HADİ ÖZÜR DİLEMESENE!
ERDOĞAN’DAN ‘İLİŞKİLERİ DÜZELTELİM’ MEKTUBU
Rus uçağının düşürülmesiyle beraber her geçen gün ilişkilerin bozulduğu süreç üzerine AKP hükümeti, açıkça Rusya ile ilişkileri normalleştirmek için adım attı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’e ‘ilişkilerimizi düzeltelim’ mektubu yazdı.
Erdoğan, ‘Rusya Günü’ nedeniyle Vladimir Putin’e, Başbakan Binali Yıldırım da mevkidaşı Dimitri Medvedev’e bir mektup gönderdi. Tebrik mesajıyla birlikte sınırı ihlal ettiği için 24 Kasım 2015’de düşürülen Rus savaş uçağının ardından Rusya ile resmi düzeyde ilk temas Türkiye tarafından kurulmuş oldu.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, Erdoğan, Putin’e hitaben 12 Haziran 2016 tarihinde gönderdiği mesajında, Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin gelecek süreçte hak ettiği seviyeye ulaşması dileğinde bulundu.
Binali Yıldırım ise olaya ilişkin olarak; “Geldiğimiz nokta çok açık ve net; bu olay oldu ama keşke olmasaydı diyoruz. Gerekirse Rusya’ya tazminat vereceğimizi ifade ettik” dedi.
Kremlİn Sözcüsü: “Erdoğan, Putİn’den Rus Pİlotun Ölümü İçİn Özür Dİledİ”
İlk mektubun ardından açıklama yapan Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rus Su-24 uçağının pilotunun ölümü için Vladimir Putin’e yeni bir mektup yazarak özür dilediğini ve Rus savaş uçağının düşürülmesi nedeniyle yaşanan durumu düzeltmek istediğini söylediğini belirtti.
Erdoğan Ne Demİştİ?
24 Kasım 2015 Rus uçağının düşürülmesinin ardından Erdoğan, 25 Kasım 2015’te; “Rusya’dan özür dilemeyeceğiz. Hava sahamızı ihlal edenler bizden özür dilemeli” demiş, 26 Kasım 2015’te yaptığı açıklamada ise; “Yine olsa yine yaparız” demişti. Daha sonrasında ise; “Rus uçağı olduğunu bilseydik farklı davranırdık” diyen Erdoğan, 31 Mayıs 2016 tarihinde ise “Pilotun hatası” dedi.
Türkİye Neden Özür Dİledİ?
Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel yaşanan krizi değerlendirirken şunları söyledi:
“Türkiye, düşünce özgürlüğünün olmadığı bir ülke konumunda. Her türlü azınlığa karşı düşmanca politik tavırların benimsendiği bir ülke olarak algılanıyor. Türkiye bunu hak ediyor-hak etmiyor; bu ayrı tartışma konusu. Ama gerçek şu ki, Türkiye tam olarak böyle algılanıyor.
Diğer yandan ülkemizin Güneydoğusunda fiili bir savaş var. Halep ve Şam’ı televizyon haberlerinden gören dünya kamuoyu orayı da görüyor. Oradaki yıkıntıları, bombaları, tankları basit bir polisiye olay olarak algılamıyorlar. Bir dönem ‘Ortadoğu’nun lideri oluyoruz,’ denirken Ortadoğu’nun merkezi haline dönüştük.”
Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi Rus uçağı düşürüldüğü zaman; “Bu iş yanlış oldu, böyle olmamalıydı” dediğinde, bir takım çevreler “Rusya taraftarı mısın?” diyecek kadar alçaldılar. Bu haksız yorumu yapanların şimdi utanması ve Alparslan Kuytul Hocaefendi’den özür dilemleri gerekmektedir.
Alparslan Kuytul Hocaefendi, 28 Kasım 2015’te yaptığı açıklamada; Rus uçağının düşürülmesinin bir hata olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Düşürülen Rus uçağı, sıcak savaşa yol açmasa bile soğuk savaşa yol açacağını söylemiştim. Bu soğuk savaşın sonunda ekonomik kriz ve siyasî bir kaos meydana gelirse; Türkiye’nin Güneydoğusunda halk ayaklanması başlatabilirler. Suriye’de ve Irak’ta olduğu gibi… Bakın böyle bir şey yokken bile Güneydoğu’da birçok yerde sokağa çıkma yasağı ve göç var. Böyle bir dönemde bu hareket doğru olmamıştır. Şu anda muhalefet partileri bu olay ülke meselesidir, milli meseledir diye çok konuşmuyorlar. Birlik-beraberlik görüntüsü vermeye çalışıyorlar. Aslında herkesin kalbi bu yapılanı reddediyor. Ama bunu ben söylemeyeyim, başkaları söylesin istiyorlar. Bu, Hükümetin veya Türkiye’nin aleyhinde olmak değildir. Aslında yanlışa yanlış demeyenler Türkiye’yi tehlikeye sürüklüyorlar, farkında değiller. Allah korusun bir savaş çıkacak olursa elbette hep beraber Rusya’ya karşı savaşırız, onda şüphe yok. Ama bu olay doğru olmamıştır, bunu da ifade etmek lazımdır. Ben gidişatı iyi görmüyorum.”