Alparslan Kuytul Hocaefendinin haksız tutukluluğunun 500. güne ulaşması sebebiyle Furkan gönüllüleri tekrar bir araya geldi.
Her Pazar mutat olarak düzenlenen kitap okuma etkinliğinde bu hafta 500. güne ulaşılması sebebiyle özel etkinliklere yer verildi. Her Pazar olduğu gibi bu Pazar da konuyla ilgili basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasında yapılan hukuksuz muamelelere değinen Furkan gönüllüleri, zulmün 500. güne ulaştığı bilgisini kamuoyuyla paylaştı.
Adana Atatürk parkında gerçekleştirilen etkinlikte yer alan basın açıklamasının tam metni şu şekilde:
Kıymetli Kardeşlerim! Değerli Halkımız!
Biz Furkan Gönüllüleri olarak bugün burada hem Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye yapılan bu zulmü kınamak hem de yapılan haksızlık ve zulmü kamuoyu ile paylaşmak için toplandık.
Maalesef ülke olarak haksızlıkların ve zulümlerin arttığı, adaletin mumla arandığı, hukukun rafa kalktığı, üstünlerin hukuku olduğu zorlu bir süreçten geçiyoruz. Memlekette adaleti gerçekleştirmekle yükümlü yöneticiler her gün daha da çoğalan zulüm ve haksızlıklara son vereceklerine, adaletin, hak ve hukukun sadece edebiyatını yapmakla yetiniyorlar.
Her geçen gün toplumu daha çok kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı üsluplarına yenilerini ekleyerek var olan yaraları daha da derinleştiriyorlar. Çözüm sunacakları yerde büyük problemlere sebep oluyorlar.
Kıymetli Kardeşlerim ve Değerli Halkımız!
Hayatını İslam’a, neslimizin ve memleketimizin kurtuluşuna adamış, her şeyini bu yola vakfetmiş değerli bir âlim olan Muhterem Alparslan KUYTUL Hocaefendi ve onunla aynı kaderi paylaşan Furkan Vakfı Başkanı Ali ALAGÖZ kardeşimiz, haksız bir şekilde 500 gündür cezaevindedir. Özelde Adana’da, genelde tüm Türkiye’de çok iyi tanınan, yüzlerce konferans ve dersler vermiş, toplum tarafından sevilen, mütevazı bir aile yaşantısı olan böylesine kıymetli bir âlim Türkiye’nin gözü önünde zulme uğramaktadır.
Suçu ne mi?
Tüm kamuoyunun bildiği gibi DOĞRULARI KORKUSUZCA SÖYLEMEK!
İçinde yaşadığı toplumda olan bitene, Müslümanların ve tüm ümmetin durumuna sessiz kalmamak,
Daima mazlumun yanında olmak ve ayrımcılık bakmadan tüm mazlumları sahip çıkmak,
Hükümetin yanlışlarını her Müslüman âlimin yapması gerektiği gibi dile getirmek,
Din nasihattir çerçevesinde nasihat etmek,
İyiliği emretmek kötülükten sakındırmak!
Ancak makul ve mantıklı da olsa hiçbir eleştiriyi kabul etmeyenler, her yaptıklarına gözü kapalı biat edilmesini isteyenler tarafından siyaseten hapse atıldı.
Neden siyaseten diyoruz? Çünkü hukuken bakıldığında dava dosyasının bir “SUÇ DOSYASI” değil, “SUS DOSYASI olduğunu artık tüm Türkiye bilmektedir. Ayrıca hukuken hapiste yatmasını gerektiren hiçbir suçunun olmadığını çıkarıldığı her iki mahkemede almış olduğu tahliye kararları da kanıtlamaktadır.
Ancak, bir yıllık tutukluğunun ardından çıkarıldığı mahkemece tahliye edilmesinin üzerinden bir gün bile geçmeden siyasi baskı ve kararlar ile yeniden tutuklanmış ve tutukluğunun süresi 500 gün olmuştur. Bu haksızlık ve hukuksuzluk bir an önce sona erdirilmelidir.
