Alparslan Kuytul: Haramlardan Rahatsız Olmazsan, İmanın Yoktur!

0
Haramlardan Rahatsız Olmazsan, İmanın Yoktur!
Haramlardan Rahatsız Olmazsan, İmanın Yoktur!

Alparslan Kuytul Hocaefendi, bir cuma klasiği haline gelen tefsir dersi sonrasında kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı.
“Devlet memuruyum. Ülkemizde fuhuş gibi haram yollarla elde edilen gelirlerden alınan vergilerle maaşımız ödeniyor. Bu durumdan huzursuzum. Ne tavsiye edersiniz?”sorusuna şu şekilde cevap verdi:
” Şimdi bu soruyu soran, ‘Devlet bana bu vergilerden maaş veriyor ve ben bundan huzursuzum’ diyor. Elbette huzursuz olacaksın, olmalısın. Olmazsan imanın yok zaten! Her iman sahibi bundan huzursuz olmak zorundadır. Bundan huzursuz olmayanın imanı yoktur. Açık söylüyorum: Devletin kendi vatandaşını, kızlarını satıp onlardan vergi alması… Bundan rahatsız olmayanın imanı yoktur. Tüm haramlar için bu böyledir. Haramlardan rahatsız olmazsan, imanın yoktur! Peki aldığı maaş haram mıdır? ‘Haramdır’ diyemeyiz. Çünkü devletin gelirlerinin yüzde doksan dokuzu vergi gibi yer altı ve yer üstü zenginlikleri ile elde edilmektedir. Böylesi haram yollar da var ama bunlar azdır. Hüküm çoğunluğa göre verilir. O yüzden, ‘Bu haramlardan vergi alan devletten, maaş almak haramdır’ diyemeyiz. Çünkü helal yollarla elde edilen devlet gelirleri daha çoktur. Çoğunluğa göre hüküm verilir.

Eğer haram yolla elde ettiği gelirler çok olsaydı o zaman, ‘Bu devletten maaş da alınmaz’ denilebilirdi. Ama helal yolla elde ettiği gelir daha fazla olduğundan -en azından biz öyle biliyoruz- maaş almak haramdır, diyemeyiz. Milyonlarca memur için bu durum söz konusudur. Hepsinin haram lokma yediğini söylemek için çok daha kuvvetli delillere ihtiyaç vardır.
Sorunun tamamını okumak için;

Sen Devletsin! Buna Nasıl Müsaade Edersin? Bu bir utançtır!

Devlet memuru ol veya olma. Sonuçta hepimiz devletin bu haram kazançlarıyla yaptığı şeylerden, yolundan, köprüsünden istifade ediyoruz. Sadece memurlar değil yani. Devletin bunu yapması büyük bir ayıptır.

Hangi hükümet gelirse gelsin bu değişmiyor. Neden? Çünkü devlet değişmiyor. Devlet bunu istiyor.  Bir hükümet ister bir hükümet istemez icabında ama hangi hükümet gelirse gelsin bunu değiştiremiyor. Çünkü ‘devlet’ denilen yapı, bunu istiyor. Hükümet kim olursa olsun, devletin dediği oluyor, hükümetin dediği olmuyor. Bir devlet düşünün ki, kendi evladının alçaklar tarafından satılmasına razı oluyor, mafyalar tarafından tuzağa, kötü yollara düşürülmesine, satılmalarına, mal gibi kullanılmalarına razı oluyor ve hatta onlardan vergi alıyor. Bu bir utançtır!

Bir insan karısını, kızını satsa, haşa huzurdan buna ne denir? Bu milletin kadınları, devletin evladı gibidir. Bir baba evladını satsa, ona ne denir? Devlet nasıl böyle bir şey yapar? O kızları oradan kurtaracaklarına, bu günah rahat rahat işlensin diye fuhuş hanelerin kapısına bir de polis koyuyorlar.

