıkhının konusudur. Bunlar benim klasik medrese hocası olmamı istiyorlar. Sadece namazla ilgili, abdestle ilgili sorulara cevap veren başka hiç bir şeye karışmayan bir hoca olmamı istiyorlar. Peygamberimiz bize sadece bu konuları mı öğretti? Bir hareket meydana getirmedi mi? Bu hareketle bir devlet kurmadı mı ve devleti de idare etmedi mi? Peygamberimiz fıkıhçının en önde geleniydi öyle değil mi?  Buna rağmen devletle ilgili konularda konuşmadı mı, hatta bir devlet kurup o devleti idare etmedi mi?

Müslümanlar bu geri kafalı fıkıh anlayışını terk etmelidir. Hocalar devlet ile ilgili memleketin gidişatı ile ilgili görüşlerini ortaya koymalılar çünkü bu sadece benim vazifem değil. Siyasetten anlayan hocalarımız bu konularda görüşlerini ortaya koymalıdırlar çünkü dünyadaki halimiz meydandadır. Müslümanların bu konularda mutlaka söyleyecekleri bir sözü olmalıdır.

Bu tarz düşünceler tam manasıyla kâfirlerin istediği düşüncelerdir.  Kâfirler nasıl bir hoca ister? Sadece namazı, orucu, abdesti anlatan bir hoca ister. Devleti onlara bırakacak siz sadece bu konuları anlatacaksınız ne güzel!  Yok öyle bir şey! Fıkhi konularda soru sorulunca elbette onlara cevap veririz.  Ama dünya Müslümanlarının hali devamlı konuşmamız gereken bir konudur, bununla ilgili soru sorulmazsa bile konuşmak zorundayız.