Furkan gönüllüleri, her Pazar günü ‘Alparslan Kuytul Hocaefendi ile aynı saatte kitap okuma etkinliği’ düzenleyerek ülkemiz çapında zulme ve haksızlıklara karşı farkındalık oluşturmaya devam ediyor.
Furkan gönüllüleri, Adana, Ankara, Mersin, Konya, İskenderun gibi Türkiye’nin birçok şehrinde Alparslan Kuytul Hocaefendinin telefon hakkının kısıtlanmasını ve mahkemelerinin çeşitli bahaneler ileri sürülerek uzak tarihlere ertelenmesini protesto etmek için toplanarak basın açıklaması gerçekleştirdi.
ADANA
ANKARA
KONYA
ŞANLIURFA
İSKENDERUN
MERSİN
Basın açıklamalarında şu ifadelere yer verildi;
KIYMETLİ HALKIMIZ VE SİZ DEĞERLİ KATILIMCILAR
Bugün 7 Temmuz 2019 Pazar
Furkan Gönüllüleri olarak 6 aydır her Pazar bir araya gelerek önemli ve güncel konuları siz değerli halkımız ile paylaştık.
Bugün bu basın açıklamasının sebebi ise; 513 gündür Bolu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Alparslan Kuytul Hocaefendinin 4 Temmuz’da gerçekleşen ve 18 Ekim’e ertelenen mahkemesine dair bilgilendirme yapma amaçlıdır.
“Alparslan Kuytul Hocaefendiye yapılan zulümler bir buçuk yıldır devam ederken mahkeme dosyalarına her geçen gün yenileri ekleniyor ve mahkemeler sürekli ileri tarihe erteleniyor. Bu şekilde tutuklu yargılama süresi sürekli uzatılıyor ve bir nevi cezaya dönüştürülüyor. Suç dosyası değil suç dosyası olduğu her seferinde kanıtlanmış olan bu davalar ile adalet kurumları derin yaralar almaya devam ediyor.
4 Temmuz’da Gerçekleşen Mahkeme Hakkında Kısaca Bilgilendirecek Olursak;
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin 8 Kasım’daki duruşmasında 6 konuşman üzerinden terör örgütlerinin propagandasını yapmakla suçlanmıştı. Kırpılmış videolar üzerinden hazırlanan iddianamenin asılsız ve dayanaksız olduğu ortaya çıkınca dosyaya yeni ses kayıtları eklenmeye başlandı.
Alparslan Kuytul Hocaefendi hayatı boyunca terör örgütlerini sürekli olarak tenkit etmiştir. Gerektiğinde hayatını tehlikeye atarak doğruyu söylemekten çekinmemiştir. Konuşmalarında terör savunuculuğu sayılabilecek tek bir cümle yoktur fakat hükümeti eleştiri vardır. Zaten asıl mesele de budur.
İlk iddianame 4 örgüte üye olmak iddiasıyla başladı fakat ilk duruşmada Sulh Ceza Hâkimliği bu 4 örgütünün isimlerinin ne olduğunu bile bilmiyordu.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye bir anda 9 tane mahkeme açtılar. Bir insana bir anda 9 tane mahkeme açılır mı? Tüm bu zulümlere rağmen açılan 9 mahkemenin üçünden tek celsede beraat etmiştir.
Dosyaya 14 ay sonra yeni bir konuşma eklendi. Şimdi ise 4 Temmuz mahkemesine iki gün kala bir soruşturma daha açıldı. Bu şekilde sonradan sözümona soruşturmalarla duruşmalar ertelenmekte ve dava süreci uzatılmak istenmektedir. Hocaefendi’nin binlerce konuşması bulunmaktadır. Her defasında bir konuşma daha eklenecek olursa bu dava senelerce bitmez. Hiçbir konuşmasında da suç sayılabilecek tek bir cümlesi yoktur.
Bu davanın uzatılması Hocamızın lekelenmesine, “Terör propagandası yaptı mı yapmadı mı” diye sorularla sürekli gündemde tutulmasına neden olmaktadır.
