MUHTEREM ALPARSLAN KUYTUL HOCAEFENDİ’DEN GÜNCEL YORUM
1- AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in “Türkiye’nin İsrail ile dost olduğuna” dair açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?1
Rus uçağını düşürünce dünyada yalnızlaştık. Bunun üzerine Amerika’ya ve İsrail’e biraz daha fazla taviz vermek ve yakınlaşmak zorunda kalıyoruz. Hadise bundan ibarettir.
Biz hiçbir zaman İsrail’le dost olmadık, olmayacağız. Hiçbir zaman İsrail’i tanımadık, tanımayacağız.
İsrail’le nasıl dost olabiliriz ki? Filistinlilere zulmetmeye devam etmektedir. Bir kere kâfir Müslüman’ın dostu olamaz. Kur’an-ı Kerim buyuruyor ki; “Ey iman edenler, Yahudi ve Hristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez.” (Maide, 51)
Başka bir ayette: “Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hristiyanlar senden kesinlikle hoşnut olmazlar. De ki: ‘Şüphesiz doğru yol, Allah’ın (gösterdiği) yoludur.’ Eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (istek ve arzu)larına uyacak olursan, senin için Allah’tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.” buyurulmaktadır. (Bakara, 120)
Yahudi ve Hristiyanlar sen onların dinlerine tabi olmadığın, onlar gibi yaşamadığın müddetçe senden razı olmazlar. Dolayısıyla Müslümanlar da onlara dost olamazlar. Müslümanların dostu ancak Müslümanlardır. Onları dost edinmek aşağılık kompleksidir, bir zayıflıktır. ‘Türkiye-İsrail dosttur’ demek, kendini düşürmektir. Diğer taraftan Filistin davasını satmak ve Mavi Marmara’daki şehitlerin hatırasını çiğnemek olur.
2 – Türkiye’nin İsrail ile anlaşma yapacağının duyurulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?2
Konuyla ilgili haberlerden duyduğum; henüz kesin bir anlaşmanın olmadığı. Türkiye’nin üç tane şartı vardı; birisi daha evvel yarım yamalak yerine getirildi. Sözde İsrail Başbakanı telefon açmış ve özür dilemiş. Biz böyle bir özrü duymadık. Devletlerin özrü böyle mi olur? Resmi yazıyla olur. Telefonla özür mü diledi, yoksa ‘üzgünüm’ mü dedi? Tam olarak ne dedi bilmiyoruz. O zamanki haberlere göre; telefon açıp, “üzgünüm, böyle olmasını istemezdik” demiş, aslında ortada özür bile yok. Diğer iki şarta gelince; şehitler için tazminat ve Gazze’ye olan ablukanın kaldırılması…
Bu şartlar yerine gelmiş değil. Türk Hükümeti bu şekilde açıkladı. Ama Avrupa’da çıkan haberlere göre aslında anlaşma yapılmış. Fakat Türkiye’de hâlâ böyle söylüyorlar. Ve İHH bu hususta haklı olarak tepki gösteriyor. Eğer gerçekten Filistinlilere abluka kaldırılmazsa ve cüzi bir tazminat ile mesele örtbas edilirse bunun hiçbir manası olamaz. O şehitler niye şehit oldular? Gazze ablukasını kırmak için. Eğer abluka kaldırılmazsa, Türkiye buna rağmen anlaşmaya varırsa hakikaten de o şehitleri satmış gibi olur. İHH’yı da Türk halkını da satmış gibi olur. İnşallah öyle bir anlaşma yoktur.
Ama Türkiye neden bu noktaya geldi. Düne kadar görünüşte İsrail’e küstük, tepki gösteriyorduk. Çünkü Rus uçağını düşürünce dünyada yalnız kaldık. İşte şimdi o yanlışımız bizi başka bir yanlışa götürüyor. Bir tane dostumuz yok. Sözde siyasetimiz “sıfır düşmanlık” olacaktı. Şimdi bir tane dostumuz kalmadı. Irak bile bakın bize “Askerinizi alın gidin buradan, bundan böyle sizi ülkemizde istemiyoruz.” dedi. Iraklı yetkilileri böyle konuşturan sadece Rusya’nın baskısı değildir, daha fazla Amerika’nın siyasetidir.
Türkiye bu yanlışı yapmamalıydı, o uçağı düşürmemeliydi. Mesele bakın nerelere kadar geldi. Türkiye hem ekonomik olarak zor duruma düşecek, hem de terör mutlaka çoğalacaktır. Çünkü Rusya mutlaka silahlı örgütleri destekleyecektir. Bir taraftan ekonomik kriz, bir taraftan böyle siyasi bir kriz, bir taraftan dünyada yalnızlaşıyoruz. Irak, Rusya, Mısır ve Suriye ile düşman olduk, İran ile ilişkiler bozuldu. Politikalarımız bizi yalnızlaştırdı. Dünyada sevilmeyen ülkeye dönüştük.
Bu halk size oy verdiyse herkesle bizi düşman edesiniz diye vermedi. “Sınır bizim için kutsaldır” diyorlar. Sınır kutsal olur mu? Sınırınızı tabi ki korursunuz ama sınır kutsal olmaz. Biz önce küçücük bir Osmanlı beyliğiydik, nasıl büyüdük koca Osmanlı imparatorluğu olduk. Sınırlarımızı aştık; hani sınır kutsaldı. Sonra da tekrar kaybettik, küçüldük; hani sınır kutsaldı? İslam’da ayet kutsaldır, hadis kutsaldır. Buna rağmen bu ülkede her gün ayetler hadisler çiğnenmektedir. Kutsal olanları çiğnetiyor, kutsal olmayanları mı çiğnetmiyorsunuz?
