Alparslan Kuytul Hocaefendi ; ‘Beni ve Arkadaşlarımı Tutuklamalarının Gerçek Sebebi’

0

Bu yazı 8 Şubat itibariyle Bolu F Tipi Cezaevinde TECRİT altında tutulan Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin göndermiş olduğu 01.04.2018 tarihli mektubundan alıntıdır.

Alparslan Kuytul Hocaefendi, zindandan göndermiş olduğu mektubunda tutuklamaların gerçek sebebini açıklayarak asıl sebebin Tevhid’i anlatmasından kaynaklandığını belirtmiştir. Mektupta anlatılan kısım şu şekildedir:

“Beni ve arkadaşlarımı tutuklamalarının gerçek sebebinin ne “terör örgütü propagandası” yapmak ne de “nitelikli dolandırıcılık” olmadığını hepiniz biliyorsunuz. Gerçek sebebin Tevhidi anlatıyor olmamız ve İslam’a ya da Müslümanlara zarar gelecek konularda yetkilileri eleştiriyor olmamız olduğunu da biliyorsunuz. Aslında bunu sadece siz değil açıklamalarımı takip eden yüzbinlerce insan da biliyor. Bazı videolarımızı 500 binden fazla kişi bazılarını ise 1 milyondan fazla insan izliyordu. İşte bu durum yetkilileri rahatsız ediyordu. Daha fazla dayanamadılar ve 5 dava birden başlattılar.

Bu iftiraları atanlar, bütün silahlı terör örgütlerinin aleyhinde yıllardan beri yaptığım birçok konuşmalar olduğunu hatta DAİŞ’in bu yüzden beni ölümle tehdit ettiğini de biliyorlar. Hem de bir değil, iki değil tam dört defa emniyetten gelip “Hocam, size DAİŞ’ten ölüm tehdidi var, koruma ister misiniz?” dedikleri halde. Diğer örgütlerle ilgili yaptığım eleştiriler de hepsi meydanda.

Yıllardan beri mertçe mücadele ederek susturamayınca alçakça iftiralarla zindana gönderdiler. Hani ben her zaman konuşmalarımın başını-sonunu kırpıp ortasından bir cümle alıp manayı bozan alçaklar ile ilgili “benim düşmanlarım namert çıktı” diyordum ya işte bir kez daha namertliklerini ispatladılar.

Toplumların en değerli insanları, milletinin hayrına gördüğü düşünceleri hükümdarlardan korkmadan söyleyenlerdir. En değerli insanlarını hapse atan devletler ve toplumlar iflah olmazlar. Bu iftirayı atanlar şu soruların cevabını vermelidirler: Terör örgütlerine üye olmayanlar onların propagandasını yapar mı? Bir insan birden fazla ve birbirine düşman terör örgütüne üye olabilir mi? Terör örgütleri böyle birini yaşatır mı?

“Nitelikli dolandırıcılık” meselesine gelince; vakfın parası vakfın kasasından çıktığı halde sanki evlerimizdeki ayakkabı kutularından çıkmış gibi dolandırıcılıkla suçlanmamız hangi vicdana sığar? Şerefli insanlar için bu iftira öldürülmekten beter. Hz Yusuf AleyhisSelam’ın namusuna atılan iftira ona âşık olan bir kadının nefsine uymasından ibaretti ve itibarsızlaştırmak gibi siyasi bir maksat taşımıyordu. Bize atılan bu iftira ise siyasi bir maksat taşıyor ve itibarsızlaştırmak için yapılıyor. Hz Yusuf’u temize çıkaran Rabbim inşallah bizi de temize çıkaracaktır.

Her şeyi bilen Rabbim benim bugüne kadar ne vakıftan ne de bir arkadaştan bir kuruş almadığımı hatta borç bile almadığımı biliyor. Birinden hibe ya da borç almışsam çıksın söylesin. Vakfın eski ve yeni başkanına ve muhasebecisine sorulsun; benim elime hiç para değer mi, hiç para görür müyüm? Bana sadece bilgi verilir o kadar. Yakın akrabalarım da yakın arkadaşlarım da bilirler; annemle oturduğumu, babamdan kalanla geçindiğimi, iktisat ile yaşadığımı, kimi 20, kimi 30, kimi 40- 50 yıllık eşyalar kullandığımı, kimi 5 kimi 10 kimi 20- 25 yıllık elbiseleri giydiğimi, 3- 4 yıllık ayakkabı ile gezdiğimi… Bu alçakça iftira olmasaydı bunları açıklamak istemezdim. Beni bu açıklamaya mecbur edenler utansın. İsteseydim birçok kimseden fazla para kazanabilirdim, (mesleğim açısından) buna imkânım vardı. Ben dünyayı değil ahireti tercih ettim. Hayatımı, hayatı verene adadım. Çok şükür O da beni kimseye muhtaç etmedi.

Yaptığım faaliyetlerden, tevhidi anlatmamdan, onları eleştirmemden, mazlumların hakkını savunmamdan… rahatsız olabilirler. Atacaklarsa bunlardan dolayı hapse atsalardı. Neden bu iftiraları attılar? Ömrüm Kur’an’ın mesajını anlatmakla geçti. Neden bana bunu yapıyorlar? Ben onları eleştirdim ama onlara hiç iftira atmadım. Neden mertçe davranmıyorlar? Mekke’nin müşrikleri bile Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e böyle iftira atmamışlardı. Şair, kâhin, sihirbaz, mecnun demişlerdi ama ‘dini kullanarak menfaat temin etmeye çalışıyorsun’ dememişlerdi. Çünkü Efendimizin hayatı meydandaydı. Benim de hayatım meydanda, neden bunu yaptılar?

Alçakça iftiralarla beni zindana gönderenler bilsinler ki bu yaptıklarıyla beni Allah’a yaklaştırırken kendilerini Allah’tan büsbütün uzaklaştırdılar. Benim sevabımı artırırken kendi günahlarını çoğalttılar. Sadece beni değil yaklaşık 25 kişiyi bu şekilde itham ediyorlar. Hâlbuki bu insanların bir kısmı daha birkaç aydır gelip gitmeye başlamış kimseler. Vakıf Başkanı ve muhasibi dışında diğerleri parayı ne bilir ne görürler. Mahkeme sürecinde her şey ortaya çıkar da hapis cezası almazsam diye korktular ve cezayı peşin verdiler, verdirdiler. Yargısız infaz yapıyorlar. Mahkeme-i Kübra’da görüşeceğiz. Bu iftirayı atanları ne bu dünyada ne ahirette affetmeyeceğim.

Mektubun tamamını okumak için;

Zindandan Mektup Var!

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here