Devlet gücün var senin. Benim onları oradan kurtarmaya gücüm yetmez. Sen devletsin! Buna nasıl müsaade edersin? Senin karına, kızına böyle yapsalar, kurtarmaz mıydın? Alçaklar bu yollara düşürseler, müdahale etmez miydin? Elindeki devlet gücünü kullanmaz mıydın? Hatta bırakın bu yollara düşürülmeyi, devleti idare edenlerin karısına, kızına bir laf söyleseler, onları derhal hapse attırıyorlar, öyle değil mi? Ben attırmasınlar demiyorum. Namus, namustur! Alçaklık yapan elbette cezasını çekecek! Bir alçak hangi kadına iftira atarsa cezasını çekmelidir. Benim düşmanımın karısına, kızına bile bir iftira atsa aynı şeyi söylerim. Şerefsizler elbette ki ceza çekmelidir. Kendilerine gelince, kendi karılarına, kızlarına laf söyleyenleri hemen susturuyorlar, hapse atıyorlar. Ama milletin karısı, kızı fuhuş hanelerde satılıyor, neden onlara müdahale etmiyor? Devlet, onları kimin bu yollara düşürdüğünü, o kadınları satan şerefsizleri biliyor. Onlar sayesinde geçinen, zengin olan alçaklar, namussuzlar neden hapse atılmıyor? Onlara neden devlet müdahale etmiyor? Devletin başka günahı olmasaydı, bu günah bu devlete yeterdi. Devletin bunun gibi daha birçok günahları var; içkisinden kumarına, faizinden zinasına, LGBT’sinden bilmem nesine kadar… Allah’ın kanunlarını kaldırıp batıdan kanun almak gibi daha çok günahları da var. Hani başka günahı olmasaydı bile, şu memleketin kızlarının kötü yollara düşürülmesi, buna müsaade edilmesi ve bir de onlardan vergi alınması, bu utanç, bu günah yeter. Zaten biz buna izin vermesek bile millet zina etmek isterse edecektir. O zaman diyelim ki bin kişi eder, şimdi milyon kişi ediyor.

İslam, neden haramlara izin vermeyin, diyor? Haramların yayılmaması için. Tamamen sıfırlamak mümkün olmayabilir. Ama yayılmasını engellemiş olursunuz. Yüz tane olacağına bir tane olur, doksan dokuzu kurtulmuş olur. Serbest ettiğiniz zaman haramlar yayıldıkça yayılıyor.

Haramlardan Rahatsız Olmazsan, İmanın Yoktur!

Şimdi bu soruyu soran, ‘Devlet bana bu vergilerden maaş veriyor ve ben bundan huzursuzum’ diyor. Elbette huzursuz olacaksın, olmalısın. Olmazsan imanın yok zaten! Her iman sahibi bundan huzursuz olmak zorundadır. Bundan huzursuz olmayanın imanı yoktur. Açık söylüyorum: Devletin kendi vatandaşını, kızlarını satıp onlardan vergi alması… Bundan rahatsız olmayanın imanı yoktur. Tüm haramlar için bu böyledir. Haramlardan rahatsız olmazsan, imanın yoktur!

Peki aldığı maaş haram mıdır? ‘Haramdır’ diyemeyiz. Çünkü devletin gelirlerinin yüzde doksan dokuzu vergi gibi yer altı ve yer üstü zenginlikleri ile elde edilmektedir. Böylesi haram yollar da var ama bunlar azdır. Hüküm çoğunluğa göre verilir. O yüzden, ‘Bu haramlardan vergi alan devletten, maaş almak haramdır’ diyemeyiz. Çünkü helal yollarla elde edilen devlet gelirleri daha çoktur. Çoğunluğa göre hüküm verilir. Eğer haram yolla elde ettiği gelirler çok olsaydı o zaman, ‘Bu devletten maaş da alınmaz’ denilebilirdi. Ama helal yolla elde ettiği gelir daha fazla olduğundan -en azından biz öyle biliyoruz- maaş almak haramdır, diyemeyiz. Milyonlarca memur için bu durum söz konusudur. Hepsinin haram lokma yediğini söylemek için çok daha kuvvetli delillere ihtiyaç vardır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here