Her pazar yaptıkları etkinlikler ve basın açıklamaları ile haksız tutukluluğa dikkat çeken Furkan gönüllüleri bu hafta da özgürüuk mücadelelerini çeşitli etkinlik ve basın açıklaması ile devam ettirdi.
Sabah kardeşlik buluşmasıyla bir araya gelen kadın, erkek, genç, yaşlı yüzlerce Furkan gönüllüsünün katıldığı basın açıklamasında “Bizler Alparslan Kuytul Hocaefenidinin talebeleri ve sevenleri olarak bu hukuksuzluğu haykırmaya ve onun hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz.” denilerek “Alparslan Kuytul Hocaefendinin bir yılı aşkın süredir cezaevinde bulunması kamuoyunu ciddi manada rahatsız etmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Polisin yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen basın açıklamasında, Alparslan Kuytul Hocaefendinin 39. telefon görüşmesinde dile getirdiği gibi “Vatan adına yapıldığı söylenen ama VATANA ZARAR VEREN yanlış hesaplardan bir an evvel dönülmelidir.” şeklindeki önemli hususlar tekrar edilerek çözüm istendi.
Tekbirler ve “Alparslan Hocamız Onurumuzdur” şeklindeki sloganlarla ara ara bölünen basın açıklamasının tam metni ise şöyle;
Kıymetli Kardeşlerim Ve Siz Değerli Katılımcılar;
Bir Pazar günü daha sizlerle bir aradayız ve yaşadığımız hukuksuzluklara hep beraber duyarlı kalmaya devam ediyoruz.
Bildiğiniz üzere Alparslan Kuytul Hocaefendi 14 aydır yani 426 gündür Bolu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunmaktadır.
Geçtiğimiz sene, yani 30 Ocak 2018’de bir şafak baskını ile gözaltına alınıp delilsiz-dayanaksız ve akıllara zarar bir iddianame ile tutuklandı.
Ve biri, 8 Kasım’da diğeri, 24 Ocak’ta olmak üzere çıktığı iki ayrı mahkemeden de TAHLİYE aldı.
Ama bütün bunlara rağmen tahliyesinin ertesi günü yine tüm hukuk kuralları çiğnenerek yeniden tutuklandı.
Bizler Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin talebeleri ve sevenleri olarak bu hukuksuzluğu haykırmaya ve onun hakkına sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Alparslan Kuytul Hoca; vatanını, milletini seven ve halkımızın teveccühünü kazanmış, kıymetli bir âlimdir.
O Türkiye’de;
-Tevhidi, Kur’an ve Sünneti anlatması
-İslam’a ve Müslümanlara olan hassasiyeti,
-Doğruları kimseden korkmadan söylemesi,
-Yanlışa yanlış demekten çekinmemesi,
-Mazluma sahip çıkması,
-Zulmün karşısında durması,
-İlmi, Takvası, Gayreti, Cesareti
-Birçok meselede uzak görüşlülüğü ve isabeti ile tanınmış,
Ve gönüllerde taht kurmuştur.
Onu tanıyan, sevmekte ve ona yapılan bu hukuksuzluklardan dolayı rahatsızlık duymaktadır.
Alparslan Hoca’nın bir yılı aşkın süredir cezaevinde bulunması kamuoyunu ciddi manada rahatsız etmektedir.
Bu haksız tutukluluğun uzamasına Türkiye’den ve Yurt dışından, tepkiler gelmeye devam etmektedir.
Mahkeme dosyalarında Alparslan Hoca’nın tutuklu yargılanmasını gerektirecek bir durum yoktur; ki zaten bu zaman zarfında oldukça uzun bir tutukluluk süreci geçirmiştir.
Alparslan Hoca’nın içerde tutulmasının sebebinin onun İslam dinini bütün gerçekliği ile anlatması ve haklı tenkitleri olduğunu nerdeyse bilmeyen kalamamıştır.
Bu şekilde onun tutuklu bulunmasının sebebinin; hukuki değil de siyasi olduğu açıktır.
O halde bu iğrenç ve korkakça siyasete bir an evvel son verilmeli ve Alparslan Hoca serbest kalmalıdır.
Ülkemizde, siyasetçiler doğruları duymaktan korkmamalı, düşünce insanlarını susturma gayretinden vazgeçmelidir. Düşünce insanları bu ülkenin en önemli değerlerindendir.
Özellikle son yıllarda oluşan bu baskı atmosferi, ülkemizi her geçen gün bir Ortadoğu ülkesi olmaya doğru sevketmekte; ezilmiş, korkutulmuş, sindirilmiş insanlar meydana getirmektedir.
Bir memlekette; insanını ezerek, vatandaşına zulmederek hiçbir menfaate ulaşılamaz ve BU ŞEKİLDE DEVAM EDERSE O MEMLEKET HER TÜRLÜ KAYBETMEYE MAHKÛMDUR.
Vatanını seven, milletini düşünen, bu zulüm düzeninden bir an evvel vazgeçmelidir. Bu zulüm düzenini terk etmeyenlerin vatansever olmadığı ORTADADIR.
Burada bir kez daha tekrarlıyoruz;
Alparslan Hoca Serbest kalmalıdır!
KHK’lılar,
28 Şubat mağdurları,
Cezaevindeki masumlar,
Mahpus anneler,
Mahpus hastalar, yaşlılar,
Toplumun çeşitli kesimlerinden sadece susturulmak için cezaevlerine konulmuş tüm düşünce insanları
Ve gazeteciler başta olmak üzere bu baskı ve zulme son verilmelidir.
Toplum rahatlatılmalı, zulüm ateşiyle yanan gönüller serinletilmelidir.
Ülkemizin gidişatından memnun değiliz!
Baskının her geçen gün artmasına ve tüm insanların susturulmak istenmesine razı değiliz!
Vatan adına yapıldığı söylenen ama VATANA ZARAR VEREN yanlış hesaplardan bir an evvel dönülmelidir.
Biz de buradan diyoruz ki;
Furkan Gönüllüleri olarak; zulme, baskıya karşı durmaya, kim olursa olsun mazluma sahip çıkmaya ve her fırsatta İslam dininin en temel hakikati olan TEVHİD gerçeğini anlatmaya DEVAM EDECEĞİZ!
Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederiz.