Alparslan Kuytul Hocaefendi yazdı; Burada benim çay isteyebileceğim birisi de yok!

0

Bu yazı 8 Şubat itibariyle Bolu F Tipi Cezaevinde Tecrit altında tutulan Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin 01.04.2018 tarihli mektubundan alıntıdır.

170 gündür ailesinden ve tüm sevdiklerinden ayrı tutularak hapis içinde hapis yaşatılan Alparslan Kuytul Hocaefendi, göndermiş olduğu mektubunda tecrit zulmünün bir kez daha insan hakları dilinde neden ‘işkence’ olarak görüldüğünü gözler önüne sermektedir.

Mektubunda yaşadığı yalnızlığı şu şekilde ifade etmiştir:

 “Bildiğiniz gibi rahmetli Necip Fazıl şiirinde: “Çaycı getir, ilaç kokulu çaydan” diyor. Demek ki o zindanda yalnız değilmiş, çay isteyebileceği birisi varmış. Burada benim çay isteyebileceğim birisi de yok. Zaten arkadaşsız ve tek başına içilen çayın da tadı yok.

Bir gün, dubleks olan zindanımın havalandırmasında tek başına bir böcek gördüm, küçük bir böcek. O da benim gibi tekti. Bir rüzgâr nasıl beni buraya düşürdüyse herhalde onu da bir rüzgâr düşürmüştü. O da 6-7 metrelik duvarı tırmanamıyordu, ben de. Kaderimiz benziyordu yani. Hava soğuk ve yağmurlu iken yalnız olan böcek, güneş çıkıp da bir iki gün havalar ısınınca yeni arkadaşlar buldu. İki gün içinde sayıları en az 10 oldu.

Demek ki gözle görülemeyen böcek yumurtaları vardı ve onlar havanın ısınmasıyla canlanmıştı. İşte bunu görünce dedim: Bir gün bizim için de havalar ısınacak, bizim için de bahar gelecek ve o zaman şimdilik görünmeyen nesiller görünecek, hayat bulacak ve hızla çoğalacak. Böceğe, çiçeğe bile bunu bahşeden Rabbim bize bahşetmez mi? ve yine dedim:

Havalar ısınmayınca yumurta bırakan böcekler ne yapsın, kelebekler ne yapsın, kuşlar ne yapsın! Bahar gelmeyince çiçekler ne yapsın, toprak ne yapsın, bahçıvan ne yapsın! Toprak çorak olunca tohum ne yapsın, güneş ne yapsın, çiftçi ne yapsın! Rüzgâr esmeyince yelkenli ne yapsın, tayfalar ne yapsın, kaptan ne yapsın!

Evet, bunlar doğru ama şunlar da doğru:

Sıcak günlerin geleceğine inanıp yumurta bırakmayan böcekler utansın, kelebekler utansın, kuşlar utansın! Bahara hazırlık yapmayan çiçek utansın, toprak utansın, bahçıvan utansın! Mümbit topraklara ulaşana kadar sabretmeyen tohum utansın, su utansın, çiftçi utansın! Rüzgâr nasılsa esecek deyip hazır beklemeyen gemi utansın, tayfalar utansın, kaptan utansın!

O halde bahara hazırlık yapmak gerek. Bahar geldiğinde tohumu ve fideleri hazır olmayanlar bir daha ki baharı beklemek zorunda kalırlar. Tohumu ve fideleri hazır olanlar baharı kaçırmazlar.

Ve yine bilinmelidir ki; Bahar gelmeden toprak altında filizlenmeyi bekleyen tohumların ve canlanmayı bekleyen yumurtaların sayısı bilinemez. “

Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz günlerde Hocaefendi’nin yaşamış olduğu bu derin yalnızlığı bir nebze paylaşabilmek adına eşi Semra Kuytul Hocahanım, kendisine aynı saatte çay içme teklifinde bulunmuş ve bu durumu sosyal medyadan şu şekilde duyurmuştu. “Alparslan Kuytul Hocaefendi son mektubunda Tek başına içilen çayın tadı yok’ demişti. Benim de bugün aklıma geldi, bana bir saat verin ben de o saatte çay yada kahvemi hazırlayayım, beraber içelim’ dedim. O da ‘tamam yarın saat 10.00’ dedi.

 “Bize katılmak isteyen; yarın Çarşamba saat 10.00 da kahvesini hazırlasın, hep beraber içelim. İster çay ister kahve… Hocaefendi türk kahvesi içecek. İsteyen herkes davetlidir. Çaylar şirketten 🙂 kahve sizden…

Furkan gönülleri de hocalarını yalnız bırakmayarak Çarşamba günü saat 10.00 da çay, kahve içerek hocalarının asla yalnızlaştırılamayacağını ve her daim hocalarının yanında olduklarının mesajını verdiler.

# Gönüllerimiz Bir Olsun etiketini Türkiye gündemine taşıyarak Alparslan Kuytul Hocaefendi ile aynı anda çay içme etkinliğine katıldılar.

Alparslan Kuytul’la aynı anda çay içme etkinliğine ulaşmak için tıklayınız;

167 Gündür Sevenlerinden Ayrı Tutulan Alparslan Kuytul Hocaefendi ile Aynı Saatte Çay İçme Etkinliği

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here