Bu dava terör propagandası davası gibi gösteriliyor olsa da gerçekte siyasi olduğu su götürmez bir gerçektir. Hiç kimse gerçekleri örtbas edemez. İddianamenin 18. sayfasında açıkça, “Adana dışında 33 ilde temsilciliği bulunan vakfın demeçlerinde ve yayınlarında en büyük amaçlarının İslam Medeniyeti kurmak olduğu” belirtilmektedir.
Evet, burada bir kez daha belirtiyor ve bununla şeref duyuyoruz. Bizim en büyük arzumuz İslam Medeniyetine ulaşabilmektir.
Alparslan Kuytul Hocaefendi 4 Temmuz duruşmasında da kendisine dava açılmasının 3 sebebini saymıştır. Bu davanın açılmasının üç tane sebebi vardır;
1. Alparslan Kuytul Hocaefendi her zaman Allah’ın dünyasında Allah’ın dediği olmalı diyerek İslam Medeniyetine dönmemiz gerektiğini savundu ve Batı medeniyetini reddetti.
2. Hükümetin İslam’a ve Müslümanlara verdiği zararlar karşısında susmadı, yanlışlarını eleştirdi.
3. Derin devletin İslam’ın aleyhine yaptığı gizli çalışmaları deşifre etti.
Bu memlekette Hükümeti eleştiren ya FETÖ’cü ya PKK’cı damgası yiyerek saf dışı edilmeye çalışılmaktadır! Kim kral çıplak derse başına bir şey geliyor. Hocaefendi’nin siyasi bir derdi yok, parti de kurmadı. Oy peşinde değildir. Ancak yetkililer kendilerini kimsenin yapıcı olarak bile tenkit etmesini istemiyorlar.
Bu devam eden zulmü şiddetle kınıyoruz kınamaya devam edeceğiz. İnandığı doğruları söyledi ve tenkit etti diye bir alime bunu mu yapacaktınız? Alparslan Kuytul Hocaefendi suçsuz olmasına rağmen 17 aydır hapistedir.
Zulüm bu kadarla da kalmadı! Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin ailesi ile 14 Haziran’da gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, “Arkadaşların ateşli bir İslam davetçisine dönüştüklerini şimdi kendilerinden duyuyorum. Yoğun bir şekilde başkalarından duyduğum gün kurban keseceğim…” şeklindeki mutluluğunu paylaştığı cümlesinin “talimat” olarak iddia edilmesiyle telefonla görüşme hakkına süresiz kısıtlama getirildi.
Ve babalarına özgürlük temalı atkılarla yürüdükleri için 15 ve 16 yaşlarında olan iki kızına da dava açıldı.
Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye bu zulümleri yapan zalimlere diyoruz ki;
- Hocamıza yapılan bu haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Alparslan Hocamız yalnız değildir!
- Onu mahkemelerle uğraştıranlara ahirette Allah’ın büyük mahkemesinde karşılaşacağımızı hatırlatmak istiyoruz.
- Hocamızın hakikatleri konuşmasından rahatsız oldukları için 513 gündür onu zindanda tuttuklarına tüm Türkiye şahittir.
- Hocamız özgürlüğüne kavuşana kadar SUSMAYACAĞIZ! Yaptığınız zulümleri herkese duyuracağız.
- Hocaefendi’nin bizlere öğrettiği Tevhid davasını her yerde anlatacağız!
Devam eden bu zulmü, siz duyarlı halkımızın vicdanına sunuyor ve bu zalimleri Allah’a havale ediyoruz. Furkan gönüllüleri olarak hiçbir haksızlığa boyun eğmedik ve her defasında elbirliği ile hakkımızı almaya çalıştık.
Allah’ın izni ve yardımıyla bundan sonra da haksızlığa boyun eğmeyecek, artan zulümlere rağmen yolumuza daha sağlam adımlarla devam edeceğiz.
Bu günleri unutmayacağız ve asla unutturmayacağız!
Alparslan Kuytul Hocaefendi ile birlikte bütün mazlumların hürriyetlerine kavuştuğu ve ülkemizin üzerindeki bu karabulutların dağıldığı günleri tez zamanda görmeyi Allah’tan diliyoruz..
Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyoruz. Esselemu aleykum ve rahmettulah…