Furkan Vakfı

22.11.1994 tarihinde kurulan Furkan Vakfı, kurulduğu andan itibaren eğitim ve hizmet çalışmalarına aralıksız devam etmektedir. Muhterem Alparslan KUYTUL Hocaefendi’nin başlattığı bu hizmet halkasının temeli 1980‘li yıllara dayanmaktadır. Hocaefendinin çocukluğundan itibaren İslam’a ve İslami ilimlere önem vermesi ve lise yıllarında İslami hizmetin içinde aktif olarak bulunmasıyla başlayan bu hareket birkaç gayretli insanla birlikte yükselmiş ve 1994’te Furkan Vakfı olarak filiz vermiştir. Muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendinin de kurucularından olduğu bu vakfın asıl gayesi, hakiki imana ulaşmış, ibadete âşık, ahlak sahibi ve Allah (cc)’ın yeryüzünde hâkimiyeti için meşru yollarla mücadele eden, hayırlı işlerde topluma öncülük yapacak ÖNCÜ BİR NESİL HAZIRLAMAKTIR.

Elazığ‘da da şubesi bulunan Furkan Vakfı, tanıdığı ihtiyaç sahibi ailelere ayni ve nakdi yardımlar yapmakta, öğrencilere burs vermektedir. Vakfımız sürekli olarak tefsir ve siyer dersleri gibi islami sohbetler yapmakta, her yıl düzenlediği konferanslar, kermes, gezi, makale-şiir yarışmaları, kardeşlik geceleri ve diğer kültürel etkinliklerle halkımızın ihtiyacına cevap vermekte, sahih İslami anlayışın oluşması için çalışmaktadır.

İlk olarak bilinmelidir ki: İslami anlayış ve yapılanma RABBANİ olmak zorundadır. Böyle bir hareket Kur’an ve sünneti kendine rehber edinmeli, İslam’a Hizmet metodunu kendi kafasından değil Allah (cc) ve Resulünden (sav) almalıdır. Bu İslami anlayış farzlar ve haramlarda geri adım atmayı dinden taviz vermek olarak görmeli, bunda müsamaha göstermemelidir. Öte yandan farz ve haram olmayan ya da âlimler arasında ihtilaflı olan meselelerde daha anlayışlı ve müsamahakâr olan bir hareket olmalıdır. Öncü nesil imanı, ibadeti, ahlakı ve cihad şuuruyla Rabbani bir harekettir.

İkinci olarak: İslami anlayış ve yapılanmanın İLMİ olması, sadece beşeri ilimlere değil İslami ilimlere de önem veren ve ilmi kendine pusula edinen bir hareket olması bir zorunluluktur. Âlim ve aydın vasıflarını kendinde toplayan kimselerin ortaya çıkması ümmetin beklentisidir. Vakfımız gayretli ve kabiliyetli hanım ve erkeklere bu iki vasfı kazandırmaya çalışmaktadır. İslami ilimlere gereken önemi vermemek Kur’an ve sünnetten, sırat-ı müstakimden uzaklaşma zamanla haramları helal görme gibi tehlikeleri beraberinde getirmektedir.

Ve üçüncü olarak; İslami anlayış ve yapılanmanın ŞUMULLÜ (kapsamlı) olması elzemdir. Kur’an eczanesinde insana lazım olan bütün vitaminler ve ilaçlar bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerim iman, ibadet, ahlak, cihad, muhabbettullah ve takva gibi vitamin ve ilaçları gerekli olduğu kadar vermiş ve bundan bir bütün olarak istifade edilmesini emretmiştir. Dolayısıyla; bu vitaminlerin birini ya da birkaçını alıp diğerlerini almamak Müslüman şahsiyetinde bozulmalara, zayıf ve hastalıklı Müslümanların ortaya çıkmasına neden olacaktır. O halde; her cemaatin ve Müslüman’ın anlayarak olmak şartıyla en çok okuduğu ve en çok alıntı yaptığı kitap Kur’an olmalıdır. Hiçbir kitap Kur’an-a ve Hadis-i Şeriflere perde yapılmamalıdır.

Vakfımız RABBANİ, İLMİ ve ŞUMULLÜ bir hareket ortaya koymaya çalışarak 1994 yılından beri devam ede gelen hizmet ve eğitimi ile sağlam ve öncü bir nesil hazırlamaya çalışmış ve halkımızın teveccühüne mazhar olmuştur.

Allah (cc):”Bizim uğrumuzda cihad edenlere şüphesiz yollarımızı gösteririz, gerçekten Allah ihsan edenlerle birliktedir.” buyurmuş ve Allah Resulü (sav) de “Ümmetim içinden bir topluluk daima hakkı ayakta tutacaktır ve Allah (cc)’nin emri gelinceye kadar onlara buğzeden onlara bir zarar veremeyecektir.” (Et Tac) buyurmuştur. Ümmetin ve neslin kurtuluşu için bugüne kadar hizmet vermiş bütün büyüklerimizi rahmet ve saygıyla anar, bu amaç için çalışanların hepsini hadiste zikredilen topluluk içinde görür ve mü’minlerin kardeş olduğunu unutmayız.

Gayret bizden başarı Allah (cc)’dandır.