MUHTEREM ALPARSLAN KUYTUL HOCAEFENDİ’DEN GÜNDEME DAİR ANALİZLER
Alparslan Kuytul Hocaefendi son günlerde Türkiye’de Müslüman camia arasında çok konuşulan ve tartışmalara sebep olan Cumhurbaşkanı’nın; “Tekkeye mürit aramıyoruz” sözlerini değerlendirdi.
‘Vatanını Milletini Seven Vatanperverler Olsun Yeter, İslamcı Olmasına Gerek Yok’
AKP’de İslamcılar yavaş yavaş tasfiye oluyor. Onların yerine AKP’nin kuruluş düşüncelerine, gayelerine, hedeflerine sahip olmayan insanlar getiriliyor. Özellikle adliye, ordu ve emniyette bazı önemli makamlara din düşmanı bazı kimseler yerleştiriliyor. FETÖ bahanesiyle dindar olan herkes tasfiye ediliyor. Emniyet teşkilatında neredeyse alnı secdeye giden adam bırakmadılar. Şimdi bundan dolayı “AKP’de İslamcılar tasfiye oluyor” gibi bir takım sözler söyleniyor. Hatırlarsanız ben bunu yıllar evvel söylemiştim. Gidişatın o yönde olacağı belliydi. Paralel paralel diyerek birçok insan görevden alındı. Belki bunların bir kısmının görevden alınması doğru olabilir ancak iş çığırından çıktı, yaşla kuru beraber yakıldı. Darbe girişiminden sonra bu daha da arttı ve bunların yerine ekseriyetle dinle, imanla alakası olmayan kimseler getirildi. Benim 3 yıl evvel söylediğim şey gerçekleşmeye başladı. Ben söylediğim zaman destek vermeyenler hatta beni tenkit edenler, “Bunu nereden çıkarıyorsun?” diyenler, şimdi konuşmaya başladılar. Başlarına gelince anlamaya başladılar.
Cumhurbaşkanı’na İslamcıların devletten tasfiye edildiğini sormuşlar, o da “tekkeye mürit mi arıyoruz, partiye adam mı arıyoruz?” demiş. Yani ‘Partiye adam arıyorsak vatanını, milletini seven vatanperverler olsun yeter, İslamcı olmasına gerek yok’ diyor. Demek ki AKP’nin kuruluş ideolojisi İslamcılık idiyse ya onu bırakmış ya da zaten baştan beri İslamcılık ile alakası yokmuş. Ama AKP’ye oy verenler öyle inanmak istemişler. Elbette tekkeye mürit aramıyorlar ama her partinin kendi inancı, siyasi düşüncesi, hedefleri olur, ona uygun insanlarla çalışmak ister. Demek ki artık böyle hedefleri yok. Vatanperver olsun, vatanını sevsin yeter. İsterse dinsiz olsun. Bu dinsizler yarın ne yapacaklar, görecekler! Bu, İslam’la alakası olmayan, tamamen milliyetçi bir anlayıştır. AK Partililer artık bunu düşünmeliler.
Demek Ki Bir Daha Gömlek Değişti. Hem De Daha Kötüye Doğru
Bugüne kadar; “Şu makamlara biz gelmeyelim de solcular mı gelsin?” diyorlardı. Şimdi ise; “Solcu ya da sağcı önemli değil, hatta dinsiz imansız da olabilir, önemli olan vatanını sevmesidir” demiş oldular. Bakın nereden nereye… Aslında yeni bir gömlek değiştirme olayı ile karşı karşıyayız. Demek ki daha kötüye doğru bir daha gömlek değiştirdiler. İlk gömlek değiştirme olayında eskisinden daha açık yeşil gömlek giyilmişti. Şimdi öyle bir gömlek giydiler ki hiç yeşil kalmadı, artık renksiz oldu. Demek ki, benim bahsettiğim o din düşmanı komiteden hükümet de haberdar. Demek ki onları bilerek o makamlara getiriyorlar. “İslamcı olmuş, dinsiz olmuş, din düşmanı olmuş önemli değil” demiş oluyorlar. Vatansever, vatanperver lafını en çok kimlerin kullandığını biliyorsunuz. Demek ki; “Onlarla çalışıyoruz, önemli olan budur” diyorlar. Anlaşılan artık din, iman önemli değil.
Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının sonundaki, “Kimse ulûhiyet davasına girmesin” kısmına gelince “Kimse, ulûhiyet iddiasında bulunmasın yani Allah gibi kalpleri bildiğini iddia etmesin. Hiç kimse;“Şu İslamcıdır, şu değildir” demeye kalkışmasın. Kimse kimsenin kalbini bilemez. Ne kadar İslamcı, ne kadar değil? Allah mısınız ki bileceksiniz?”demek istiyor olabilir. Kim ne kadar İslamcı, kim ne kadar değil tabi ki bilemeyiz. Adam İslamcı gibi görünür ama menfaatçinin, hırsızın ta kendisidir.