3- Cumhurbaşkanı’nın “İsrail’e ihtiyacımız olduğunu kabul etmemiz lazım” ifadesini nasıl değerlendiriyorsunuz?3
Bugüne kadar İsrail’e göstermiş olduğu tavır ile puan kazanmış olan Cumhurbaşkanı, şimdi eğer “İsrail’e muhtacız” diyorsa benim diyecek lafım yok. Nasıl bir ihtiyacımız var anlayamadım. Alt tarafı 8 milyonluk İsrail. Koskoca Rusya’nın uçağını düşürüyorsunuz. Sonra da Rusya’ya ihtiyacımız yokmuş gibi konuşuyorsunuz; “bir daha olursa bir daha uçak düşürürüz” diyorsunuz. Rusya’ya karşı böyle konuşuyordunuz da şimdi küçücük İsrail’e mi muhtaç oldunuz?
Ne oldu bu “One Minute’e?” Aslında “One Minute” İsrail’e söylenmemişti ama sanki onlara söylenmiş gibi yapıldı. Hadi öyle olsun. O tavır şimdi nerde? Hani İsrail terörist ülkeydi? Şimdi teröristlerle mi görüşüyorsunuz? Bana öyle geliyor ki; Allah bütün sahte kahramanlıkları çökertiyor. Aslında biz başından beri İsrail’le dost olmaya devam ediyoruz. Ama tribünlere öyle söylenmiyor. Son 4-5 yıldır tribünlere konuşulurken, İsrail’e düşmanmışız gibi konuşuldu; Mavi Marmara olayından sonra aslında birçok anlaşma devam ediyordu. Allah, onların öyle olmadığını, gerçek neyse hepsinin ortaya çıkmasını takdir etti ve şimdi işte ortaya çıkmaya başlıyor.
İsrail’e ihtiyaç, Rusya uçağını düşürmenin sonucudur. Türkiye yalnız kaldı. Ben baştan beri bu iş yanlıştır diyorum. Beni anlamadılar, anlamak istemediler; “Sen Rusya taraftarı mısın?” deyip saçma sapan konuştular. Bir Müslüman Rusya taraftarı olur mu? Bu kadar alçaklığın lüzumu yok. Benimle mücadele edecekseniz insan gibi edin. Ben size iftira attım mı ki bana iftira atıyorsunuz? Ben sadece uçağın düşürülmesinin yanlışlığını söyledim. Yanlışı söyleyince hemen damgayı vuruyorlar.
Ben o zaman “göreceksiniz Türkî Cumhuriyetler bile, Türkiye ile beraber olmayacaklar” dedim. Bundan kısa süre sonra Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan ile birlikte Belarus, Afganistan ve Ermenistan açıklama yaptı; “Türkiye hata etti, Türkiye özür dilemeli, Rusya’nın arkasındayız.” dediler. Azerbaycan’la Türkmenistan’dan da şimdilik ses yok, belli ki bir durum olursa Rusya’yla beraber olacaklar.
Kısa bir zaman önce Başbakan da Cumhurbaşkanı da İsrail’in Devlet terörü yaptığını söylemiyorlar mıydı? Mademki İsrail’le dostmuşsunuz ve madem İsrail’e muhtaçmışız o zaman neden böyle davrandınız yıllardır? Ya o yanlış ya bu yanlış. Çünkü Rusya ile ilişkileri koparınca tek bir şey kaldı geriye; Avrupa ve Amerika. Aslında İsrail ile yakınlaşma, İsrail dostumuz olduğu için ya da muhtaç olduğumuz için değil, yalnız kaldığımız için. Hem “Türkiye büyük devlet” diyorlar sonra da bir avuç “İsrail’e muhtacız” diyorlar.
Düşen Rus uçağı değil, Türkiye’nin prestiji. Türkiye’nin söylemleri yere düştü, kendimizi düşürdük.
4- Türkiye ve İsrail arasındaki anlaşma gereği Hamas’ın üst düzey bir yöneticisinin sınır dışı edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?4
İsrail ile dost olacaksak elbette Hamas’ın liderlerini de buradan yollamamız gerekecek. Sözde Hamas’ın, Filistinlilerin yanındaydık; güya onları koruyacaktık. Hamas’ın yetkililerini ülkeden kovar hale geldik. ‘İsrail’le dostuz’ demeye başladılar. Bunları kabul etmemiz mümkün değil. Bu siyasetlerinin sonunun hayırlı olmayacağını görecekler.
1- http://www.furkantv.org/turkiyenin-israil-ile-dostluk-aciklamalarini-nasil-deger 26 Aralık 2015
lendiriyorsunuz_9cc1a5013.html
2- http://www.furkantv.org/turkiyenin-israil-ile-on-anlasma-yapmasini-ve-asil-anlasmanin-da-yapilacaginin-duyurulmasini-nasil-degerlendiriyorsunuz_9c3cc5f56.html 20 Aralık 2015
3- http://www.furkantv.org/cumhurbaskaninin-israile-ihtiyacimiz-oldugunu-kabul-etmemiz-lazim-ifadesini-nasil-degerlendiriyorsunuz_f575cd4f9.html 10 Ocak 2016
4- http://www.furkantv.org/turkiye-ve-israil-arasindaki-anlasma-geregi-hamasin-ust-duzey-bir-yoneticisinin-sinir-disi-edilmesini-nasil-degerlendiriyorsunuz_c908e0fda.html 26 Aralık 2015