Osman Kavala kimdir, tanımıyorum. Suçu var mı yok mu onu da bilmiyorum. Ama bu ülkede çok fazla insanın, çok aydının suçsuz yere hapislerde yattığını biliyorum. Yargının tamamen siyasilerin ve derin devletin emrinde olduğunu da biliyorum.
Osman Kavala’nın bir suçu var mı onu ben bilemem, gezi olaylarında finansör müydü onu da bilemem. Ama bakın gezi olaylarında finansörlük yaptı iddiasıyla üç sene yattığı halde ondan beraat etti. Demek ki ellerinde bir delil yokmuş. Beraat eder etmez 15 Temmuz ile ilgili bir başka dosya… İşte bu neyi gösteriyor? Yargının tamamen siyasallaştığını ve berbat bir duruma geldiğimizi gösteriyor.
Bu dosyayı daha evvelden niye ortaya koymadınız? Aynı bizim bu dosyalar gibi. Biri bitmeden diğeri başlıyor. Bu işi öğrendik. O yüzden artık hiçbir habere de güvenmiyorum. Kesin ispat edilmedikten sonra da ben ne mahkemelerin verdiği karara inanıyorum ne medyanın verdiği habere inanıyorum ne de hükümetin, devletin insanları suçladığı suçlara inanıyorum. Çünkü artık güvenimizi kaybettik. Bu saatten sonra daha ne derlerse desinler. İster Osman Kavala ister Ahmet Kavala. O kadar çok insana iftira attılar ki artık yargı güvenini tümden kaybetmiş durumdadır.
Yargı Bağımsızda Değil, Tarafsızda Değil!
Dünyada böyle bir devlet düşünün, Cumhurbaşkanı çıkacak ‘Onu serbest bırakacaklardı biz müdahale ettik ve tekrar tutuklattık’ diyecek. Dünyada böyle bir devlet var mı? Açıkça ben emrettim diyor. Yani bu nasıl adalet? Adil, bağımsız yargı nasıl oluyor?
Ben suçu var mı yok mu bilmiyorum ama sonuçta bu ne Cumhurbaşkanın vereceği bir karardır ne de bakanların vereceği bir karardır. Benim bildiğim budur. Suçsuzdur da diyemem ama çok insana iftira atıldığına şahidim. O yüzden suçlu olduğuna da inanmam, suçsuz da diyemem. Ama nasıl olurda bir devlette, devletin başındakiler yargıya böyle açıkça müdahale eder ve bunu da açıkça söyler. Böyle bir ülkede yargıçlar nasıl bağımsız düşünecekler ve bağımsız karar verecekler? Türkiye’nin hali…
Bir fıkra anlatılır; “Bir mahkemede Hâkim Bey kararı açıklamadan önce beklerken, ‘Hâkim Bey kararı bekliyoruz’ demişler. Bu sırada halk bekliyor, avukatlar bekliyor, sanıklar bekliyor. Hâkim Bey: ‘Biz de bekliyoruz’ demiş.” Yani Türkiye’nin hali bu.
Bir hakim kazara bir emir gelmeden karar verse, sen misin bu kararı veren? Gel bakayım… Hemen soruşturma açılıyor. Hâkim iken birden mahkûm oluyor. Ama lafa geldiği zaman Türk yargısı bağımsızdır. Bunu siz çocuklara anlatın. Biz bunu yaşadık. Yargı bağımsız da değil, tarafsız da değil. Her şeyde meydanda…
Dinlemek için tıklayınız: