Özgürlük Yürüyüşlerinin 365. Gününde Basın Açıklaması!

0

Alparslan Kuytul Hocaefendinin haksız tutukluluğunu kamuoyuna duyurmak ve tüm mazlumlara  özgürlük talebinde bulunmak  için Semra Kuytul tarafından başlatılan Özgürlük Yürüyüşleri, bugün birinci yılını dolduruyor.

Furkan Gönüllüleri, bugün Adana Atatürk Parkında bir araya gelerek birinci yılını dolduran özgürlük yürüyüşleri hakkında basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Basın açıklamasından geriye kalanlar; 6 Eylül Mahkemesinde Savunma Hakkında Kısıtlandı

Siyasi sebeplerle tutuklu yargılanan  Alparslan Kuytul Hocaefendinin 6 Eylül  mahkemesinde bir hukuksuzluğa daha imza atılmış ve savunma hakkı elinden alınmıştır.

Hakkındaki tüm suçlamalardan tahliye almasına,  rağmen 6 Eylül’de 4. Duruşması yapılan mahkemede tutukluluğunun devamı yönünde kararı verilmiştir.

Mahkeme esnasında, mahkeme heyetinin tutuklu veya tutuksuz hiçbir sanığa söz hakkı vermemesi, tarihe geçecek bir hukuk garabeti olmuştur.
Bir insanın kendisine atfedilen suçlara, iftiralara karşı cevap verme hakkı en doğal haklarından biri olmasına rağmen, duruşmanın başından sonuna kurgulanmış olan senaryo tekrar sahnelenmiştir.

Susturma operasyonları farklı dönemlerde çeşitli şekillerde tezahür etmiştir.  Evvela kapalı spor salonları ile başlayan konferans yapma yasağı, ardından düğün salonlarının verilmemesiyle devam etmiştir.
Konuşma videoları kırpılarak hakkında birçok dava açılmış, daha sonra 30 Ocak operasyonuyla yapılan şafak baskını, vakfın kapatılması ve 20 aylık uzun tutukluluğa, ardından ailesiyle telefonla görüşmesinin kısıtlanması ve son olarak savunma hakkının kısıtlanmasına  kadar varmıştır.
Hukukun  gereğini yerine getirmekle yükümlü mahkeme heyetinin savunma hakkı yapılmasına bile müsaade etmemesi,  Alparslan Kuytul Hocaefendiyi susturmaya çalışmanın geldiği noktayı göstermektedir.

Tüm bu aşamalar  dava dosyasının suç değil sus dosyası olduğunun en açık kanıtıdır. Ancak mesele böyle anlaşılmasın diye dava dosyasına bir takım hukuki gerekçeler serpiştirilmiştir
Terör iddiası tutmayınca  bu seferde suç örgütü kurma/yönetme ve dolandırıcılık iddiaları eklendi. Ancak her iki mahkemeden de tahliye çıkınca bu sefer çareyi mahkeme sürecini uzatmakta gördüler. Tam 20 aydır tüm Türkiye kamuoyunun gözü önünde bu senaryo sahnelenmektedir.

Görünen o ki bu süreç hukuki bir zemine oturtulmaya çalışılmış, ancak bu dava hiçbir hukuki terimle açıklanamamıştır. Alparslan Kuytul Hocaefendinin vakıfla hiçbir resmi bağı olmadığı, vakfın işleyişi ile ilgili sorumlu tutulamayacağı yönünde Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mahkemeye sunduğu beyanı vardır. Buna rağmen Alparslan Hocaefendinin tutukluğun devam etmesinin geriye tek bir nedeni kalmıştır; susturmak.

Alparslan Kuytul Hocaefendinin talebeleri ve sevenleri olarak; susturma-sindirme çabalarına karşın 20 aydır yapılan tüm zulümleri kınıyor ve bu zulümleri her platformda anlatacağımızı kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz.



CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here