Muhammed Mursi’nin şehadeti üzerine Mısır zindanlarında gördüğü zulmü siyaseten de olsa dile getirenler, yanı başlarında zulme uğrayan Alparslan Kuytul Hocaefendi’ye ve diğer suçsuzlara yapılan zulmü neden görmek istemezler?
Bu zulüm, memleketi yönetenler açısından bir utanç vesikasıdır. Bu utanç Alparslan Hoca’yı zindana atanlarla birlikte, bu haksızlığa sessiz kalmayı sürdürenlerin yakasından düşmeyecek, Türkiye tarihinin sayfalarında kara bir leke olarak kalacaktır.
Kıymetli Kardeşlerim,
İslâm tarihine baktığımızda tüm Peygamberlere ve Peygamberimize de türlü iftiralar atılmış, karalama kampanyaları yapılmıştır. Yine yakın tarihimizde; İslam’ın hakikatlerini hangi alim korkmadan anlatmış, haksızlıklara ve yanlışlara karşı çıkmışsa türlü eziyetlere uğratılmıştır.
Geçmişte İmam-ı A’zam’a, Ahmed bin Hanbel’e, Bediüzzaman’a, İskilipli Atıf Hoca’ya yapılan haksızlıklar, bugün de Alparslan Hocamıza yapılmaktadır. Dün olduğu gibi bugün de Hakkın sesi kısılmak istenmektedir. Bunlar da gösteriyor ki hakikat yolunun yolcularının kaderinde iftiralara uğramak, zindanlara atılmak varmış. Herkesin susturulup korkutulduğu bir dönemde Muhterem Hocamız toplumun menfaati için korkmadan hakkı konuşmanın, Tevhid davasını ortaya koymanın ve yanlışlara “yanlış” demenin bedelini ödemektedir ve bugün ona yapılan zulüm 500. günündedir!
Bizler, Muhterem Hocamızın talebeleri, sevenleri ve Furkan Gönüllüleri olarak bu zulmü şiddetle kınıyor, bu haksızlığı, hukuksuzluğu bir kez daha duyarlı halkımızın vicdanlarına havale ediyoruz. Ve diyoruz ki:
Furkan Vakfı TERTEMİZDİR!
Alparslan Hoca TERTEMİZDİR!
Alparslan Hocamız ONURUMUZDUR!
500 gündür haksız yere tutuklu bulunan Alparslan Hocamız ve Vakıf Başkanı Ali Alagöz kardeşimiz derhal serbest bırakılmalıdır.
Cezaevlerinde mağduriyet yaşayanlar, haksız ve hukuksuz tutulanlar serbest bırakılmalıdır.
28 Şubat ve KHK mağdurlarının mağduriyetleri giderilmelidir.
Yöneticilerimiz, Fatih Sultan Muhammed Han’ın şu sözünü unutmamalıdır:
Aklı öldürürsen ahlak da ölür.
Akıl ve ahlak öldüğünde millet
bölünür.
Kadı’yı satın aldığın gün adalet ölür.
ADALETİ ÖLDÜRDÜĞÜN GÜN DEVLET DE ÖLÜR!
Alparslan Hocanın talebeleri ve Furkan Vakfı gönüllüleri olarak bu zulüm devam ettiği müddetçe:
- Hocamızın arkasında durmaya, onu desteklemeye ve hakkımızı sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.
- SUSMAYACAĞIZ!
- Haksızlıklara sessiz kalmayacağız!
- 500 gündür devam eden bu zulmü;
Her şartta
Her fırsatta
Ve her yerde anlatmaya devam edeceğiz.
Katılımlarınızdan dolayı siz değerli halkımıza teşekkür ederiz.
Basın açıklamasından kareler;
Basın açıklamasının tamamını izlemek için tıklayın;
Basın açıklamasının tamamını izlemek için tıklayın;