Partiye girmek, ihaleler alabilmek için İslamcı kılığındadır. İslamcı görünür ama İslam’a en büyük zararı verir, kiminin İslamcılığı falan yoktur ama belki de İslamcı görünenlerin bazılarından daha iyi bir Müslümandır” demek istiyor olabilir. Bunu kabul edebilirim ama konu bu mu ki? Şimdi siz bir Müslümanı görevden alıyorsunuz yerine aşırı solcu birini getiriyorsunuz. 28 Şubatçı, balyozcu, ergenekoncu, laikçi olanları. Birçoğunun İslam düşmanı olduğu belli, hayatı, görüşleri, konuşmaları meydandadır. Bunu bilmek için Allah olmaya gerek yok ki! Kalpleri bilmiyoruz ama adamın zaten hayatı ve fikirleri meydanda. Bu gizli bir şey değil. Kimse bunu örtbas etmeye çalışmasın.
Önemli Mevkilere Din Düşmanları Veya Cemaatlere Düşman Olanlar Getiriliyor
Şu anda önemli bir tasfiye var. FETÖ bahanesiyle, onlarla alakası olan olmayan Müslüman insanların birçoğu görevden alınıyor. Yerlerine en iyi ihtimalle dinsiz olmayan bir solcu veya ırkçılığı dininin önüne geçmiş kimseler, ya din düşmanı ya da lafta Müslüman tipler getiriliyor. Samimi Müslümanlar her yerden tasfiye ediliyor. AK Parti’nin ideolojisi solculuk muydu? Müslüman kesimin en çok rahatsız olduğu atamalar, İslam’a ve İslamî faaliyetlere düşman kimselerin getirildiği atamalardır. Bunu söyleyen bir kişi değil, bin kişi değil. Bunu ne kadar saklayabilirsiniz ki? Dindarları o kadar çok tırpanladınız ki, sağır sultan bile duydu.
“Tekkeye mürit aramıyoruz”deniliyor, doğrudur, tekkeye mürit aramaya gerek yok zaten. Ama aslında şu an AK Parti’dekilerin Erdoğan’a bağlılığı, tekkedeki müridin şeyhine olan bağlılığından daha fazladır. Aslında millet bal gibi de mürit yapılmış durumdadır. Yetkililer hata yapıyor ve Rus uçağını düşürüyorlar, o müritler alkışlıyor, sonra Rusya’dan özür dileniyor, müritler yine alkışlıyorlar. Bal gibi de mürit olmuşlar. Elbette bir parti tekkeye mürit aramaz. Ama eğer bir partinin ideolojisi varsa ona uygun insan arar. İnsanlar, önemli mevkilere neden dine veya dini faaliyetlere düşman olanların getirildiğini soruyorlar. Bunun cevabı verilmeli.
22 Nisan’da Adana’da olan polis müdahalesinde başörtüsüne el uzatan polise ne oldu? Görevden alındı mı acaba? Çıt diyen herkes görevden alınırken, onlara selam veren herkesin kalemi kırılırken, bize o kadar zulmeden; başörtüsüne el uzatan, camiye gaz bombası atan, kaç kişinin elini, ayağını kıran, herkese zulmetme talimatı verenlerin kalemi neden kırılmıyor? Din düşmanı derin komite o kadar güçlenmiş ki kalemleri kırılamıyor.
Yakında O Tekkelere Yine Muhtaç Olacaksınız
“Tekkeye mürit aramıyoruz” diyerek yakında öyle bir hale gelecekler ki; altları da, çevreleri de boşalacak. Zaten çoğu gitti azı kaldı. O kalanlar da yakında gidecek. “Ben solcularla da bu işi yapabilirim, size ihtiyacım yok” mantığıyla herkes küstürülüyor. Dün tekkeye mürit arar gibi cemaatlere yaklaşıp partiye eleman arıyorlardı. Bugün onları bırakıyorsunuz, öyle mi? Madem tekkeye mürit aranmıyormuş, madem önemli olan sadece vatanı sevmekmiş, o zaman AKP’ye oy verenler de “bundan sonra bizim için de böyle olacak, biz de devletin başına şeyh aramıyoruz, biz de sadece vatanını seven insanlar arıyoruz” derler ve gidip CHP veya MHP’ye oy verirlerse o zaman ne diyecekler? Unutmayalım ki Ebu Cehil de vatanını seviyordu, Firavun ve Nemrut da… Vatan sevgisi yetmez, Allah’ı sevmek de gereklidir.
Böyle davrananlara derim ki: Hep böyle gidecek zannetmeyin. Bana öyle geliyor ki yakında o tekkelere yine muhtaç olacaksınız. Yine o tekkelere gidip oradan mürit arayacaksınız ama acaba tekkeler size mürit verecek mi? Hiç zannetmiyorum. Vermeyecekler, çünkü güvenmeyecekler.
Sonuç olarak benim tavsiyem; yine Müslümanlara yüzlerini dönsünler. İslam düşmanlarından dost olmaz. Kardeşleri Müslümanlardır, bunu unutmasınlar.
https://www.tvfurkan.com/islamcilikla-ilgili-tartismalari-ve-cumhurbaskaninin-tekkeye-murit-aramiyoruz-sozlerini-nasil-degerlendiriyorsunuz_a50b5b0bb.html